Fil sürüsünün en gözdesi, en çabuk iz bulanıydı. Kulakları en iyi duyanı. Çalıların arasında bir çıtırdı duysa hemen koca kulaklarını sallar, korku ne ki onun yanına hiç uğramaz her şeyi siler geçerdi. Koca koca kökleri söker, yıkılmaz denilen ağaçları hortumuyla, o iri cüssesiyle devirir, yollarında önlerinde engel ne varsa kenara atar, yolu sürüye açardı Gri.
Gri sürüsünün en genç filiydi. En duygulu, en yardımsever. Sürünün başı en yaşlı anneanne Büyük Ay’ın torunuydu Gri. Onun sözünden çıkmaz o nereye giderse gider, “Durun buradaki suda dinlenin” derse durur, sularda arkadaşlarıyla oynaşır, onlara şakalar yapardı suyun içinde hortumuyla.
İşte Kızıl Gün’ü orada gördü. Suyun başında. O da Gri'yle aynı aylarda doğmuştu yaşıt sayılırlardı. Yine sürünün içinde ayrı akrabalıklar kurdukları fillerdendi. O da arkadaşlarıyla oynar, serin serin suları başlarından aşağıya öyle bir dökerlerdi ki sevinçli bağırışları tüm Afrika’ya taşardı. En çok akasyayı severdi Gri. En taze akasya dalları filizleri nerde olduğunu da Kızıl Gün öğretmişti. Çoğu kez onunla gezer olmuşlardı. Gri’ye arkadaşları “Kızıl’ı buldun, bizi unuttun” diyorlardı. Onun mutluluktan ışıldayan gözlerini görünce vazgeçiyorlardı sitem etmekten.
Kızıl Gün’le uzaklara gitmeden önce, çevreyi dolaşmaya çıktıklarında anlamıştı Gri. Bu çıkış diğerlerine benzemiyordu. Her zaman arkadaşlarıyla oynadıkları suyun yanına geldiklerinde Gri “Gözlerin kanlanmış.”dedi “Ne oldu? ”. “Bütün gece uyuyamadım da ondan” dedi Kızıl Gün. “Uyuyamadım.”
Gri “Ben de” dedi. “Herhalde ay dolunay da ondan.”
“Hayır senden” dedi Kızıl Gün.
Gri’nin kalbi hızlı hızlı çarptı. “Benden mi? ” dedi.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Selam Perinur hanım,
fillerin çok kindar olduklarını gençliğimde izlediğim, Liz Taylor'un 'fil geçidi' filminde öğrenmiştim.
Yollarının üzerine evler malikaneler yapanların binalarını başlarına yıkmışlardı.
Liz Taylor'da rahmet istedi herhalde...
Öykü şiiriniz o günleri anmama vesile oldu çok şirin bir öykü bir daha okumaktan keyif alacağımı biliyorum; esenlikler dilerken, kolay gelsin diyorum.
Güzel İzmir'e ve size sonsuz sevgi ve selamlar.
Sevgiyle kalın hoşça kalın
Cok güzel olmus. Merakla ikinci bölümünü bekliyoruz. Ekle lütfen. Yarim kalmasin......
devamını bekliyorum.umarım gelir çok güzeldi. en güzel günler sn Olgun
ne güzel bir öykü ama içinde sanki birşeyler var ...devamı mümkün mü?
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta