(Gurbetten vatana bir yol macerası, yalanı varsa söyleyin.)
Biraz para geçti bu yıl elime,
Dedim çocuklara gidek izine.
Arabayı koşup bindik içine,
Gidiyoruz, Allah yardım eyleye.
Almanya'ya vardık, benzin alalım,
Bir kahve içipde soluklanalım.
Haritaya bakıp yolu bulalım,
Gidiyoruz, Allah yardım eyleye.
Avusturya derken Macar güründü,
Araba iyide, yorgunluk bindi.
Macar gümrüğüne rüşvet verildi,
Gidiyoruz, Allah yardım eyleye.
İyi kötü Macar tükendi işte,
Gümrükten geçtim ben haraç verince.
Sıcaklar vurdu ki bu ne işkence?
Gidiyoruz, Allah yardım eyleye.
Romanya'ya girdim, dur dedi polis,
Hızlı gidiyorsun, ceza isteriz.
Başka çare mi var mecbur veririz,
Gidiyoruz, Allah yardım eyleye.
Her adım başında dur diyor biri,
On markı alınca gülüyor yüzü,
Ta gümrüğe kadar soyuyor bizi,
Gidiyoruz, Allah yardım eyleye.
Romen gümrüğünde ver ki doymazlar,
Parayı almadan işlem yapmazlar.
Rüşvetsiz bir adım bile salmazlar,
Gidiyoruz, Allah yardım eyleye.
Ta gemiye kadar anan ağlıyor,
Haracı verdikce paran kalmıyor,
Bulgarda içmeye kolan kalmıyor,
Gidiyoruz, Allah yardım eyleye.
Hiç polis görmedim, haraç almayan,
Bir memur görmedim, adam soymayan,
Elinde ne varsa istiyor adam,
Gidiyoruz, Allah yardım eyleye.
Korkuyla geçtim ben Bulgarı öyle,
Sevinçle giriyom kendi ülkeme,
Sandım ki durumlar ordada öyle,
Gidiyoruz, Allah yardım eyleye.
Rüşveti alan yok, geçtim gümrükten,
İnanmak çok zor, neler görmüştüm ben,
Helal olsun dedim, içimden hemen,
Gidiyoruz, Allah yardım eyleye.
Sevinçle geçince gümrüğü hele,
Üçkağıt başlıyor, simitci bile,
Bire beş isteyen hele çingene,
Gidiyoruz, Allah yardım eyleye.
Altı hafta beni soyan soyana,
Almancı diyerek yiyen yiyene,
Yolunmuş kaz gibi hemen bu yana,
Dönüyorum, Allah yardım eyleye.
Enschede/25.08.1997
Kayıt Tarihi : 4.2.2009 00:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Karayolu ile Hollanda-Almanya-Avusturya-Macaristan-Romanya-Bulgaristan ve Türkiye bu güzergahta yol alıyorduk. Macaris o kadar olmasada Romanya ve Bulgaristan tabiri caiz ise soyup soğana çeviriyordu. O yol en güvenliydi (Eski Yugoslavya savaş halinde olduğu için) izin zamanı uçak seyahat acentalarına toptan soyulmadansa yollarda parça parca soyulmak daha iyiydi, çünkü Türkiye'ye vardığımız zamanda araba lazımdı, yol uzun, çilesi fazla ama mecburen katlanıyorduk. Sahip çıkıpda durun bunlar benim vatandaşım ne yapıyorsunuz diyen olmadıktan sonra bulgarın romenın gücü bize bizim gücümüzde cebimizdeki marka yetiyordu. (Şimdi mi? pek değişen birşey yok, biz yine sahipsiziz, sadece haraç olayı biraz azaldı o kadar) 3.2.2009

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!