Sıla Yolu Şiiri - Köşektaş Türküleri

Uzak şehirlerde sabah erken iner,
Aynı hasret düşer her pencereye.
Takvimler sayılır, günler birikir,
Bir yol çağırır içten içe: Köşektaş’a.

Fransa’dan, Almanya’dan yola düşenler
Avusturya yollarında hasret deşenler
Yazın düğün dernek düşleyenler
Kavuşmak murattır sana Köşektaş

Kimi uçakla iner, kimi sürer arabayı
Özlemişler köydeki kerpiçten odayı
Sınır kapısında sayarlar dakikayı
Sıla yolu sana çıkar Köşektaş

Ana kucak açmış, biter bu hasret
Evlatlar kavuşur, dindi nihayet
Kimi kahve getirmiş, kimi çikolata
Bayramın adıdır canım Köşektaş

Önce mezarlığa varır, bir dua okurlar
Geçmişin izine yaşlı gözle bakarlar
Akraba bağını sapa sağlam tutarlar
Vefa borcu ödenir sende Köşektaş

Gözleme pişer de damın başında
Akraba toplanır ekmeğinde aşında
Yabancı plaka dolar her bir köşende
Yazın bir başkadır hey can Köşektaş

Kuşlar gibi uçup yuvaya dönerler
Hasretin narıyla yanıp sönerler
Dünyanın ucunda seni düşlerler
Sönmez ocaksın şanlı Köşektaş

Vakit dolar, dönüş yolu görünür
Gönüller yine gurbet yasına bürünür
Gözyaşları tozlu yola dökülür
Ağlaya ağlaya veda ederler Köşektaş