Kendimi keşfim tüm hızıyla devam ediyor.
Geçmişi hatırlarım ama takılı kalmam,gelecek zaten gelecek, şimdi yeni şeyler söylemek,yazmak lazım.
Şiir okurum, dinlerim,kendi çapımda da şiir yazarım.
Aşka aşığım,doğaya en çok da.
Gülmeyi güldürmeyi severim.
Ne bir korna sesi
Ne bir fıskiye sesi
Ne de bir televizyon sesi
Gecelerimi anlamlı kılan
Kendi iç sesimdi
Belki bir çığlık
Bulutlar arasında bir Aydım
Geceyi aydınlattım
Sonra bulutlar sakladı beni
Karanlıklara karıştım
Ve bir gecenin koynunda
Yalnızlığımla barıştım
Gökyüzüne bakıp mavinin huzuruna bıraktım kendimi
Biraz sonra martılar geldi
Ve gökyüzüne adını yazdılar
Anladım ki benim gökyüzüm sensin
Dokunamazsın ama hissedersin
Bin huzurla dolar içim
Gözlerin gökyüzü kadar mavi
Gökyüzü kadar sakin
Gökyüzü kadar umutlu ve bir o kadar da huzurlu
Gökyüzüne baktığımda sana bakıyorum sanıyorum
Sonra güneşin yüzüme vuruyor
Onunla ısınıyorum
Rüzgar olsam essem
Dokunsam saçlarına
Güneş olsam
Isıtsam bembeyaz tenini
Yıldız olsam
Bana baksan huzur bulsan
Bir yıldız kaydığında dilek tutulmasının ne önemi vardı?
Gökyüzüne bakarken kaç kişi bir yıldızın kaydığını görebiliyordu?
Peki tutulan dilekler gerçekleşiyor muydu?
Gecenin bir yarısı kim gökyüzüne bakar diyorsanız, bir kişi bile bakıyorsa birçok kişi bakabilir derim
İnsan umutla bakar gökyüzüne
Ve bir umudu varsa dileği de gerçek olur vakti gelince
Eğer hislerimiz karşılıklıysa gel
Seni bekliyorum
Korkuyorsan da hiç dağıtma beni
Bırak beni bana
Zaten uzun zamandır yorgun düştüm
Bir sevdadan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!