Her batan günaş gecenin
Her gece doğacak güneşin habercisi
Her gözyaşı kederin
Kararan gözler ise akacak yaşın habercisi
Sen gurbet eldeyken ben mutlu olurmuyum sandın
Onca güzel günden sonra seni unuturmuyum sandın
Kalbim hasretinle yanarken gülebilirmiyim sandın
Bu kap sana ezeli ebedi aşık haberin ola
Sen gittiğin yerde belki mutlu olursun
Soğuktu lapa lapa kar yağıyordu o gün
Her taraf bembeyaz kalın bir örtü ile örtülü
Yaşlı üstü başı hırpani bitkin belliki üzgün
Saçları ak ve yüreği gibi olmuş kördüğüm
Yüzüne vurmuş yılların acısı yorgunluğu
Surların dibine sığınmış iyice belirginleşmiş kamburu
Kara bulutlar kaplı gökyüzünde
İnce ince yağmur yağmakta bu gece
Havada mis gibi toprak kokusu
Yüreğinde ise hasreti ile oluşan boşluğu
Yağmur damlaları git gide hızlandı
Krem keten takımınla
O na uygun başındaki şapkayla
Elinden düşürmediğin bastonunla
Ey koca çınar nasılda devriliverdin
Sen bir tarih yazdın hepimizin hayatına
Kaçamıyorum senden kopamıyorum
Her yerdesin sen uzak duramıyorum
Yaşamıyorum dünyada sen olmadan
Ceylan gözlüm seni hala çok seviyorum
Nakarat
Herkezin boğulduğu denizlerde
Liman olmaktan yoruldum
Dertlerine derman olmaktan
Omuzlarımda yüklerini taşımaktan
Neler gördü geçirdi bu beden yılmadan
Neler yaşadı üstesinden geldi yıkılmadan
Düşman mı olduk şimdi birbirimize
Bir merhabayı bile benden esirgedin
O ne hava dünyanın sahibi sen misin söyle
Aslında her şeyi en başta sen mahvettin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!