Kilitli gizli oda
anıların saklandığı o oda var ya
yasaktı başkalarına
kilitliydi hep kapısı
ve sen bir seferinde
üzerine kapının ölüm işareti simgeleyen
bir kağıt yapıştırmıştın
rüya mıydı
yoksa oldu mu böyle bir olay
anlam veremiyorum
doldurup tıka basa benimkileri de
çektim perdelerini
hiç bir şeyin
değiştirmeden yerini
bir mabetten çıkar gibi
son bi kez bakıp çıktım
ince bir ışık sızıyordu çarptı son anda gözüme
perdenin aralığından
o sendin
ve sen her yerde
her yerdeydin
hiç ayrılmayan yanımdan
ve hep içiçeyken
seninle uzun şiirler gibi uzuun uzun olmaz mıydı sevişmelerimiz
gözlerimiz gözlerimizle
ellerimiz ellerimizle
asla ayrılmaya olmazlardı razı
bu kadar sevbilir miydi insan tanımadığı birini
ve ne çok sevişirlerdi üşüdüklerinde
kaşe ceketlerimiz bile
hasret sevgiye
gizli odanın gizli dolabındaki mor çekmeceye
dizdim günaydınları
birikmişti bir yılda
bilsen ne çok aydınlık
ne çok gün
yine nüksetti bak o eski marazi halim
bu dert yaşatmaz beni öldürür
yazılar nemli nemli
hasta ediyor beni bu havalar da
bir alt çekmeceye şiirlerini
yazık ki bir fotoğrafın yoktu
kilitledim çekmeceleri de
anıları naftalinleyip astım duvarlara
kokun kalırsa diyeydi korkum
dayanamazdım artık bunca zaman ayrılığa
sevgili ben iflah olmam
eşiğe küçük bir zarf düşmüştü kaldırdım yerden
ah yine ayrılık kokan sanal bir name
mümkün değil kokularını silmek
her doğum günümde gönderdiğin o minik pembe zarflar
sen sen kokuyor
ayağım takılıp düşecektim nerdeyese
görememiştim karanlıkta
senin balıkçı kazağın gibi
her yere her yere aşk yerine
deniz serptim koku koku
bu kadar sevebilir bir insan
dünya gözüyle görmediği birini
olmam iflah ben
24/12/2012/Ankara
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 24.12.2012 17:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
devam ediyor
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!