ne söylendi yazıldıysa taşa
geri alındı
tarumar yanına bağışlandı ejderin 
rüzgâr esti bir yol 
rahmet közü biçti 
geri döndü hikâye Mu’ya
en son 
delirmiş bir kandı toprağı kışkırtan
gülden diken çalan merhaba
çamura bulandı
uykubilmez kâhin
iz sürer geceleyin rutubetli gözleriyle
kudurmuş bir at sırtında 
zamanı tütsüler rüzgâr sipahisi
ayarsız takvimlerin göğüs ağrısında 
söz keser üçüncü göz ateşiyle 
sancılı bir veda’ya
böyle mağrur verildi yol izni Mu’ya
var’ı yok’a saydırmadı bilici 
bağrındaki dövmeyle mühürlendi muska
böyle bir ayinle bağışlandı 
zemzem sarnıcının sır dolabına
yarın çok geç olacak sin-i-ba! 
kireç boyalı ruha canhıraş bir sesleniş bu 
____annu-ba tecellisi____
öz'ü içinde gizleyen ölümsüz Ra’ya
ain sof’a son çıkış! 
geri dönüş Mu’ya…
…….......
(15 Aralık 2005) – 'Şikayetname' Dosyasından…
***ain: hiçlik
    sin-i-ba: öz’ü temsil eder
    annu-ba: sevgiyi aktive eden sembol
    ain sof: sonsuzluk
Kayıt Tarihi : 15.12.2005 21:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 


belki de sonsuz son yoksa uçan daireler inmiyordur bla..
veya iniyordur da içten cıkan uzaylılar antenli ama barışçıl balıkcıllardır
bu yolun sonu çıkarmı sonsuzluğa..çıksada hangisine onu da ben bilemem...(benim özüm enel hak) .gizemli anlatımınıza sonsuz saygılar..sevgilerimle.
Tebrikler ve sevgiler...
TÜM YORUMLAR (5)