topraklar yağmura hasred kaldığı gibi
ümmetin seni bekliyor yanebi
sahilin dalgaları özledigi gibi
seni özlüyoruz ey nebi
bebeklerin analarını özlediği gibi
yağmur yağarken sonbaharda
içime bir derin düşünce kaplar
dallardaki yapraklar uçuşunca
hep ölüm gelir aklıma
yağmur damla damla yağarken
Şu tepenın ardında benim sinep köyüm
Hasret dumanı tüter yüreğimde
Ömrümü tükettim gurbet ellerinde
gözümde tütüyorsun sinep köyüm
Dağlarında zambak gülleri açar
beni seni hep beklerken her kapının çalındığında
sen geldin diye fırlardım yerimden ama sen yoktun
mıralanırdı ayrılık türküleri tıtreyen dudaklarımda
ama yinede hep hayelimdeydin sen
aldanma dünyanın süslü haline
ebedi değildir kurulan düzenler
kıyamet kopacak gök kubede
israfil suru üfleyecek o günde
aldanma dünyanın süslü haline
Seni kanla boyadılar dünyam
Hertaraf gözyaşı ölüm kan
Analar feryad çocuklar becan
Ağlamak varken gülmem artık
Güllerine barut kokusu akıttılar
Bu sabah
İstanbulda yağmur var
Gözlerim doluyor yar
Sokaklar boş ve yanlız
Kimsesız Kalmış sensız
İstanbulda yağmur var
Sana olan hasretimi bilemesin
Hernefes alıp verdiğimde
Hayellerin geçiyor gözlerimden
Bir filim gibi unutamiyorum seni
Bu gün gözlerim hep seni aradı
Sen gelirsin diye hep bekledim
Yağan yağmurların altında ıslak
Gözlerimden usulca yaşlar geldi
Sigaramı yaktım bekledim seni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!