Şimdi Ben Ne Dersem Diyeyim Bir Yol Şiir ...

şimdi ben ne dersem diyeyim
sen ne dersen de
biz ne dersek diyelim
...
aynı yola çıkıyor zaman
ve biz hep aynaların karşısında
hiç aynı olmuyoruz.

YÜREĞİNİZE SAĞLIK.

Serbest serbest tamamda şu serbestte cümle bölmelerine bir türlü anlam veremiyorum. Neyse tebrikler

Ahhh...bu şiir falan değil, başka bambaşka bişey...binlere çarptı, milyonlara böldü beni...Yazan elleriniz, hisseden yüreğinize sağlık...sevgi ve saygılarımla
Rana Nilüfer Öztürk

Şimdi kim ne derse desin, gece bıraktığım şiirin sabah boyu uzamış :)) büyümüş baya bir afillenmiş, güzelde olmuş hani.

ozellikle genclerimizin..
pusulasi bozuk bir gemi ile.. samsun da.. ilkkivilcimi.. milli hareketi baslatan.. ulu onderin.. genclige armagan ettigi.. ondokuz mayisi kutlar..

isgalcilere.. biz olmedik.. dimdik ayaktayiz.. vatan namahremdir el surulemez diyen.. aziz dedelerimize rahmet dilerim.. saygilar..

gunleri hatirlatan.. sayfa duzeni hazirliyan.. cefakar sayfa emekcilerine tesekkur.. saygilar..

cok guzel olmus emegınıze yuregınıze saglık..

ruh cagirmanin bir mantigi var..

bir kagida.. alfabenin harflerini yazar.. orta yere fincan kor.. herkes parmak ucu ile dokunup..

ey ruh.. geldinse.. he geldim de.. deriz..

ve icimizde.. zirzop ruhlu biri varsa.. kasitli olarak.. fincani.. sirasi ile..

h.e g.e.l.d.i.m. harflerine iter.. bizlerde.. gelenin.. olen kimsenin ruhu.. yada vekil kilip.. gonderdigi cin olduguna inaniriz..

kisaca.. bir fincanin.. alfabe harflari arasin da.. kasitli.. degil de.. gelisi guzel.. iteklenmesi ile.. bir sozcuk cikma ihtimali mevcuttur.. bu mantikli..

kafadan atilmis.. iki sozcugun.. bir biri ile uyum saglayip.. anlamli cumleye donme ihtimali.. milyonda bir olsa da yine var..

simdi ben ne dersem diyeyim
sen ne dersen de
simdi ne derse desin
ne dersek diyelim
simdi ne derseniz deyiniz
ne derse desinler
varsin catlasin eller
ah dedikce inliyor sazimin teller
ve takke dusmus idi.. gozuktu sacimin keller
ve bir kac teli kalmisti yine de.. taradim yolunda didim
ben bir sair idim
sen bir sair idin
ve simdi o bir sairim diyordu
biz simdi bir sairiz diyeyazarcasina
ve siz simdi sairsiniz dersenizdeyin
onlar simdi sairiz idik demislerdi..

tur turev.. cumlelerin.. tesadufen.. siir olma ihtimali vardir yani.. ben bu vesile ile de kutlarim.. bu olaganustu guzel basyapiti..

muhtesemsiniz.. nasil bu denli ustalikla kalem kullanabiliyorsunuz hayret yani..

tam siirden umidimi kesmisken.. icerimde yesil fidan.. tomurcuk gul yeserttiniz..

iyiki varsiniz.. yurek ses susmasin.. iste siir bu.. alkisliyorum.. avuc derim siyrilircasina.. siz hep yazin.. saha cok yazin.. saygilar..

'deme' hakkımı kullanmıyorum işte!.:))kullansam ne olacak yani...ne tas değişecek,ne hamam...kubbesinden düşecek yine kuşlar...zınk diye kayacaklar..ben de susa susa susa/yarak ölüp gideceğim...İnsan Hakları Beyannemesi bile duymayacak ödüğümü..valla:)))

verdiği bilgilerden dolayı sevgili sinyali ustama teşekkür ederek ve de şairi kutlayarak,herkese saygılar efendim...

Şairi daha yakından tanımak için google da gezindim...sanırım şiirin eksik hali kaydedilmiş antolojiye...Şiirin anladığım kadarıyla simge şiir de yayınlanan hali şöyle...Şiir böylece yeni bir kıymet hükmünü ve yorumu da hakediyor elbette ..bu haliyle daha güzel elbette şiir..

saygılarımla

ŞİMDİ BEN NE DERSEM DİYEYİM BİR YOL


şimdi ben ne dersem diyeyim
göz ve yol birbirine fısıltılar kadar yakındır
ben ile sen arasında

bir denizi aklında tutmakla başlar dalgaların sesi
hangi mavi giderse gitsin seni
kimden dönüş yaparsan yap kendine
sahilin sana vereceği hep aynı aşktır
aynı kumsalın öyküsü

şimdi sen ne dersen de
akşama düştüğünde gecelerde bırakır hayat seni
gözlerinde bir kuşun ürkek haline kırılır cam
derme çatma biriken anılarından

oysa ilk değildir ağacın gölgesini hep aşk sayması
ve ilk değildir kirpiğine sürülmüş yağmur damlası
ama sen bu yağmuru eski bir kayığın mırıldanması say
ondan sonra bekleyen anların halini sor yollara
kimse yoktur gördüklerinden başka

şimdi sen ne dersen de
gözlerinde dolar rüzgarın getirdiği ilk yapraklar
anlarsın bir dalgınlığının gittikçe kendini çağırdığını
ama ne kendin ne de bir başkası vardır ortalıkta
varsa yoksa bahçeden fışkıran küçüklüğüne konan bir martı

son değildir sevmekten başını koyduğun yastık
ve son değildir ferhat’ın güneşi gördüğünde çatması kaşlarını
ama sen bu şirin’i içine atılmış bir mektup say
ince bir telaş başında dönen kuşlar
gönderilmeden önceki halini oku yollara
tebessümden başka pul yoktur zarfında

bir yolu aklında tutmakla başlar hayallerin sesi
hangi şirin giderse gitsin seni
hangi hayalinden dönersen dön kendine
ferhat’ın gördüğü göreceği hep aynı seraptır
aynı damlanın kumlarda kalan yüzü

şimdi ben ne dersem diyeyim
sen ne dersen de
biz ne dersek diyelim
hep kendini dolaşan bir kalptir zaman
damarlarındaki her yaraya
anılarını pusula kılan…

Şirin Tatlı

Ne dersiniz bilmiyorum okuyucu kardeşlerim..Ve siz sevgili şair kardeşim, siz de her ne derseniz demekte hürsünüz...şiirin bir kaç güzel mısrası mevcut derim ben de , bana göre..Eh o da az değil..

saygılarımla