Sılamda Gurbeti Yaşatıyorsun

Bunları hak edecek ben ne yaptım
Aşkımızın zirvesinde
Sen değil miydin nedensiz terk eden
Ceviz kabuğunu bile doldurmayacak bir sebepten
Ardına bakmadan çekip giden
Oysa tarihin en büyük aşkını yaşamaya adaydık
Ne yaş farkını umursuyorduk
Nede kültür farkına takıldık
Zaten imkansız olması gerekmiyor muydu her efsane aşkın
Biz seninle aşkı doyasıya yaşayamadık
Ben üç yabancı dil bilen
Ama anadilini doğru dürüst têlaffuz edemeyen gurbetçi
Sen diksiyon dersi veren
Ve tarihi gençlere sevdiren, öğretim görevlisi
Tabiî beğenir misin beni
Uyum sorunu yaşayan gurbetçiyi
Almanya da yabancı, Türkiye de Almancı
Bana kendimi bulmamda, ortama alışmamda yardımcı olacağına
Sen kolayı seçtin
Yıldın, korktun ve sana en muhtaç olduğum anda beni terk ettin
Canlarımı da yanında götürdün
Çekilmez hasretlere gark ettin beni
Sen bana sılamda gurbeti yaşatıyorsun
Sana beddua etmeyeceğim
Bunu hak ediyorsun… ama
Ben seni hala seviyorum
Ve bir gün senin insafa gelip dönmeni bekliyorum

(27 Mart 2009/Datça)
(Mum ışığında Sevgili'ye Mısralar serisinden)