Ne vakit gelsen bana,
Yüreğimin başkentinde ağırlarım seni.
Sözlerin sükuta vardığı yerde başlarım söylemeye.
Yeşermemiş düşler alıp büyütürüm gözlerinde.
Aklımı firardan sorarlar.
Dilimi yüreğime mahkum ederim.
Mecnun çöllerde yerin dibine batar.
Ferhad’ın üzerine devrilir Bedir dağları.
Aslı Kereminden utanır,
Kerem sevdasından.
Ne vakit düşse aklıma gözlerin,
Aşkı yeniden fethederim.
Yüreğinle yüreğimin arasına koyarım cehennemlerini,
Gözlerimle gözlerinin arasına.
Günün doğuşunu senden bilirim,
Güneşin batışını.
Hiçbir kitap öğretemez bana
Ayrılık acısını.
Duaların bittiği yerde silinir ayak izlerin.
Hiçbir canlının ayak basmadığı bir dünya olurum
Ateşinde boğulan.
İki başlı bir ejderha belirir masallardan kalma.
Yedi cehennem ateşinde öfkelidir bana.
Görülmemiş hesaplar arar,
Duyulmamış günahlar.
Sen gelince yedi düvele ulaşır şanım.
Başkentimde bayram ilan olunur.
Tellallar dilimden söylenir Yaradan’a.
Adem’e tüm meyvalar helal kılınır.
Bir Kabe yükselir başkentin göbeğinde.
İlk kurban kanını serer ayaklarına.
İbrahim’e, İsmail’i bağışlanır,
Ve tüm evlatlar babalarına.
Sen gelince SILA’m,
Cehennem intiharını verir
Yüreğimin karasularına.
Kayıt Tarihi : 12.4.2007 14:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)