Çıplak heykeller yapmalıyım,
Çırılçıplak heykeller
Nefis rüyalarınız için
Ey önünden geçen ak sakallı kasketli,
Yırtık mıntanından adaleleri gözüken
Dilenci
Sana önce
Sende; ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini,
Sende; ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
Sende uzaklığı,
Sende; ben, imkansızlığı seviyorum.
Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine
Devamını Oku
Sende; ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
Sende uzaklığı,
Sende; ben, imkansızlığı seviyorum.
Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine
'Sonra oturup hüngür hüngür
ağlasam
Boş geçirdiğim bağırmadığım
sustuğum günlere'
üstünden 30-40 yıl geçmiş. ağlamak, bağırmak neye yarar. dönülmüyor ki...
mebrure coşkunsu/ su coşkun
ŞİMDİ SEVİŞME VAKTİ
Çıplak heykeller yapmalıyım.
Çırılçıplak heykeller
Nefis rüyalarınız için
Ey önünden geçen ak sakallı
kasketli,
Yırtık mintanından adaleleri
gözüken
Dilenci
Sana önce
Şiirlerin tadını
Aşkların tadını
Kitaplardan tattırmalıyım
Resimlerden duyurmalıyım,
resimlerden...
Şu oğlan çocuğuna bak
Fırça sallıyor
Kokmuş manifaturacının ayağına
Dörtyüzbin tekliğinden
On kuruş verecek.
Seni satmam çocuğum
Dörtyüzbin tekliğe.
Ne güzel kaşların var
Ne güzel bileklerin
Hele ne ellerin var, ne ellerin
Söylemeliyim
Yok
Yok... meydanlarda
bağırmalıyım,
Bu küçük
Güllerin buram buram tüttüğü
Anadolu şehri kahvesinde
Kiraz mevsiminin
Sevişme vakti olduğunu.
Resimler seyrettirmeli, şiirler
okutturmalıyım.
Baygınlık getiren şiirler.
Kiraz mevsimi, kiraz
Küfelerle dolu pazar.
Zambaklar geçiriyor bir kadın.
Bir kadın bir bakraç yoğurt
götürüyor
Sallıyor boyacı çocuğu fırçasını
Belediye kahvesinde hakla o eski,
o yalancı
O biçimsiz bizans şarkısı.
Sana nasıl bulsam, nasıl bilsem
Nasıl etsem, nasıl yapsam da
Meydanlarda bağırsam
Sokak başlarında sazımı çalsam
Anlatsam şu kiraz mevsiminin
Para kazanmak mevsimi değil
Sevişme vakti olduğunu...
Bir kere duyursam hele
güzelliğini, tadını,
Sonra oturup hüngür hüngür
ağlasam
Boş geçirdiğim bağırmadığım
sustuğum günlere
Mezarımda bu güzel, uzun kaşlı
boyacı çocuğunun
Oğlu bir şiir okusa
Karacaoğlan'dan
Orhan Veli'den
Yunus'tan, Yunus'tan...
Sait Faik Abasıyanık
öykülerinden daha da haz aldığım yazar,şiirn başlığında bile içim kımıldamadı bu da benim sorunum.
sait ustamın şimdi sevişme vaktini çok değil;bir kaç ay önce okudum... baskı adedi çok fazla öykücü olarak bilinen kalem.. bu özelliğini şiirlerede taşımış..
bir gün önce rıfat ılgazın bir kitabını bitirmiştim.. öykü yönünden bir rıfat ılgazı daha çok beğeniyorum.. sanırım tiyatral anlamda gözlemlerini öyküye yansıtma yeteneğinden olsa gerek.. ya da bana daha çok hitap etmiş bir kalem rıfat ılgaz..
lakin telafüz da sait faiki daha çok duyarız rıfat ılgaz dan..kulakta kalan ender isimlerden sait faik.. inşaallah bizede nasip olur bir gün böyle eserlerimizle anılmak... ne mutlu kalıcı eser bırakana.... sokak şairi...
siz bu masum ve mazlum millete,bu garip teraneleri telkin ede ede,ne masumiyetlerini bıraktınız,ne mazlumiyetlerini!
şimdi anasıyla,ablasıyla,halasıyla aşk(!)yaptığını bağırırcasına sinema kapılarının arkalarına yazdıkları sapık ilanlarla duyuran ,pis şehvetlerine mahkum olmuş bir nesil yetiştirdiniz!
onlar o malum ilanlarını şiir diye sizlere mezarlıklardada okuyorlar.hatta o iğrenç tecavüz ve fiilerini ölülerin kabirleri arasındada yapıyorlar!
kabrinizde rahat(!) uyuyun efendiler!tabiki uyuturlarsa!
doğru yunusu, ve yunusu yunus yapan doğruları bu nesile öğretmeyi yeğleseydiniz,bu cennet vatan şimdi sapıklar cehennemine dönmiyecekti!
Ah benim güzel ustam;
Sana önce
Şiirlerin tadını
Aşkların tadını
Kitaplardan tattırmalıyım
Resimlerden duyurmalıyım. resimlerden...
Senden öğrendim ben küçücük yaşımda aşkı,sevdayı şiirlerle anlaymayı ve resi
mlere sığdırmayı dünyamı..
Adım kirazçiçeği bak benim.
Duyuyor ve gülüyorsun biliyorum,dalgaların ada sahillerine vurduğunda duyulan kahkahandan dinliyorum çünkü seni.
Her mevsim ayvaların çiçek açması, kirazların meyveye durması vaktini ve çookkk özlüyorum seniiiii...
En derin ve Gönül'den saygılarımla.
Söylemeliyim,
Yok
Yok... meydanlarda bağırmalıyım.
Bu küçük
Güllerin buram buram tüttüğü
Anadolu şehri kahvesinde
Kiraz mevsiminin
Sevişme vakti olduğunu
Şapka çıkardım yine.ustaya,ustalara saygıyla..
ÇOK GÜZEL BİR ŞİİR GERÇEKTEN.ÜSTADIN MEKANI CENNET OLSUN....NEFİS BİR ŞİİR....NUR İÇİNDE YATSIN.
---SAYGILAR
dili asırlarca edep yerleri gibi ayıplanan bir ulusun, cumhuriyetle filizlenen benlik kazanma savaşımında
yetişmiş insan sıkıntısı çekmesi normal.
aradan nerdeyse bir yüzyıl geçti.
şimdikileri çok daha sert sorgulamalı-yargılamalı-
ne yapmışız ki bunca sene........
şiir:
sözcükler gelişigüzel serpiştiriliyor. ne dediği de anlaşılmazsa daha gizemli.
tarladır-dağdır
oku-eşele, varsa yeteneğin mutlaka bir şeyler bulursun . maden filan. hiç olmazsa toprak işlenmiş olur!!!!!
böyle güşünülünce herkes şiir yazmaya kalkıyor.
herkes yazınca da şiirler kuma karışıyor
şiirler kuma karışınca insanlar aramakla başa çıkamıyor.
okuyandan çok yazan oluyor.
yayın olanağı bulan her kalemkar şiire bulaşmış.
şimdi de öyle biraz ünlenen, kapı bulan şiirler yazıp!!! kiraplar bastırıyor.
cumhuriyet cengaverlerini kınamamalı. onların her nefesine bile muhtaçtı dedelerimiz.
*****
bu şiirin şiirliğini bilmem ama değeri olduğu kesin.
hikayecinin özelliği aksetmiş, iyi gözlemler var.
zamanından izler taşıyor. anlatım iyi.
türkçeye geçişte bazı oturmamış yerler olabilir.
ama osmanlıca yazılanları düşününce.....
saygıla
i.durmuş
üstat... Allah rahmet eylesin. Mekanın cennet olsun.
Saygılarımla...
Sait Faik, ''Kesit Hikâyesi''nin Türk edebiyatındaki en büyük temsilcisi. Eh şiiri de idare eder....
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta