Dik duracaksın.
Eğilmeyecek başın.
Omuzların düşmeyecek yere paralel
Ağlamayacaksın…
Gözyaşların ve hıçkırıklarına karanlıklar şahit olacak
Sen, omuzlara düşecek adam değilsin
Bil ki, artık sevgili hayallerinin kanatlarındadır
Doyasıya yaşa
Şimdi, acı çekme zamanıdır…
Ne verilen sözler kalmıştır yaşanan zamanda
Ne de, kare kare çekilen resimlerdeki gülümsemeler
Sen, onun için tanınmamış bir yabancısın artık
Sana kimsesizlik yakışır
Kimsesiz olarak yaşacaksın
Şiirler yazacaksın seni ve onu anlatan
Aramayacaksın,
Sormayacaksın en yakın arkadaşlarına
Hatta, onlarla da görüşmeyeceksin
Gezeceksin gezdiğiniz yerleri
Anacaksın sayısız hatırayı
Şampiyon’a gidip midye dolma yiyeceksin bir tabak
Bir tane de onun için kenara koyacaksın
O’nun ağladığı masaya oturacaksın seni dinlerken
Işıkları kapatıp yatak odanda içtiğiniz sigaranın dumanlarını okşayacaksın
Kokusunu arayacaksın yastıkta
Sarıldığı yorgana sarılıp uyuyacaksın uyur uyanık
Belki arar diye telefonuna bakmayacaksın
Çünkü…
Aramayacak.
Sen.
Geçmişsin…
Kabul et
Bırak gözlerindeki bulutları yerler ıslansın
Sevgili artık kaf dağının ardındadır
Doyasıya yaşa
Şimdi, acı çekme zamanıdır…
Bakırköy’e git, dolaş vakitli vakitsiz
Taksim’e in kararınca hava
İstiklal caddesindeki kalabalıklara dal tek başına
Beşiktaş’a uzan bir gece yarısı
El ele gezenleri seyret deniz kenarında
Sonra, geç Otağtepe’ye, Fethi Paşa Korusu’na
Yorulunca Üsküdar’da bir çay iç Kız Kulesi’ne bakarak
Yarım ekmek kokoreç al
Bir kere ısır, gerisini bırak bir masada belki gelir yer hayali
Ve sonra gözlerini düşün!
Gözlerindeki gülümseyişi
Onunla oturduğun kayaların üzerinde
İlk kavuşmayı ve son görüşmeyi yaşa
‘Gitme’ deyişin ne kadar da kaldı havada
Sana ayrılık yazılmış bu aşkda
Ama erken ama geç
Ve bil ki, sevgili sensizliğin koynundadır
Sen de doyasıya yaşa
Şimdi,
İşte şimdi, acı çekme zamanıdır…
Kadehleri okşa elleri niyetine
Gönderemediğin mektupları dumanlara sakla
Ve Ahmet Şafak’tan Karagül’ü dinle
Öyle ya, o senin Karagülündü,
O senin Anadolun,
O senin Küçük Aşkındı…
İçindeki çocuğun arkadaşlık ettiği tek kişi
İçindeki çocuğun tek aşkıydı
O çocuğa iyi bak!
En çocuk yıkıldı.
Sen ayrılığı bilirsin, o bilmez,
Sen acıları okşayarak yaşarsın, o tanımaz.
Sen dik bir adamsın,
O şimdi yenik
O şimdi çaresiz
O şimdi ezik
O’na iyi bak
Ve unutmaya çalış Karagül’ü
Gül soldu
Gül kurudu aşkın sonbaharında
Hazan yaprakları gibi savruldu
Savruldu kuytu ormanlara
Yaz bir şiir daha ayrılık üzerine
İçindeki çocukla terkedilmişliği yaşarken
Ve düşün bir an, sevgili hangi bahardadır?
Unutma,
Unutma, şimdi, acı çekme zamanıdır…
Kayıt Tarihi : 18.5.2010 00:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
genç bir kadınla, yaşları biriktirmiş bir adamın öyküsüdür bu dizeler... çaresizliğin koynunda yaşanan masum bir aşkı anlatır tek taraflıdır tek taraflı olarak anılacaktır...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!