akılcı ve felsefi
kendine özgü ve lirik
antikçağ’dan bir şair
çağdaş zamanlarda klasik
İpekböceği gibi ağır
sürükleyerek ardından
Dut ağaçlarının dibine
alıp götürdün bizi
üstümüzde menevişli
yıldız işlemeli
gök bezi
kafamızda
çimlenen düşünceler
serildik sevgiliynen
sere serpe
çimenlerin üstüne
serilmeden
üstümüze çimenner
akılla yazılır diyordun ya şiir
şiirdeki lirizmin
ilyada
odesseus
lir tınıları
ve deniz sirenleri
herkes kendine özgü
özlü derinliğinde senin
felsefi bir öz kendiliğin
Beden kelebek olur kanatlanır
kanatlandın işte uç uçabildiğince
sonsuzluğun gök örtüsü
toprağımız(ın) üstünde
yoksa bu toprak serilecek üstüne
çimenner serpilecek
gidenlerin ardından
diyordu ki şair
(ki ölüme yazgılı ve insana dair)
“Her ölüm erken ölümdür”
ölen hele bir de şairse
bu en erken ölümdür
öfkesi kınında bir halk ozanı
bu kervana
en önde katılannardan biri
“Ölüm adın kalleş olsun”
öyle bir harlı
öyle de gür ki nefesi
soluksuz akar insan
okkalı bir has(...) tir çekilir
ki
soluk soluğa bırakır
bu melih cevdet anday’ın
kırmızı bir kiraz dalı gibi
ırgalanıp silkinerek
bir hoş gittiğidir
şu mendebur dünyadan
öyleyse gelin
giderayak şu dünyada
biz de katılalım
sürerayak bu söyleme:
bir insan onu tanıyan son insan unutursa
asıl o zaman ölür
öyleyse bu durumda kim öldün diyebilir
hırka çıktı don değişti başkalaştı bedenin
dar saatlere sığmadı ömrün
şimdi “güneşte” sin
Kayıt Tarihi : 15.9.2018 12:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!