Bu göl, bu deniz, bu kumsal
Böyle değildi eskiden ne kış, ne bahar
Yıldızlar uzardı dallar arasından
Gülistan korkuluğunda yenilenirken nefesimiz
Yapışkan bir armut ve yanındaki kara dut
Cömertçe sokulurdu her sabah penceremizden
Savrulurdu gölün ayazından kumlarla dallar
Estikçe hain rüzgâr, ateş böceklerinin çığlıkları
Ninniler söylerdi iki adam boyu sazlıklar
Şimdi sisten koyu bir yorganla örtülü
En yoksul saçlarıyla gülümserdi, en mutlu, en tılsımlı
Taş köprünün aldanışıyla en naçar tarlalardan
Çekirge sürüsü, alabalık ve suda itişen parıltılar
Sanki yer yarıldı da dibine düştü magmaların
Ucu görünmeyen yıkıntılarda, kimine türkü, kimine mezar olan
Bir çeşme vardı eski günlerden hatırımızda kalan
Koparıldı yalağından, sustuk hep sustuk.
Şimdi özlemek neden, şikayet neden?
Oysa sızlanırdık bir yokuşla karşılaşınca.
O yokuş ki, çıra yakıp aradığımız son yorgunluk
Fluryalar, isketeler, sakalar, nerdeler?
Kopan buzdağı gibi içimizde yaşayan
Duvar olup karanlığa yaslanırken ağaçkakanlar
Sen doğmadan önce, hayallerimiz vardı.
Kabuğundan kolyeler yapardık midyelerin
Papatyadan taçlar, nöbetleşe uyuklayan kuşlar..
Can çekişirken buram buram kokan özlemlerimiz
Neler yitirdik anlatamam, soluk sayfalarda eriyip giderken
Artık eşlik etmiyor düşlerimize.
Yosun kokulu sandallarla yarışan bıldırcınlar
Kalpsiz bir piyadenin yırtık iskelesi gibi
Bir uçtan öbür uca uzanan ışık huzmeleri
Paytak bir resmi geçidin son sözlerini hatırlatır
İkinci yüzünde yaşarken dolunayın ve manşette kayıp ilanları
Karanlık, sessiz bir ölüme dalmışız, habersiziz.
Kendi ellerimizle kazarken kuyularımızı
Hani, nerde gökyüzüne soluyan kırlangıçlar?
Adresini şaşıran posta güvercinleri!
Öyleyse, varsın unutulsun, gülsün akşamlar.
Kararsız yel esintileri, batan güneş, kaybolan ne varsa…
Kendi ellerimizle ateşledik çünkü damarlarımızı
Şimdi şikayet neden, neredeydik onlar yok olurken?
Kayıt Tarihi : 3.8.2006 22:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yosun kokulu sandallar.
Yırtık, kalpsiz piyadeleri,
Bir uçtan öbür uca uzanan iskelenin
Ve paytak bir resmi geçidin son sözleri,
İkinci yüzü dolunayın.
Öyleyse,
Varsın unutulsun gülünç akşamlar.
Unutulsun kararsız koşuşmalar.
Şikayet niye?''
Tebrik ederim Suna ablam. Şiirin tamamı çok güzel olmuş. Ama finali çok daha güzel olmuş. Yüreğine sağlık ablam...
Sevgi ve saygı ile...
TÜM YORUMLAR (23)