ŞİMDİ DEĞİLSE NE ZAMAN?
Ey nefîs! Kibri bırak, dinle beni ibretle.
Kendine gel, nazar et azıcık basîretle!..
Bunca çaba ve gayret, üç günlük dünya için..
Ebedî saâdet için bir hareket yok; niçin?
Bil ki, bir daha dönüş yok; yaptığın seferden!
Sökülür rütbelerin, sayılırsın neferden.
Makam-mansıp, mal-mülk ne varsa dünyada kalır.
Bıraktığın her şeyi mirasçıların alır..
Ağzını açmış seni beklemektedir kabir.
Tepeden tırnağa hesap sorulacak, bir bir..
Ya mahşer! Dirildiğinde hâlin nice olur?
Kan ve ter içinde insanlar, güçlükle solur.
Mahkeme-i kübrâda kurulur hassas mîzân..
Ne mümkün sağa sola bakmak tartıldığı ân!..
Öyle hassastır ki terâzi, zerreyi tartar.
Dünyada benzer ne ölçü vardır, ne de kantar..
O gün herkesi, çepeçevre endişe sarar.
Kurtulmak için insan bir şefaatçi arar.
Hele bir de insafsızca kul hakkı yediyse,
İftirâ ve bühtân ile kötü söz dediyse..
O zaman vaziyeti, büsbütün harâb olur.
Helâl etmez hak sahibi, hâli türâb olur..
Ağlayıp bin nedâmetle etsen de âh u vâh
Ne yaparsan yap duymaz sesini kimse, eyvâh!..
Ukbâya hazırlık, şimdi değilse ne zaman?
"Ha bugün, ha yarın" diyenlerin hâli olur yamân!
"Erteleyenler helâk oldu" buyurdu, Rasûl.
Hazer et fenâdan; alıver mânevî gusûl!..
Kovulmuş şeytan, insan için apaçık düşman..
Onun ardından gidenler, er geç olur pişman.
Revâ mıdır iblîs seni oyalaya dursun;
Sinsice yaklaşarak sana tuzaklar kursun?
Yazık değil mi durmadan etsin de rahnedâr
Kovsun seni hakîkat yurdundan diyâr diyâr?
Niçin başını gömersin, deve kuşu gibi?
Akıp gidiyor ömür sermâyen; bak, su gibi!
Alın teri demeyip, hırsız çalsa pulunu;
Yâhut gaddâr, hâin eşkiyâ kesse yolunu;
Kızmaz mısın birisi çıksa, vursa eliyle;
Türlü türlü hakaret etse; kırsa diliyle?
Elbette.. Kimbilir nasıl tehevvür edersin.
Ölçüyü kaçırıp belki aşırı gidersin..
İşte böyledir, şeytanla yaptığın cihâdın,
Rûhuna vurulmuş büyük silledir ilhâdın.
Şeytan, sana hiç durmadan veriyor vesvese..
Atıyor seni ateşe, bir anlık hevese.
İşlediğin günahlar ruhunu örseliyor.
İsyânın, irfânını matkap gibi deliyor.
Hırs ve nankörlük ebedî mutluluğa engel.
Gittiğin yol çıkmaz sokaktır, ne olur dön gel!
En güvenli, en açık yol Kur'ân'ın yoludur.
Diğer yollar türlü tehlikelerle doludur.
Rehberin Kur'ân'sa götürür seni huzûra.
Kurtarır şirk ve zulmetten, kavuşursun nûra.
Ey nefîs! Hakk'ı bulmada nûrânî gözümsün.
Zîrâ sen benim, ten kafesindeki özümsün.
Doğarken seninle, ölürken yine seninle.
Mutmeinne ol da ilâhi buyruğu dinle!
Râzı olarak Rabb'inden, gir kullar içine.
Râzı olur O senden, girersin cennetine!..
21.12.2018 Cuma
Mehmet Güven (Menâbi)
Kayıt Tarihi : 2.5.2021 19:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!