Henüz gün ışımamışken,
Feridon’dan birkaç horoz;
gösteri, yürüyüş kanununa muhalefet ederek slogan atmaya başladılar.
Aslında bu sıcak yataklarında eşleriyle mışıl mışıl uyuyan insanlara muhalefet eylemiydi bu.
Doğru ya, insanlar uyanıp çöplüklere taze yiyecekler dökmeden horozlar nasıl kahvaltı yapacaklardı. Bütün çırpınışları bundan olsa gerek.
Yoksa insanların uyanıp sokaklarda koşuşturmaları onlar için “kuru kalabalıktan” başka bir şey değildi. Korku demekti bu onlar için…
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Yüreğine ve Kalemine sağlık Şair Dostum,Tasvir çok güzel,Anadolu bu olsa gerek......
Küçük bir hikayenin içinde, çok şeyi anlatılan Silvan......Yüreğinize Sağlık...Kutlarım Sizi...
Bir film fragmanı gibiydi duyumsamalarım...Keşke o filmi izlemek ve hatta sonunu görmek de mümkün olsaydı..Ve de eklenmiş sahne üstü müziklerde o mistik havayı ziyadesiyle yaşamak...
Farklı bir iklimin nefes alışlarını hissettirdiniz dizelerinizle...Tebrikler...Kutluyorum efendim.Saygılar
tebrik ediyorum..... değişik ........ düşündürdünüz hayal ettirdiniz..........
Bu duyarlı yüreğinize sağlık anlamlı bir şiir
çilekeş anadolu insanın nasıl yaşadığını emek
sarfettiğini onlar hileden hurdadan uzak bizim
güzel altın yürekli insanlarımız aynamız
Tebrikler Zerrin TAYFUR
slm nasılsın şiirlerini okudum eline yüregine sağlık...
Güzel bir şiirdi.Teşekkürler.
Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta