sürüden değilim
güdüleyim
aslan değilim ki
kükreyeyim
katil değilim
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
İçtenlikle yazmak, hem yazarı hem okuyucuyu çok çok rahatlatır.Bu şiirle verilen mesaj çok kıymetli. az, öz, kısa söz. tam puan +ant. tebrik ve teşekkür ederim. selam olsun.
Nadıde kaleminize ve yuregınıze sağlık saygılarımla
parmaklarım kalemim
sözlerim silahım
dökülen
sayfalara...
miras kaldı bize
uğruna can verenden...
muhteşemci can dost..muhteşemdi....keşke bunu ben yazabilseydim....
Öyleyse,
Sahifelerinizle
Bütünleşmeniz
Temennimdir
Yolunuz doğru.
Şefik KÖROĞLU
kavgalarım vardı, oysa hiç kavgayı sevmezdim...
kavgalarım barış içindi, mutluluk ve kardeşlik içindi...
yüreğinize sağlık,,,
Oerdemli kisiliginiz insan gibi insan olabilme herkese nasip olmaz can .Yurekten kutluyorum..Parmaklarim silahim ....
Miras kaldi ugruna can verenlerden.Bittim kurban cok guzel bir anlatim.Behurdar ol.....
derin duyguların yogunlaştığı an inciler kalemden dökülü vermiş kutlarım
parmaklarım kalemim
sözlerim silahım
dökülen
sayfalara...
anlamlı şiir,yüreğinize sağlık,tebrikler
Sömürü düzenini elde etmede ve elde tutmada kullanılan araçtır silah.
en doğru silahı taşıyorsun sevgili dostum
bundan daha iyi silah mı olur?
zaten şairlerin,yazarların,sanatçıların yani duygu insanlarının tek silahı bu değil mi?hele de senin gibi duyarlı ve güzel yürekli birinin silahı böyle olmazda nasıl olur...
dil,din,renk,ırk,mezhep,cinsiyet,sınıf farkı gözetmeden insana salt insan oldukları için değer veren,önemseyen kişilikler entellektüel,doğal,duyarlı ve sağlam kişilikler değil midir?
ama ne yazık ki,toplumun bazı kesimleri bu anlayışı farklı yorumlar.sırf kendileri gibi düşünmediklerinden dolayı bu kişlikleri ortadan kaldırmaya yönelik çirkince ve vahşice tavırlar sergilerler.uğur mumcu,metin göktepe,hrant dink,musa anter,deniz gezmiş,ahmet kaya ve madımak katliamında olduğu gibi....
oysa bilmezler ki,bu bir ideolojik kavga değil;insanlık gururu,insanlık onuru için olması gereken mantık ve anlayıştır.aynı zamanda entrellektüel ve onurlu bir duruştur..
sende ki bu duruşu biliyorum artık.yazdıklarından onurlu ve sağlam bir kişilğin yansımasını okuyorum.bu anlamda saygı duyuyorum ve yazdıklarını önemsiyorum
kutluyorum emeğini
şiir ve sevgiyle.....
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta