Müştekiler sardı dört bir yanı.
Tabi, bunlar hep Amerika'nın planı.
Sahi, kimdi ya onların başkanı?
Cühal eylermiş bizlere her anı.
Dolar bendi aşmış, şimdi ne yapmalı?
İsyan mı çıkarmalı, Pezira mı olmalı?
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Şûrâ Suresi 20. Ayet buyurur ki: "Kim ahiret kazancını istiyorsa, onun kazancını arttırırız. Kim de dünya kârını istiyorsa ona da dünyadan bir şeyler veririz. Fakat onun ahirette bir nasibi olmaz. " Sıkıntı şu ki Türk halkı sadece bu dünya için istiyor ve istediklerini alamadıklarından ötürü şikayet etmekteler. Peygamber efendimiz buyurur ki ''Allah zenginliği istediğine ilmi ise isteyene verir.'' Türk halkı ilim, sanat, felsefe istemek yerine para, güç, statü istemekte, ancak istekleri için çalışmak ve içlerinde bulundukları bu buhrana çözüm aramaktansa her kelamları şikayetleri oluyor. Çalışmanın ve ilmin önemini anlatmama gerek yoktur sanırım. Biz insanlar Allah'tan isteriz ancak isteklerimiz için çabalamayız. Çabasız kazanç hak mıdır? Allah'tan istediğimiz şeyler için çabalamak gerekmez mi? Kur'an'ın ilk emri okumaktır ve Türk halkı maalesef okumak yerine sadece şikayet etmektedir. Çözümü elbette Allah'tan başka kimseden isteyemeyiz. Ancak araştırmaz, okumaz, öğrenmez isek Allah bize o çözümü nasip eder mi?
Çözüm Allah'ın son hak kitabı olan Kur'andaki adalet-i mahza dediğimiz Allah'ın adaletini ve onun ezeli ve de ebedi kıstaslarını insanlara hususan da Müslümanlara anlatıp sevdirmeye ve de tatbik ettirmeye çalışmaktır Batuhan kardeşim. Bu mevzuda herkes üzerine düşeni yapıp İslam'ın güzelliklerini hayatına hayat yaparak hal ve kal diliyle başkalarına da yansıtmaya çalışmalıdır. Hidayet Allah'tan ama bizler samimi davranırsak Allah da sa'yimizin semeresini zayi etmez herhalde.
Hayırlı çalışmalar.
Şûrâ Suresi 20. Ayet buyurur ki: "Kim ahiret kazancını istiyorsa, onun kazancını arttırırız. Kim de dünya kârını istiyorsa ona da dünyadan bir şeyler veririz. Fakat onun ahirette bir nasibi olmaz. " Sıkıntı şu ki Türk halkı sadece bu dünya için istiyor ve istediklerini alamadıklarından ötürü şikayet etmekteler. Peygamber efendimiz buyurur ki ''Allah zenginliği istediğine ilmi ise isteyene verir.'' Türk halkı ilim, sanat, felsefe istemek yerine para, güç, statü istemekte, ancak istekleri için çalışmak ve içlerinde bulundukları bu buhrana çözüm aramaktansa her kelamları şikayetleri oluyor. Çalışmanın ve ilmin önemini anlatmama gerek yoktur sanırım. Biz insanlar Allah'tan isteriz ancak isteklerimiz için çabalamayız. Çabasız kazanç hak mıdır? Allah'tan istediğimiz şeyler için çabalamak gerekmez mi? Kur'an'ın ilk emri okumaktır ve Türk halkı maalesef okumak yerine sadece şikayet etmektedir. Çözümü elbette Allah'tan başka kimseden isteyemeyiz. Ancak araştırmaz, okumaz, öğrenmez isek Allah bize o çözümü nasip eder mi?
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta