Sen varken…
Yemyeşildi buğday tarlaları
Ağaçlar pembe beyaz çiçekliydi
yeşillenen dalların arasında.
Çukurova da yeşildi…
Ceyhan nehri yeşil yeşil uzanıyordu
boylu boyunca
Çayır, çimen, ot, bağ, bahçe
Her yer yemyeşildi.
Ben de yeşildim…
Aldığın yeşil bluzu giyinmiştim
Yeşil gözlerimden okunan
sevincim de yeşildi.
Zeytin ağacının altında
Yan yana oturduğumuz
bahçe kanepeleri de yeşildi
ve hatta minderleri de…
Sen vardın, mevsim bahardı
Sen vardın, her yer yemyeşildi.
Şimdi sen yoksun…
sapsarı buğday tarlaları…
biçilmekte
geride kalan ise
kurumuş sarı sapları.
Sarılıklarıyla da kalmaz tarlalar…
Bütün izleri yok edercesine
bir de yakmasalar...
Nehir de boz bulanık akıyor şimdi
kurumaya yüz tutmuş sarılıkla
Koçandaki mısır da başlamış sararmaya
Kurudu çayır, çimen, tarla…
Her yer sapsarı
Çukurova sarıya kesti büsbütün
Sıcağı bile sarı
Yanıyor sarı sarı Çukurova
Bense Çukurova’dan alâ
Ben de sarıyım
İçimdeki hüzün sarı
Mevsim yaz, sen yoksun…
Sen yoksun, her yer sapsarı.
Yokluğunun hüznünü hatırlatan sarılıklar arasında
Senli yeşillikten bana arta kalanlara bakıyorum…
Yeşil bluzum yok giyebileceğim…
Bir zeytin ağacı, bir yeşil kanepe, bir de gözlerim.
Şimdi bir başıma oturuyorum
Bu yeşil kanepede
Tek başıma içiyorum çayı
Tek başıma sayıyorum yıldızları
Acem Kızı’nı mırıldanıyorum belli belirsiz
Rüzgar yine üşütüyor bedenimi
Üşümeyeyim diye “ceketimi giy” dediğini
Hatırlıyorum
Dudaklarıma değmeyen dudaklarınla
içtiğin sigarandan
çektiğim tek bir nefesi…
ahh…
Rüzgar da iç çekiyor hatıralara benimle beraber.
Yeşil kanepede hüznün sarılığına boyanıyorum.
Gözümün yeşili de yorgun
yokluğuna ağlamaktan.
Zeytinin yeşilini de görmüyorum.
Gözlerim yine de seni arıyor kanepede
yorgunluğuna rağmen.
Dalıyor gecenin karanlığına
Dalıyor senli hayallere yarı aralı
Yanımdaymışsın gibi sarılasım geliyor
Kokunu duyuyorum ciğerimin her zerresinde
Burnum sızlıyor
Kulaklarım seviniyor sesini hatırladıkça …
Yeşil sevincim, beyaz umudum, mor düşlerim
Kırmızı sevdam…
Yüreğimi kaplıyor bir an..
Baharı hissediyorum iliklerimde…
Sonra beni çağıran o ses
Uyandırıyor beni o güzelim hayalden
sarı ayrılıklara, kara kahırlara dönüyorum yeniden.
Yaz sıcağında kara kışı yaşamaya
devam ediyorum istemeden
Soruyorum sonra kendime…
Şimdi ben hangi rengim
Bu kuşatmışlıkta?
Kayıt Tarihi : 2.6.2010 23:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)