Şimdi Köylüde Şehirden Alıyor Yiyeceği

Mahir Odabaşı
533

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

Şimdi Köylüde Şehirden Alıyor Yiyeceği

Ekmek, çörek, börek saçta yapılırdı
İçine çökelek - pancar bolca katılırdı
Artan da götürülüp pazarda satılırdı
Şimdi köylüler de şehirden alıyor çökeleği

Her yıl sürüden birisi kurbana ayrılırdı
Mevlit yapılır, cümle-âlem doyurulurdu
Artan kemikler ise tuzlanıp kurutulurdu
Şimdi köylüler de şehirden alıyor kurbanı

Kışlık, aşlık – keşlik ta yazdan hazırlanırdı
Şehirdeki akrabalara çuval çuval postalanırdı
Onlarda karşılıksız bırakmaz, ikramlandırırdı
Şimdi köylülerde şehirden alıyor aşlığı-keşliği

Sebzenin-meyvenin envaı çeşidi yetiştirilirdi
Domates-salatalık- elma yıkamadan atıştırılırdı
Gelip-geçenin heybesine de birazcık sokuştururdu
Şimdi köylülerde şehirden alıyor sebzeyi-meyveyi

Akşam tavuklar- horozlar sayılırken zorlanılırdı
Komşuya parayla bir şeyi satmak çok ayıplanırdı
Şehirdeki çocuklara sepetlerle yumurta yollarındı
Şimdi köylülerde şehirden alıyor tavuğu - yumurtayı

Şehrin hormonlu yiyecekleri köylere kadar girdi
Allah korusun üç gün kıtlık olsa, köylüler de öldü
Hiç düşündük mü beyler, bu hallere nasıl gelindi?
Şimdi köylülerde şehirden alıyor yiyeceği – içeceği

Sebzenin-meyvenin envaı çeşidi yetiştirilirdi
Domates-salatalık- elma yıkamadan atıştırılırdı
Gelip-geçenin heybesine de birazcık sokuştururdu
Şimdi köylülerde şehirden alıyor sebzeyi-meyveyi

Akşam tavuklar- horozlar sayılırken zorlanılırdı
Komşuya parayla bir şeyi satmak çok ayıplanırdı
Şehirdeki çocuklara sepetlerle yumurta yollarındı
Şimdi köylülerde şehirden alıyor tavuğu - yumurtayı

Bu gidişat hayra alamet değil, mutlaka dur denilmeli
Doğal üretim için köylüye basit basit teşvikler gelmeli
Yoksa boş verirsek tembelleşir de, bırakır ekip- dikmeyi
Sonunda hayat pahalanır, çünkü köylü de çok yer ekmeği
Şimdi köylülerde şehirden alıyor ihtiyacı olan A’dan – Z’yi

Mahir Odabaşı
Kayıt Tarihi : 17.10.2014 16:32:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Rahmetli babacığım bağ bahçe ile uğraşmayı ve özellikle yeni ürün çeşitlerini köye getirmeyi pek severdi. (hiç karpuz olmamış yerde her biri 15-16 kg olan bir traktör karpuz yetiştirmesi gibi) , Köyümüz dağ köyü olmasına rağmen, bizim çocukluğumuzda her hafta pazara bir iki traktör sebze götürülürdü. Sade bize ait 8-10 çuval fasulye, 2-3 çuval biber, salatalık, turp vs. olurdu. Köylü vatandaşın getirdiği sebze meyveler, süt ürünleri ve özellikle sepet sepet yumurtalar adına ‘’yumurta pazarı ‘’denilecek kadar nam yapardı. Hele geri köye dönerken traktör yolculuğunda kimin mahsulü daha çok para etti kıyaslamalarını ve tatlı atışmalarını dinlemek ayrı bir zevkti. 25-30 sene önce Kargı ilçemizde görev yaparken, bu aylarda köye bir iki tane kamyon gelir ve köylü vatandaş göndereceği eşyaların kilo hesabı ücretini vermek şartıyla, Ankara’da duran çoluk çocuğunun A’dan Z’ye kışlığını o kamyona yükler adrese teslim gönderirdi. Ben de ‘’böyle anne-baba arkada olduktan sonra geçime ne’’ diye takılınca, ‘Oğlum, bizler köyden göndermesek bunlar ANKARA’DA ALDIKLARI PARAYLA AÇ KALIRLAR’ derlerdi. O anne - babaların evlatlarım, torunlarım bolca yesin diye yiyecekleri nasıl zevkle çuvallara sıkıştırmaya çalıştıkları gözümün önüne gelince kendi kendime ‘’acaba şimdi Ankara’daki evlatları, torunları o yaşlı anne-babalara, ebelere –dedelere ne kadar vefa gösteriyorlar’ diye düşünüyorum. İnşallah unutmazlar… Üzülerek müşahede ediyoruz ki, yakın geçmişte özellikle dağ köylerinden gençlerin; iş, aş, eş niyetiyle şehirlere doğru çekilmesi, yaşlıların ise güçlerinin yetmemesi nedeniyle üretim maalesef dibe vurdu. Eskiden babalarımız şehirden gelirken çay-şeker, helva gibi temel ihtiyaçlar haricinde pek bir şey almazlardı. Ama şimdi köylü vatandaşların pazarlara çuval çuval sebze-meyve veya süt ürünleri götürmesini bırakın, sütü, yoğurdu, tavuğu, yumurtayı, bakliyatı ve hatta marulu- ıspanağı dahi marketlerden alıp köye götürmeye başladılar. Bir taraftan köylerde bağ- bahçeler boz duruyor, diğer taraftan şehirdeki herkesin pazarlara yönelmesi nedeniyle hem fiyatlar hem de hormonlu gıdalar zirve yapıyor. Aynı zamanda ’Her şey var, lakin eskinin lezzeti yok’ türküsünü söyletiyor. Netice olarak, eskinin canlılığını köylerimizde yeniden yaşatmak elbette zordur ama hiç olmazsa köyde yaşayan dedemin elinde, şehirden dönerken yumurta kolisi, heybesinde marul- maydanoz olmamalıdır. Bu durum beni çok üzüyor… Bilmem sizleri de üzüyor mu? (çorum-Osmancık-seki köyü)

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mahir Odabaşı