Kilitli gizli oda
anıların saklandığı o oda
yasaktı başkalarına
kilitliydi hep kapısı
ve sen bir seferinde
üzerine kapının ölüm işareti simgeleyen
bir kağıt yapıştırmıştın
rüya mıydı
yoksa oldu mu böyle bir olay
anlam veremiyorum
doldurup tıka basa benimkileri de
çektim perdelerini
hiç bir şeyin
değiştirmeden yerini
bir mabetten çıkar gibi
son bi kez bakıp çıktım
ince bir ışık sızıyordu çarptı son anda gözüme
perdenin aralığından bir ışık huzmesi
o sendin
ve sen her yerde
her yerdeydin
hiç ayrılmayan yanımdan
ve hep içiçeyken
seninle uzun şiirler gibi uzuun uzun olmaz mıydı sevişmelerimiz
gözlerimiz gözlerimizle
ellerimiz ellerimizle
ve ne çok sevişirlerdi üşüdüklerinde
ellerimizde eldivenlerimiz
asla ayrılmaya olmazlardı razı
bu kadar sevebilir miydi insan tanımadığı birini
ve ne çok sevişirlerdi üşüdüklerinde
kaşe ceketlerimiz bile
hasret sevgiye
gizli odanın gizli dolabındaki mor çekmeceye
dizdim gün aydınlarını
bilsen ne çok aydınlık
ne çok gün
yine nüksetti o marazi hallerim
bu dert yaşatmaz beni
ölürüm sevgili ölürüm
yazılar mı nemli nemli
dışarda yağmur mu var
daha çok hasta ediyor beni bu havalar da
bir alt çekmeceye şiirlerini
yazık ki bir fotoğrafın yok
kilitledim kalbim gibi çekmeceleri de
anıları naftalinleyip
güneş alan pencerenin tam karşısındaki duvara astım
duvarlar da ağlıyordu
dayanamaz oldum artık bunca zamanın ayrılığına
eşiğe küçük bir zarf düşmüştü
kaldırdım yerden
ah yine ayrılık kokan sanal bir name
her doğum günümde
ve her hafta hilafsız gönderdiğin o pembe zarflar
hasret ve sen kokuyordu her seferinde
belki de artık zamanı gelmiştir
bir yerlerde karşılaşmalıyız
şimdi bir başlarım dedim ya
arkası gelmez
yazacak o kadar çok şey var ki
bitmez bu serüven
camın önündeki ağacın dallarına
Japon fenerleri asıyorum rüyalarımda
dört mevsim bahar oluyor seni bir gördüğümde
ve çiçekleniyor kalbim pıtırcık pıtırcık
sanki kelebek vadisi yüreğim
uçuşuyor kelebekler rengarenk
ömürlerini mi uzatıyor ne
sana olan aşk'ım
şimdi yaldızları daha bir parlak
ömürleri daha uzun
farz oldu bin yıl daha yaşamak
yüz yıllıkaşklarıma inat
geçen şu koca yıla bir bak
her şey ne çabuk eskiyor
senin şehrin hep böyle gizler mi seni
bencil ve kıskanç
insan bu kadar mı sever hiç görmediği birini
bu kadar mı sevebilirsin
aşk için
aşk için
değmez mi be yaşamak
mutlu yıllar
24/Aralık/2012/Pazartesi/Ankara
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 24.12.2012 17:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

O gizli oda tek ışığı beyine giden 'şairin sevdalı yüreği' olmalı...
Kaleminize sağlık sayın Apel... Kutluyorum...
TÜM YORUMLAR (1)