SİMİTÇİ SALİH
Bazen parkta gezerdi,
Bazen sokak aralarında…
Bazen işlek bir caddenin kenarında,
Önündeki simit tablasında
Simitlere bakarken görürdüm onu…
Mükemmel dizilmiş çıtır çıtır simitler,
Mis gibi kokarken
Hesap yapardı Salih kafadan…
Doluya koyar almaz, boşa koyar dolmazdı.
Yüzü hep güleçti ama,
İçi kan ağlardı.
Sakalını günaşırı keserdi,
Fakat temizdi efendiydi.
Liseyi bitirmiş eş dost yardımıyla
Üniversiteye gidememiş,
Babası küçük yaşta öldüğünden,
Ve de…
Parasızlıktan.
Çatısı çökük, duvarı çatlak,
Tek gözlü evinde
Anası, karısı ve oğluyla
Kıt kanaat yaşar hepsi şükürde…
…
Gün doğmadan çıkardı sokağa,
Akşama kadar “çıtır simit” diye bağırır,
Eve giderken;
Oğluna bir çikolata alabilmek sevdasıyla
Gezerdi durmadan.
Yatsıda ancak dönerdi eve, bitkin…
Soğumuş yemeği ısıtmadan yer,
Uykudaki oğlunu öpüp,
Hemen yatağa girerdi…
Sen istemez misin be Salih;
Elin kolun eve dolu gidesin?
Oğlun sarılsın ayaklarına,
Hanımına kaliteli kumaştan bir elbise alasın,
Hafta sonları arabana kurulup,
Kıra pikniğe gidesin,
İstemez misin be? …
İstemez misin?
Ailenle birlikte pahalı bir gazinoda
Etrafında dönsün garsonlar…
Hiç özel doktora gittin mi,
Serçe parmağına diken battı diye?
Hayal eder misin,
Beş yıldızlı bir otelde
Kasıla kasıla yürümeyi,
Bir balayı tatili yapmayı…
Hayal eder misin,
Hiç borcun olmadığını?
Düşünebilir misin? ...
Yepyeni bir evde,
Sıcacık bir soba başında,
Hanımın bir yanında
Bir yanında oğlun…
Annen odasında ve kendi dünyasında…
Olmayı bile düşleyemezsin…
Hafsalan almaz böyle düşünceleri,
Hayali bile zorlar zihnini
İşte böyle yaşar gidersin…
Ve kendini teselli edip
Gene şükredersin.
Karnını doyuranların çoğu da
Senden simit alıp
Senin kaderini paylaşıyor diye…
Yuvarlanır gidersin
Hayatın acımasız çarkları arasında.
Belki birgün,
Belki birgün diye…
17.08.2001
Çeşme (Eski kilise)
Kayıt Tarihi : 30.7.2009 18:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!