Evladım diyerek,
Nasırlı ellerinin, buram buram sıcakta
Toprağa sarılışı vardı ki bir,
Nefes alımlık gölgede, çıkım başında,
Ayrılığı düşünürken, kim bilir,
Kucağında sarılışı özledim.
Babama, dolana dolana…
Buğday tarlasında,
Terli, ıpıslak… Buğday kılıçığı arasında,
Şapur şupur,iştahla..
En helalinden doymayı özledim.
Rüzgârda savrulan,
Anamın boynuna…sarılıp ta,
Ağlamayı, hıçkıra hıçkıra..
Yağmurun,parfüm sürdüğü,
Mis kokulu örtmeyi özledim…
Erteledik,küllenir sandık..
Can Nebigüzel buyurmuş,
Sılayı Rahimsiz, ömrün tez solduğunu..
Öz’e uyan kabuğuymuş,.
Sıla derdine düştükte anladık,
Toprağın gönüllere dostluğunu..
Ateş düştü,hasretle yandık…
Burnumda kekik otu,
Söğüt dalından düdüğü,
Ayağımdaki yırtık botu,
Bıldırcınların öttüğü,
Sılamı..yamalı pantolonu,
Çok özledim...
Toprak çekermiş insanı,
Emri-hak zamanı...
Kurtuluş son nefeste,
Ah keşke…
Kim bilir..boncuk boncuk verirken canı…
Senide alacak…
Alan. Ananı, babanı.
Özleyerek bitecek,
Belki hayat…
Siren çalacak apansız…
Öyle bir yel ki…
Hoyrat acımasız…
2008
Kayıt Tarihi : 20.3.2013 10:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!