sıkılıp hükmünden yaşlı zamanın
en tenha bir yere varmak istedim,
varamadım, engel oldu bir kadın,
ismini kimseye söylemediğim.
nasıl buluşturdun bizi о günde,
çarpmak mı istedin, tanrım, sen beni?
inanılmaz bir şevk vardı yüzünde,
nihayetsiz bir tahrikti gözleri.
güneş gibi doğdu ufkumda sanki,
ümit gemilerim yelken açtılar.
leylak kokusuyla saçlarındaki
ürpertti ruhumu dibine kadar.
şakrak sesinde bir tılsımlı ahenk,
ürkeklik vardı her süzülüşünde…
nasıl da gelmişti buralara dek
üryan ayaklarla bir düş peşinde.
öpmek geçti onu bir an içimden
zarif bedenine sarılmak geçti
lakin acımasız bir avcıydım ben
ellerim kirliydi, hoyrattı, sertti…
rahatsızken kendi nefsimden böyle,
kararlı bir yüzle yüzleştim birden –
el etti, gel dedi gülüşleriyle,
nasıl unuturum o kadını ben?
Kayıt Tarihi : 9.1.2012 08:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!