Silik soluk ne kadar sevişmemiz varsa bir saksıya koydum.
Hatırladığım başka bir suret yok.
Kurduğum kalelerin önünden tüm maskeleri söktüm attım ben.
Saksı küçülüyor,kökler eziliyor,su fazla geldi bu kadar ağlamamalıyım!
Yatağım ıslak,sevişmeler ıslak,kan kokusu kadar belirsiz bir koku sardı yaprakları. Akşam olmak üzere,yemeğin altını yakmalıyım ve sen yanık yemek sevmezsin ki!
Ne zaman ve kimden öğrenmiştik biz böyle delice,yaşadığımızı bile unutarak sevişmeyi?
Sen: Çamlı dağlardan ağaran şafak...
Sen: Duru göllerin nilüferisin.
Sen: Engin ovada sararan başak...
Sen: Umut kaynağı, alın terisin.
Sen: Gökte yıldızsın, uykularda düş...
Devamını Oku
Sen: Duru göllerin nilüferisin.
Sen: Engin ovada sararan başak...
Sen: Umut kaynağı, alın terisin.
Sen: Gökte yıldızsın, uykularda düş...




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta