Kimi Yok Satar Kimi Yok Yere

Uğur Musab Şahin
2906

ŞİİR


22

TAKİPÇİ

Kimi Yok Satar Kimi Yok Yere

Mahkûmları eğitemiyoruz,
Genel Af çıkaralım gari.
Tedavi edemediğimiz hastaları da,
Taburcu edelim bari.
Kimi geldiği yeri mutlu eder,
Kimi de gittiği yeri.
Ağaç olup kök salmalı,
Kuş olup uçmaktansa geri
2002
.
Hayat küfürle devam eder, zulümle etmez.
Toprak, su, hava yoksa yapılmaz pekmez.
2002

Kimi yok satar malda,
Kimi, yok yere satar karda.
Söz, gözden geri tarafta
“Duy” kanma“ gör” inan da
Kimi satar, hep zararda.
2002

Ellerim ördek kanadı, etrafım beyaz ışık.
Rahmetli dedem, su veriyor kaşık kaşık.
Alem-i rüyada, uçarken kendimi görüyorum.
Bu rehavet ne üstümde, Allah’ım ölüyorum.
Kulağımda uğultulu, kuyudan gelen sesler.
Okuyup üflüyor, yüzümü yalayan nefesler.
İçim pamuk dolu, suda kayan yağ gibiyim.
Kan damarımda donmuş, titrek kazandibiyim.
“Baktın kar havası, dön kör olası” diyen ses.
Daraldıkça daralır, canım çıkıyor sıkar kafes
Gel-git yaşıyorum âlemler arası, bu gidişim.
Sırılsıklam terlemiş, kalp krizi geçirmişim.
Bilmem ilk mi son mu, bu refüjü olmayan yol
Ey nefsim! Nerede, nasıl, ne zaman? Hazır ol.
2002

Kusura bakmayın, konuşacağım.
Öldüğümde zaten hep susacağım.
Şeriat gelirse, kol keser diyenler,
Şapka için, onca başlar kestiler.
Kırk sopa ve falakadan korkanlar.
Ya darağacında, ya zindanlarda
Ya kirli bir kurşunla, temizlendiler.
2010

İlerlemek ilericilik değil, üst akıl olmaktır.
Tekleyen keklenir, adapla edep başkadır.
Giden, gider kendini götürür bittiği yere.
Kimine ders kimine dert olur, verilen fire.
Bir tek haram, her şeyini paramparça eder.
İş bitirmeyenin işini bitirirler, musibeti yeter
İstemediğimizle, yaşamaya mecbur değiliz.
Zaman su gibi akıyor, eceli beklemekteyiz
Devir teslim edilince hafifler, hamal yürekler.
Azrail’le başlar selam, sorgu için melekler.
Kefenin cebi yok da, ameller emanetten ağır.
Kimi yaşarken, kimi için daha kabirde kahır.
Ömür biter, ebedi istirahat başlar mezar ev
Hani nerde, o başı bulutlarda sanılan dev?
Defter kapanır, sonsuzun başındadır beşer
Ahiret tarlasında hasat vakti, hayır ve şer.
Oruç aç kalmak değil, cenneti tok aralamak.
Bu bir ruh revizyonu, günahlardan arınmak.
2013

Zaman ölüme akar, ecel günü varırız.
Rızkımızdan, nasibimiz kadarını alırız.
İyi insanlar, kötü talihlerinden belli olur.
Ya da kötü talih, iyi insanları arar bulur.
Göz renkleri ayrı, gözyaşları aynı renk,
Hangi ırktan olsan ol, istersen Frenk.
Zaman, bilmediklerini beşere öğreten.
Çiçekler çiğnenir, kokuya ram olur ten.
Ölüm değil, öleni görmemek acı verir
Unutulmak, unutanın acı meyvesidir.
Düşündüğün neyse, insan bir bir yaşar.
Düşünmek zor, düşünmeyen haddi aşar.
Benim son, seninse ilk meçhule gidişin.
Ne ilk yıkılışım bu, ne de sonudur dirilişin.
Dipsiz kuyuyu doldurma telaşı mı uğraş
Muhlama değil mıhlama, ateşte pişen aş.
2010

Kim haklıysa, haklı olanlar güçlü olmalı
Sıktığı dişin, gördüğü düşün vaktini sormalı.
Açtığı yaradan, yaratan hesap sorar kuluna
Çamur atan, kendini bataklıkta bulur dula.
Sözü güvensiz olanın, kalbinde aşk olmaz.
Kimi gerçeklere sağırdır,fısıltıyı duymaz.
Kirli suyla yıkanmak, ruhumuzu kirlendirmez.
Kadın çirkin yüzü değil, çirkin sözü sevmez.
“Parası olmayanın, kölesi de olmaz” dereler.
Allah’a kul olamayan, emir kulu olur beyler.
İşin yolunda gitmese de, yolundan etmesin
Doğruya yanlış denilse, ondan vazgeçmesin
Zaman değersiz olsa, aceleci olmaz insan
Nefesler sayılıdır, hala kendini ölümsüz san.
Her tarafa bakan göz, hiçbir şeyi göremez,
Karanlıklar birlik olsa, mumu söndüremez.
Hırsızlar tenha yeri değil, kalabalıkları sever.
Korkuyu "yaş”, açlığı da “aş” bastırır” beyler.
2013

Yavaş adamdı, yavaşlıktan hemen kurtuldu
Hayatsız hayat kadınlarıyla, bir hayat kurdu.
Ne yavan yer ne yayan yürürdü, ilginçti işte.
Şimdi namerde muhtaç, hoş değil gidişi de.
“Kırkından sonra azanı, teneşir paklar” derler,
Hızlı giden atın pisliği, seyrek düşermiş beyler.
“İçine pislenecek ağız kıca yakın dolaşır” ya
Bataklıkta batmaya gör, battıkça batarsın ha.
O çelimsizi, gölgenle dövebileceğini sanırsın.
Kavga da üstüne yoktur, başına bela alırsın.
Doğruyu söylemek gerek, ben çalıyı dolaşırım
Şerrinden Allah'a sığınır, dalaşmadan barışırım.
İnsanı tanımakta üstüne yoktur, takılır peşine
İyi niyeti istismar eder ve burnunu sokar işine.
2013

Seçilen den daha çok çıkar, atananın sesi.
Adalet nerde, hani hukuk hani demokrasi?
Eyvah! Laiklik elden gidiyor, yüz yıldır oku
Korkutanlar değişmiş, korkular aynı korku.
İmkânsızı deneyenler, sınırları zorlayabilir.
“Hep” le “hiç” arasında, mesafe kat edebilir.
Toprakta, yağmurun kıymetini anlayacaktır.
O gün geldiğinde, yağmur yağmayacaktır.
Geldiğine değil, "kal" dediğime yanıyorum.
Her elimi sıkınca, parmaklarımı sayıyorum.
Almaya müspetse, vermeye nispet etme.
Vereceksen “al” de, “vereyim mi? ” deme.
Bin parçaya böldüler ve sonra yapıştırıldık.
Önce içimize nifak soktular ve barıştırıldık.
Alnına yazılan, yüreğine kazınan da aynıdır.
Susmak kadının süsüdür, daha çok yakışır.
2003

Uğur Musab Şahin
Kayıt Tarihi : 24.9.2013 08:53:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!