Sıla Hasreti Şiiri - Ali Nurcan

Ali Nurcan
17

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Sıla Hasreti

Gökyüzünde dalga dalga uçan bulutlar
Benden selam söyle yaslı sılaya
Zaman zaman belirip sönen umutlar
Benden selam söyle yaslı sılaya

Yine de darlandı bu deli gönül
Gözyaşı döküp ağlar mı ola
Ben gibi gurbette köylü kardeşim
Sıla hasreti çeker mi ola

Hiç bitmez şu gönlümün derdi devası
Alamadım köyümden zevki hevesi
Bülbül ne yapsın gülsüz altın kafesi
Benim derdim bülbüle yakın olmaktır

Solmadan yaprağı ormanı bosun
Başında gazeli durur mu ola
Harmana serilmiş yeşil yaprağın
Güneşin altında kurur mu ola

Karşıki mezarlıkta yatan meftalar
Acep baş ucunda neler yazılı
Çürümüş baş tahtası,düşmüş bir yana
Yalnız ruhuna fatiha kazılı

Elinde baston sakallı ihtiyar
Usul,yavaş böyle nereye gider
İçini sarmış bir büyük keder
Sorsam derdini söyler mi ola

Neden çağlayarak gözyaşı dökersin ey Melet!
Ben gibi doğduğun yeri terk ederken çekermisin hasret
Bilirim seni bazen sessiz akar,bazen hırçınsın
Seni bu toprağa layık görmeyen eller kırılsın

Bir gün, tarlama aktığın gün duracak göz yaşın
Belki o zaman yerde sürünmekten kurtulur başın
Sen yine kıvrılarak devam et yoluna
Bin ümitten bir çözüm bulunmaz bu soruna

Ali Nurcan
Kayıt Tarihi : 31.8.2006 18:28:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ali Nurcan