Dile getiremediklerimdi anlattıklarım,
Ardı arkası kesilmeyen hıçkırıklarım,
Şimdi sen dolu geçiyor ufuklarım,
Bir de sana yazdığım satırlarım.
Geceleri uykusuzluklarım,
Gündüzleri sayıklamalarım,
Kah ağlayıp; kah susmalarım,
Sustukça kanamakta yaralarım.
Kan vermeye korktuğum zamanlarım,
Kan topu olan yaralarım,
Kan çanağı olan gözlerim,
Kan ağlatan özlemlerim.
Ben sana destanlar yazacaktım,
Elimde kaldı dediklerim,
Ben saçlarına aşkı asacaktım,
Eteklerimde kaldı dökemediklerim.
Ömrüm diye saracaktım seni,
Sensizlikte ölüm gibi saran hayata
İnatla, sımsıkı saracaktım tenini,
Veda ettiğim hayata.
Şimdi paylaştık mirasımızı,
Sana yaşam, bana ölüm kaldı,
Unutamadım o güldüğün her anı,
Gülüşünde doğduğum her canı,
Gidişine ayırmıştım, sakladıklarımı.
Sana hayat, bana ölüm kaldı,
Sana mutluluk, bana hasret,
Aşık Mahsuni Şerif misali:
Bi dikili taştan gayrı nem kaldı...
Kayıt Tarihi : 6.4.2016 19:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!