O kadar sıcaktı ki bahçe
Yosunlar sararmıştı yıldızlara denk
Sıcağın diplerinde kanarya ölüleri
Neredeyse toprak rengi yüzler
Kuytuda saklı kalmış yeşille
Viyolet iniydi
Sanki gizli bir aşk
Asırlarca sürer bu sıcak eritir ellerimizi
Böyle alevli parmaklarımız durmadan
Birbirini yokladıkça
Öyle sıcaktı ki bahçe
Sen kuzgun alev alev
Yüzü gözükmeyen kirke
Mor dilini uzatınca havaya
Akrep mayası en dipte
Bütün bu çılgınlık yükselen ısı
Tüm bedenlerin bileşimi
Kanla buluşan alev yeryüzünde
Birazdan yıkımın algoritmasını başlatacak da
Biliyordum böyle olacağını
Ve
Buna benim tanıklık yapacağımı
Sıcağın kalkanını deldim
Deşildi yara yeryüzüne
Ne varsa
Sarı yosun antik taş ve yengeç başları
Magmanın konuşması başladı sonra
Sıcağı yöneten kirke
Hükmetti okyanusa ezdi kum diplerini
Ölü deniz panteri anemon ve su tutkalıyla
Tutundu kaldı yüz
Doğuran sıcağın içinde
Gözler meftun
Dudaklar aralık
Nefesinde saklı kalmış birkaç serin damla
Ne de olsa avutucuydu
Tapılası yüzün
Akşamüstüne doğru sakinleşen otlukta
Kayıt Tarihi : 13.10.2002 04:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!