Sılanın Saltanatı...!

Evet Sevgili Dostlar Gurbet... Gurbet işte! Zaman zaman... Yer yer... Yeri geldiğinde üzen... Hüzünlendiren, hüsran edendir kimi an kimilerini... Silip atmak mümkünmü sanırsın, sahi geçmişteki maziyi, Her birinin gönlünde, aah bir bilsen, nice umutlar gizli, Birinin yüreğinde iki gözlü bir evle, binanın hevesi, Peşin sayacaktı parayı tomar tomar, alacaktı mobileti, Sahi tarla traktörde neydi, ak akçe kara,gün içindi, Ne güne duruyordu, mercedes denen o yıldızlı taksi, Cılız vucuda giydirilmiş, uyduruk bir takım elbise, Nasırlı elle tutulan tahta bavulla, birde kasket şapka, Şimdilerde halâ kulakları inletir durur oysa tren sesleri, Heey gidi haydarpaşa garı, var hadi yine yaşa o sahneleri... Pencere kenarına oturup, gözleyip dururken öteleri, Bazen bir sigarayla, tütün kokusunda bulursun keyfi, Eller kenetli dil ise suskun, sükûtta, gözler hep nemli, Yaşamayan bilemesede, yaşayan için bunlar çok önemli, Yudumlarken çay kahveyi, felek bir an alır götürür sanki... ...ve Sıla! Nede olsa yürek gönül işte... Hep dönmek ister ya hani hep esas asıla Bazen bir mektup bir kart vede bir telefon vesile Kimi zaman ise Şiirler yazılır kalem dile gelir Hazin duygular coşar sel olur bütünleşir his ile... ESAS OLAN ŞUDUR Ki ASLIMDAN ÇOK YAZIP SÖYLEDiKLERiMDE GiZLi BENiM BENLiĞiM! EN iYISiMi BENi ANLAMANIZ iÇiN SiZE ONLARI OKUYUP DiNLEMENiZi TAVSiYE EDERiM! Tüm gurbetçilere... Gurbette yaşayanlara Yurdu yuvasından uzak kalanlara Bizimle aynı hissiyatı paylaşanlara Uzaklardan en içten sevgilerle!