Vurdumduymazların bileklerinde
Şaklatılan kamçıların yanığıdır
Yağız bedenlerdeki izler
Güzel yarınlar yok.
Gülümsemelerini unutmakta olan
İnsanlığın üstüne eskisi gibi doğmayacak güneş.
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Oldukça karamsar bir tablo... Veriler 'yerli yerinde', tecrübe denen şey az, buz değil, o da bilinçle 'son rötuşlarını' döküyor dizelere...
İnsan, sistemi yaratır önce... Sonra girer içine, bağdaş kurup oturur... Denemesini yapar inceden inceye... Acaba bu kalıba girenlerin davranış mekanizmalarında ne gibi tepkimeler oluşur?
Fare niyetine 'kıvama gelmiş' toplumlar üzerine uygulanır önce... Başlangıç yeri 'doğumdan itibarendir...' Birkaç nesil yetiştikten sonra, amaca ulaşılır... Model toplum artık vitrindedir...
Yıllardır uygulanmaktadır böyle bir model ülkemizde...
- Modelin yaratıcısı 'EGEMEN/ EMPERYALİST GÜÇTÜR!'
- Modelin uygulayıcıları 'GÖNÜLLÜ SEÇİLMİŞLERDİR!' Nitelikleri bellidir, 'İŞBİRLİKÇİLİĞE TEMAYÜLLÜ, BELKİ DE GEÇMİŞLERİ GEREĞİ İHANETTEN MEDET UMANLARDANDIR!' Kuyruk acıları vardır, güya intikam alacaklardır geçmişten, tarihimizden...
- Beyin yıkama, karartma, yönlendirme görevi üstlenenler vardır... Medyanın içine yerleştirilmişlerdir... Gazeteler, TV'ler bu amaçla satın alınmış, aykırı sesler tek tek etkisizleştirilmişlerdir...
- Yıldırma, bezdirme, korkutma, teslim alma işini de terörizme ihale etmişlerdir! Parçalara ayırıp, ufaltma görevi de onlarındır... Hazmetmek zordur ama 'şok edici' öyle gelişmeler yaşanır ki, insanlar şaşkına döner, içlerinden 'BARIŞ ÖDÜLÜNE ADAY BİLE ÇIKARILIR!'
Sistem kurulmuş, tıkır tıkır işlemeye başlamıştır... Vereceği sonuçlar zaman zaman kontrol edilir...:
- Yeterince yabancılaşma sağlanmakta mıdır?
En önemli sonuç budur çünkü...
Bilinir ki 'kökünden ayrılan çınar, kurur!'
Kendine yabancılaşan insan, artık her kalıba girebilir!
Onurunu kaybeder önce! Kimliksizleşir...
Arada bir silkinenler olursa korkutulacak sopa hazırdır! Hemen dinden, imandan söz açılır, suçlamalara maruz bırakılır! İşin özü değil, şekli ön plana çıkarılır. Kalıplar hazırdır, içine girenin çıkması artık mucizedir!
- Tepkisizleştirme, o meşhur 'kurbağa deneyi' gibi yavaş ama sürekli bir biçimde uygulamaya konur. Kişi iradesini kaybeder, karar vermek yerine, kendisi adına karar verenlerin kontrolüne girer...
Arada bir silkinme, kurtulma, cendereden çıkma girişimleri olduğunda hemen o kesim tecrit edilir, üzerine sert biçimde gidilir!
Elde olan medya ağı derhal harekete geçer, inanılmaz bir suçlama, 'ad takma', karalama, ötekileştirme kampanyası başlar... Muhalif olanların üstüne gidilir, sesleri iyice kısılır!
Bu arada ve sürekli biçimde;
- Yoksullaştırma, 'bir lokma, bir hırkaya muhtaç etme' politikası uygulanır. Kitleler şoka uğrar, kabuğuna doğru büzülür... Sonra 'sadaka dönemi' başlar... Çeşitli adlar altında para, kömür, yiyecek, iaşe temin edilir...
Böylece bir taşla iki kuş birden vurulmuş olur!
* 'Al parayı, yardımı ver oyunu!'
* 'Çalışma, üretme, alın teri neyine gerek, sana doyacağın kadar biz veririz! Eğer gidersek, verdiğimiz de gider, ona göre!'
Kabaca oynanan oyun budur... Daha da ayrıntıya girersem, bu sayfa bana yetmez, gelenler ne yazacak?
Satılanı, bölücülüğü, ahlaksızlığın nasıl prim yaptığını, insanın nasıl olup da insanlıktan çıktığını, kendisine düşman olduğunu, geleceğini satarak bugünü kurtarmanın, 'anı yaşamanın' hafifliğine nasıl kapıldığını başkaları yazsın...
Benden bu kadar....
Anımsattıklarıyla 'BİR ESER' sunan değerli dostumu tüm içtenliğimle kutlarım...
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta