Silsile
Dokuz tane dedemin öğrendim ismini ben
Babamdan başlayarak gireyim söze birden
Abdullah babam benim onun babası Ahmet
Elli üç yıl dünyada yaşamış pek çok zahmet
Dedemin babasına Arap Yusuf derlermiş
Âlim, edip ve hatip kıymetli değerlermiş
Araplığı Yusuf’a annesi Amine’den
Çünkü o Eğiste’ye gelmiş kutsal bölgeden
Yusuf’un babasıdır Abdullah, büyük dedem
Gitmiş kutsal bölgeye, ben ilim tahsil edem
Orda kalmış yıllarca evlenmiş Hatice’yle
Gün olmuş harman olmuş bir garip neticeyle
Ben demiş artık hatun dönecem Eğiste’ye
Toparlan da gidelim, bakıver de listeye
Hatice istememiş gelmeyi Abdullah’la
Bana talak ver demiş kalayım Beytullah’la
Ayrılmışlar ikisi dedem dönerken ordan
Hizmetçisi emine sanki çıkarak kordan
Demiş ki, Ey Abdullah! Ben rüyamda görmüşem
Sizin köyün sırrına bak nasılda ermişem
Nikâhına al beni geleyim seninle ben
Evleneyim seninle kurtulam kölelikten
İşte o asil kadın her hal sudanlı aslı
Gelmişler Eğiste’ye belki birazcık yaslı
Bu evlilikten olan Yusuf benzer anneye
Bu yüzden Arap derler ters değil ananeye
Abdullah’ın babası Fakih adlı zad imiş
Fakih’inse babası Şükrü bir kıymet imiş
Gidildikçe geriye bilgi azalır elbet
Çok fazla bilgim yokta üç isim var nihayet
Mehmet’in oğlu Ali Şükrü’nün babasıdır
Mehmet yedinci dede Mustafa balasıdır
Şimdi size sayayım bakın kaç dedem oldu
Kendimden başlayayım listem isimle doldu
Ben Ahmet Arslan’ım ya babam Abdullah benim
Ahmet, Yusuf, Abdullah karıştırma hemşerim
Fakih, Şükrü, Ali’dir bu zincirin halkası
Mehmet ve Mustafa’yla koydum işte noktası.
Kim sayar bilmem şimdi bu kadar dedesini
Rabbim komşu eylesin Rasule cümlesini
Kayıt Tarihi : 18.8.2011 00:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!