Sırtında mühür değil,
Bir tel örgü çizgisi.
Anladım ki gece vakti firarmış tek sebebin.
Bu yüzden de kaydına çarpı çekmişler.
Şimdi saltanat yaşarsın ya bir güzelin içinde,
Kalbim,
Bence seni bu sevdaya arkadan itmişler...
...
Kanlı bir kundak düşmüş evvela kör yazgına,
Sen rahat uyu diye pencereler yağlanmış.
Gök tutulmuş bir esmerin aynada yansısına.
Senin işin değil ki sırtlamak kös duvarı,
Yürüyüp bir başına cenklerin ortasına...
Bu yüzden dallarını güz'le kesip biçmişler...
Şimdi yalpa yalpa dolandın ya eşikte,
Kalbim,
Bence sana doğarken fazla narkoz vermişler...
...
Sonra çetin mevsimler başlamış büyüyen kederinde.
Biri sana halvette dokuz çocuk doğurmuş.
Yedisi sakat çıkmış...Diğerleri hayırsız.
Sana küvezden ilkin acıyı getirmişler...
Şimdi anne sabrıyla dayandın ya onca gün,
Kalbim,
Bence seni sürgünün nikahına vermişler...
...
Hiç kimse bilmeyecek konuştuğun bu dil'i,
'Ahh dili olsa da konuşsa' diyecekler...
Oysa sen gümbür gümbür bağırdın ortalıkta.
Lakin seni dün gece ecele istemişler...
Şimdi koyun koyuna ölümlesin ya,
Kalbim,
Bence seni ecelin karısı bellemişler...
Kayıt Tarihi : 18.1.2010 14:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mustafa Onur](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/01/18/silt-i.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!