Sabahın kör saatinde
Almak için beşyüz simidi;
On kilometre yürüdü
Karanlıkta simitçi.
Dizdi özenle
Sermayeyi tablaya;
Bu Ahmet Abi’ye,
Bu da Müjgan Abla’ya.
Keslerinden giren
Kar suyuyla
Çorapları iyice nemlendi;
Kimbilir kaç kez
Ünledi aynı sesi:
“Simitçi! ”
Yeni sarmıştı
son siparişi gazeteye;
Sesi boğuldu,
Son Simitçide
Kilitlendi.
Nefesi açamadı
O kilidi;
Sol göğsüne
Aniden giren sancıyla,
Eğreti tablasına yüklendi;
Dağıldı simitler yerlere;
Zavallı simitçi sallandı,
Sallandı,
Oracıkta can verdi.
Kayıt Tarihi : 28.1.2010 11:58:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Can Damar](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/01/28/simitcinin-olumu.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!