Şimdi aldığımız bir habere göre.

Hakan Şevket Telkes
9

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Şimdi aldığımız bir habere göre.

Kendi yazdığı bütün şiirleri
Kendi elleriyle yakan
Çıldırmış bir şair gibiyim.
“Geçici bir süre
Hizmet dışıdır” uyarısı veriyor günlerdir
Gelsinler diye beklediğim
Ama ben istediğimde hiç gelmeyen
İşe yaramaz ilham perilerim.
“Çocukluğuna dönersen,
Belki iyi gelir” diyen iç sesimin
Uzanmamı söylediği kanepeden
Arka odası boşluğa bakan
Çocukluğumun geçtiği evdeki yatak odama geçmem
Bir anlık iş…
Gelir gelmez
Dayımım Almanya’dan getirdiği
Kolalı jelibonları mideme indirirken
Burnumun sızlaması meselesi
Sanırım “geçmişi özlemek” denen şeyin başka bir tezahürü.
Dayım ki şimdi beni sevmez.
Oysaki ben
Bana Almanya’dan getirdiği o oyuncak gemide yüzdürürüm hala çocukluğumu.
“Gelmekle ne iyi ettin” diyor sevgili çocukluğum
“Şu tahtanın yanına geç de, ceza olarak tek ayak üzerinde bekle.”
“Avuçlarına yediğin bütün cetvellere rağmen
Hala akıllanmamanın cezası olsun sana bu.”
“Hayatın sana Seza’nın yaptığı güzel resimler gibi resimler yapmasını bekleme sakın.”
“Çünkü Seza resim yapmayı da, yaşamayı da çoktan bıraktı.”
Geldiğimiz noktada çocukluğundan kalan:
Bahtiyar, İsmet, Alper, Şakir, Halil, Serkan
Ve yalnızca Öğretmenler Günlerinde aradığın sevgili öğretmenin.
Geri kalanların hepsi rahmetli Şükrü Amca’nın
Avdan getirdiği o çil yavruları gibi bir yerlere dağıldı.
Hayat
Küçükken hızlı sallanmaya çalıştığın için durmadan düştüğün
O salıncak gibi sallıyor seni, düşüyorsun.
Ve o zaman
Küçükken yaptığın gibi
Kabuk bağlamış yaralarındaki kabukları kaldıramıyorsun
Çünkü
Her seferinde tekrar tekrar kanıyor bütün yaraların.
“Yeter artık, çok uzattın şu çocukluğuna dönme meselesini” diyerek sırtıma vuran iç sesim yüzünden
Boğazımda kalan leblebi tozlarını püskürtmek zorunda kalışım
Ve Şekerci Mehmet Amca’dan aldığım lokumlu bisküviyi
Oyuncak tabancamın yanında unutuşum
Bakıyorum da kimsenin umurunda değil.
“Geldim işte” diyorum kanepeden kalkarken
“İç sessen iç sesliğini bil.”
“Dudaklarındaki leblebi tozlarını sil önce” diyor iç sesim
“Ve ceplerine sakladığın horoz şekerlerini de görmedim sanma.”
“Çekirdekleri görmemişsin ama” diyorum gülümseyerek
Ve cebimden çıkardığım Malkara çekirdeklerini ona da uzatıp yerken
Soruyorum :
“Söylesene ne yapmalıyım?”
“Hayallerinin peşinden koş” diyor iç sesim.
“Küçükken katıldığın koşu takımında koştuğun gibi
Koşmayacaksan hayallerinin peşinden
Bir gün şöyle diyecekler senin hakkında haber bültenleri:
Şimdi aldığımız bir habere göre
Kendi yazdığı bütün şiirleri
Kendi elleriyle yakan
Çıldırmış bir şair
Hayallerini bıraktığı bir yerde
Ölü bulunmuştur…”

Hakan Şevket Telkes
Kayıt Tarihi : 4.7.2017 16:37:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hakan Şevket Telkes