Bu şiiri Vehdan Abla’m için yazmıştım. Kış bitmedi, bahar gelmedi ve o gitti!
avuçlarımda yaktığım bu buruşmuş kağıt benim kaderimdir
kurşun kalemle yazdım dumanı ondan karadır kaşları çatık yağmur!
hep susturulmuş on dörtlük ölü gelinler vardı sesimde duydunuz duymadınız
sizinle dağı aşmaya nefesim yetmedi
siz gidin bensiz
dağın diğer eteğinde beklerim
eteğimde yabani vişne dalları
gittiğiniz kumsaldan çakıl taşları toplayın benim için
duvar kenarlarındaki kimsesiz çiçeklere basmayın
onların gözüne benzer benim gözlerim
bahar ne zaman gelecek saçlarım söylerdi
ama bu kış belki hiç bitmeyecek
bahar belki de hiç gelmeyecek
bunu gelincikler bilir
sarhoş rüzgarda salınan o kırılgan öfke
bir daha geldiğimde soframız için kır çiçekleri toplayacağım
şiir ezberleyemedim senin için
seni ve beni yaktım
küllerimizi kalbimin denizine serptim
şimdi gitmeliyim
bir avuç çakıl taşı bir de yol kenarındaki çiçeklerden alarak...
Kayıt Tarihi : 16.11.2016 16:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!