Nasılsa o gün tüm simitleri satan Ahmet,
Huzurlu ama gene buruk, evine döndü.
Dönerken bakkal Mehmet’e uğradı,
Yukarıya bir yerlere astığı televizyonda Ehraim Gatlıses vardı:
“Haberlere de girdi en sonunda bu adam” dedi:
Ojar Ehram, meclisteydi, yeminde değil ama.
Bu herif kitaba bile el bassa
Ağa Camii;
Havsalam almıyordu bu hazin hali önce
Ah, ey zavallı cami, seni böyle görünce
Dertli bir çocuk gibi imanıma bağlandım;
Allahımın ismini daha çok candan andım.
Ne kadar yabancısın böyle sokaklarda sen!
Devamını Oku
Havsalam almıyordu bu hazin hali önce
Ah, ey zavallı cami, seni böyle görünce
Dertli bir çocuk gibi imanıma bağlandım;
Allahımın ismini daha çok candan andım.
Ne kadar yabancısın böyle sokaklarda sen!
çok teşekkür ederim kadirşinas dostlar. insan yazdıkça seviniyor ve paylaştıkça..
güzel yanda kalma diyetlerimizin hep devam etmesi dileğimle...
Bir masumiyet halkası simitçi Ahmet'in simitleri . Sayılamayacak çarpıklıklara teğet geçerek geliyor aynı sehpaya diziliyor, düşlerde de olsa . Kutluyorum sevgili Akın Akça .
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta