Sıla'daki Özgür ve Sevinç Yağmur'lar ...

Gurbette gözümde tüter damlar damlar durur
Görmezsem ağlamaktan gözyaşlarım kurur
Kalbimde çarpan şimşekler yıldırımlara eş olur
Hasretim şimdi sılamdaki özgür ve sevinç yağmurlarına...

Hem anamı hem de babamı unuttum haber almam
Ilgıt ılgıt esen rüzgara mırıldansam da sorsam
Sılamda bir parça kuru bir ot olsam taş olsam
Hasretim şimdi sılamdaki özgür ve sevinç yağmurlarına...

Nerdeler o meyvesini götürmez dallar şimdi nerdeler
Bitti bahar yaz bitti hazan kış şimdi kurudular yerdeler
Hele o renkleri kokularıyla çiçekler kuruyup döküldü yerdeler
Hasretim şimdi sılamdaki özgür ve sevinç yağmurlarına...

Bilmem aradan ne kadar zaman geçti gitti
İçin için ağladım aman dedim amanım bitti
Sılama gidemeden bende ömür tükendi bitti
Hasretim şimdi sılamdaki özgür ve sevinç yağmurlarına...

Uzaklardayım sudan uzak toprakta kuruyan ot gibi
Sıla deyince yüreğime hançer batar yaralayan ok gibi
Sıla hasreti buya dünya bile gözümde toz duman yok gibi
Hasretim şimdi sılamdaki özgür ve sevinç yağmurlarına...

Çiçek gibi kokar burnuma burcu burcu toprağı taşı
Her insanı ayrı güzel ozanları kalbe atar tel tel ataşı
Hiç varmı bilmeyen sevmeyen abideleşmiş Neşet Ertaşı
Hasretim şimdi sılamdaki özgür ve sevinç yağmurlarına...