Diyorlar ki bir çadır kurmuşlar
istasyon yolunda sağ tarafta
hani bizim evden çıktığında
dümdüz yürü dersin ya
koskocaman arsada
tek bir yapı vardı Azeripalas
işte orda şimdi hemen yanıbaşında
lunaparkı da varmış dönüyormuş
dönme dolabı
ben de tatmıştım bir zamanlar
o korku dolu hazzı
Zvart ablamın diktiği elbiseyle
eteklerim uçuşarak
çocukluğumda bile belki
öyle mutlu olamamıştım
kopkoyu gölgeler içindeyken
seneler sonra şimdi yine
yine ışıl ışılmış aydınlıkmış
sonunda işe yaramış boş arsa
izi bile kalmamıştır belki de
o günlerden kalan ne varsa
bir daha hiç gelmemişken haber
gençlikteki hatıralarsa muhayyel
hangi şehirdeydi hangi semtteydi
hangi sokakta kalmıştı son ayak izlerimiz
neydi o sokağın ve semtin adı
İstanbul'du deseler inanmam
orası uzakta
sadece şiirlerde romanlardaydı
sevgiliden gelen mektup muydu
gül ağacının altında gizlenen
bu muydu bize kalan
O güzelim yıllardan
kış desem kış değil takvime göre
hazan da bahar da olsa ne çıkar
eskimiş lime lime olmuş
akşamdan kalan hayat
eskiciye versen tabak çanak karşılığında
o o bile almaz ne güneş eskisi gibi
ne de ay bulutlardan sıyrılıp ta
gezinmez oldu iğde dallarında
yürekte kalan tortu ne o sevdadan
ne de dur durak bilmeyen deli kandan
İçi içe geçmiş bulmaca yüzüğü gibi zaman
kapasak ta perdeyi üstüne
yeniden başlasak sil baştan
maziden kalan tek kare bile
derde çare ne de olsa
güzel anılar da olmalıydı akılda kalan
ya da silip te kendimizi karatahtadan
sil baştan
23 -Haziran -2007 - Cumartesi-Ankara
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 24.6.2007 15:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)