Ankara'dan bindik hedef bilinmez,
Araba durmadan yolcular inmez,
Kalbime damlayan gözyaşı dinmez,
Çünkü gurbetteyim, sıladan uzak.
Bolu Dağlarının çamları uzun,
Orada rengi var daima yazın,
Derde deva olan hava da hazin,
Çünkü gurbetteyim, sıladan uzak.
Karadeniz sakin, girip de yüzdük,
Dağlara sevinçle tırmanan bizdik,
Fakat çok geçmeden bundan da bezdik,
Çünkü gurbetteyim, sıladan uzak.
Yemyeşil dağların havası serin,
Koyu gölgelerin uykusu derin,
Önü alınmıyor yine kederin,
Çünkü gurbetteyim, sıladan uzak.
Melen'in suları inceden inler,
Rüzgar da ormanda bir ninni söyler,
Benzemez Yuva'ya burdaki köyler,
Çünkü gurbetteyim, sıladan uzak.
Ötüşür ormanda pürneşe kuşlar,
Çiçeklerle süslü iniş-yokuşlar,
Yine nemli gözler, mahzun bakışlar,
Çünkü gurbetteyim, sıladan uzak.
(Akçakoca, 15 Eylül 1958)
Yusuf TatarKayıt Tarihi : 3.4.2014 19:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!