Silsile-i RİSALET Şiiri - Mücella Pakdemir

Mücella Pakdemir
187

ŞİİR


43

TAKİPÇİ

Silsile-i RİSALET

Ezelde madde yoktu, yalnız vardı bir Allah
Sonsuz nurundan sonra, evren yarattı İlah
La ilahe illalah, Muhammed Resulullah
Tevhidi mahya yazdı, varlığından aşk çıktı

Çamurdan yaratıldı, ilk insan, ilk peygamber
Alnına kutsal nuru, koydu Allahuekber
Secde etti melekler, emredince Zat-ı Ber
Kibre kapıldı iblis, o an imandan çıktı

Ledün ilmi kuşanıp, şükürler eylediler
Şeytan ise pusuda, bir bela fırsat diler
Kandı eşi Havva’yla, harama meylettiler
Yedi yasak meyveyi, Cennetten Adem çıktı

Dünya imtihanına, ayrı ayrı indiler
İki yüz sene kanlı, gözyaşları sildiler
Göklerde mahya görüp, Muhammed kim bildiler
Sevgili hatırına, tövbe günahtan çıktı.

Seksen küsur ümmeti, inandı kendisine
Marangozun piri Nuh, üç katlı gemisine
Tufan zarar vermedi, felaket gerisine
Müjde Cudi dağına, ikinci Adem çıktı

Nemrud’un rüyasını, müneccim tabir etti
Yüz bin masum çocuğu, acımadan katletti
Annesi bebeğini, gözden ırak bekletti
Mağaradan hanifi, Halil İbrahim çıktı

Babil kavmi putlara, secde eder tapardı
Halilülrahman şirkin, kafasını kopardı
Bir mancınık içinde, kor ateşlere vardı
Ateş gülistan oldu, Nebi’ye hadim çıktı

Salihlerden bir evlat, İsmail kurbanlık gül
Zebihatullah namı, vahye etti tevekkül
Merve Safa arası, Hacer’in çektiği zül
Hicaz çölünden ikram, topuktan zemzem çıktı.

Gömleğini Yakup’a, kurt kanıyla verdiler
Münafık kardeşleri, yolda öldü dediler
Midyan’lı kervanına, bir köle eylediler
Onbir ayın güneşi, kuyudan oğul çıktı.

Dilden dile dolaştı, iffetli güzelliği
Züleyha aşık oldu, sırttan yırttı gömleği
Yorumladı bir rüya, memnun etti meliği
Mısır maliki resul, zindandan Yusuf çıktı.

Sarayında Firavun 'ben tanrıyım' der durur
Şeytanın hizmetinde, her gün başka kudurur
Sihirbaz kehaneti, nice başlar vurdurur
Nil kapandı üstüne, secdede canı çıktı.

Tevhide davet etti, Yahudi milletini
Yed-i beyzalı nebi, başlattı hicretini
Tur-u Sina, Tih çölü, fethetti Filistini
Tevrat’ta on emirli, kıyıya Musa çıktı

Umudu kesti Nebi, kırıldı ümmetine
Ninova’yı terketti, kapılıp öfkesine
Rabbine niyaz etti, duası hürmetine
Tövbekar oldu Zünnun, balıktan Yunus çıktı

Zebur’lu Davut oğlu, Gazze’ye teşrif etti
Sultan oldu cihana, ins ve cin iman etti
Beytu’l Makdis-i Aksa, ilk kıble inşa etti
Hüküm Allah’tan geldi, tahta Süleyman çıktı

Ahir ömründe dua, etti Kabe’de diye
Peygamber Yahya doğdu, Rahmetten bir hediye
Yahudinin kör kalbi, inanmaz mucizeye
Ağaç kesildi kanlar, Zekeriya’dan çıktı

Bey-tül Makdis’te Meryem, hamdederdi Bais’a
Cebrail ruh üfledi, babasız doğdu İsa
Beşikte dile geldi, mucize-i Varis’a
Tahrifkar Yahudiler, Mesih’e karşı çıktı

Celile’de Kudüs’te, hak dini beyan etti
Risalete çağırdı, İncil kutsal Ahitti
Havariler içinden, biri ihanet etti
Göğe yükseldi İsa, hain çarmıha çıktı

Rebiulevvel ayı, günlerden pazartesi
Yanıyordu bin yıldır, söndü ateşgedesi
Kisra sarayı göçtü, taştı Sema vadisi
En seçme silsileden, güller Sultanı çıktı

Muhammed bin Abdullah, anası Amine’ydi
Haşimioğlu soyu, Kureyş’in eminiydi
Nübüvvet mührü ile, ümmete hediyeydi
Vahdet’e kulluk için, Hira’ya zikre çıktı

Rahman’dan kelam geldi, heybetli Cebrail’le
Müjdelendi risalet, ilk ayet İkra ile
Dağ taş selama durdu, Mustafa’ya vecd ile
Bir kadir gecesinde, vahiyden Kur’an çıktı

Hatice’yle köle Zeyd, Ebubekir ve Ali
Osman, Ayşe, Sümeyye, Ömer de iman etti
Cebrail eşliğinde, Mescid Aksa’ya gitti
Bindi Burak atına, Miraca Sultan çıktı

Sidretül-Münteha’ya, yükseldi refref ile
Namaz farz kıldı Rahim, lisan-ı Müheymin’le
Kureyşli alay etti, böyle şey olmaz diye
Zerre kuşku duymayan, Sıddık ihlasa çıktı

Putperest Mekkeliler, öldürmek isteyince
Emroldu Medine’ye, Hicret etti bir gece
Mağaranın ağzına, örümcek ağ örünce
Sevr’e kör baktı gözler, tuzaklar boşa çıktı

Bedir şanlı gazvesi, dine muştulu yoldu
Uhud dağında matem, Şir Hamza şehit oldu
İslam güneşi doğdu, cahiliye son buldu
Hendek, Hayber, Mute’den, Mekke’nin fethi çıktı

Altı yüz otuz iki, haccında en son veda
Vefat haberi geldi, hicran düştü ashaba
Yer gök mateme durdu, defnettiler merkada
Cennet makamlarına, Fahr-i kainat çıktı.

Yaratılan her zerre, zikreder Sübhanallah
Kevser’den ikram bekler, ümmet-i Resulullah
Sırat-ı müstakim’den, geçmek için İnşallah
Cennet kapısı açan, kilit şefaat çıktı.

Mücella Pakdemir
Kayıt Tarihi : 10.2.2008 16:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


**AÇIKLAMA** Olaylar tarih ve yaşanmışlık olarak araştırılıp yazıldı. Acemilik dönemimde yazdığım için teknik hatalarımı baştan kabul ediyorum. Bir gün ciddi çalışıp düzeltmeyi düşünüyorum. Affınızı diler, saygı ve sevgilerimi sunarım. GÖZDEN KALBE, KALPTEN KALEME *********************************************************** Selamın, selavatın süzgecinde süzeler Rahmet saldı cihana kurumadı gözeler Herkesin kârı değil böyle güzel dizeler Mücella şiir yazdı ortaya böyle çıktı..............Binali Kılıç

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Abdullah Yaşar Erdoğan
    Abdullah Yaşar Erdoğan

    Harika bir şiir okudum. Kutlarım

    Cevap Yaz
  • Safiye Korkmaz
    Safiye Korkmaz

    Peygamberler tarihini bu denli akıcı okumamıştım...
    Teşekkürler emeğe...güçlü kaleme...
    Sevgimle...

    Cevap Yaz
  • Recep Özcan Çalışkan
    Recep Özcan Çalışkan

    rabbim bizlere rahmetini esirgeme kötülüklere karşı bizleri koru sen büyüksün sen her şeye kadirsin bizlere güzel ahlak sahibi insanlardan kıl yüreğinize sağlık saygıdeğer mücella hanım kutlarım sizi saygılarımla recep özcan çalışkan(mimozamsın)

    Cevap Yaz
  • Binali Kılıç
    Binali Kılıç

    Yüreğinizi, kaleminizi alkışlayarak okudum.
    Rabbim bizleride onun şefaatine nayil eyler inşallah.

    Selamın, selavatın süzgecinde süzeler
    Rahmet saldı cihana kurumadı gözeler
    Herkesin kârı değil böyle güzel dizeler
    Mücella şiir yazdı ortaya böyle çıktı....Binali Kılıç

    Cevap Yaz
  • Hasan Yüksel
    Hasan Yüksel

    Mücella hanım, acemilik günlerinize ait olduğunu söylediğiniz bu şiiriniz, yine çok nefis. yüreğinize sağlık.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (82)

Mücella Pakdemir