Gökyüzünde dalga dalga uçan bulutlar
Benden selam söyle yaslı sılaya
Zaman zaman belirip sönen umutlar
Benden selam söyle yaslı sılaya
Yine de darlandı bu deli gönül
Gözyaşı döküp ağlar mı ola
Ben gibi gurbette köylü kardeşim
Sıla hasreti çeker mi ola
Hiç bitmez şu gönlümün derdi devası
Alamadım köyümden zevki hevesi
Bülbül ne yapsın gülsüz altın kafesi
Benim derdim bülbüle yakın olmaktır
Solmadan yaprağı ormanı bosun
Başında gazeli durur mu ola
Harmana serilmiş yeşil yaprağın
Güneşin altında kurur mu ola
Karşıki mezarlıkta yatan meftalar
Acep baş ucunda neler yazılı
Çürümüş baş tahtası,düşmüş bir yana
Yalnız ruhuna fatiha kazılı
Elinde baston sakallı ihtiyar
Usul,yavaş böyle nereye gider
İçini sarmış bir büyük keder
Sorsam derdini söyler mi ola
Neden çağlayarak gözyaşı dökersin ey Melet!
Ben gibi doğduğun yeri terk ederken çekermisin hasret
Bilirim seni bazen sessiz akar,bazen hırçınsın
Seni bu toprağa layık görmeyen eller kırılsın
Bir gün, tarlama aktığın gün duracak göz yaşın
Belki o zaman yerde sürünmekten kurtulur başın
Sen yine kıvrılarak devam et yoluna
Bin ümitten bir çözüm bulunmaz bu soruna
Kayıt Tarihi : 31.8.2006 18:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!