Söze nasıl başlasam bilmem ki ;
Yanmış ateş külünün bir muhabbet kuşuna aşiyânıdır bu sözler...
Kuş ötümü sabahların, yıldız düşüren gülüşleredir bu serzenişler...
Mahçup bir mağlubiyetin, ölümcül bir sevdaya galibiyetidir bu mısralar...
Dervişhan dilin, yârin gönlüne gömülüşüdür bu feryat...
Badem dudağı satırlarla, kızıl mutlulukları dile getirişidir...
Sarıldı o kanayan dil yarası...
Ne bitek tarlaydım, ne yeşil vadi..
Senden önce yazdıklarım kara kışa tutulmuş dağbaşı gibiydi,
Kuşlar bile uçmazdı üzerinde, öyle işte...
Senden sonra ne zaman adını ansa dilim, heceler şiir olup çiçek çiçek bahara dökülüyor...
Sen olmazsan bahar gelmezdi gönlümün karlı dağlarına...
Sen, sahranın en kızıl günü, en güzel gülü...
Zaman hırsız, ve ben bu şarkıda yeniden doğdum...
Hayat yoluma hep dikenli teller örse de,
Baharı getirdim hüzün kokan bakışlarına...
...ve şiirsel sözler yazdım sana,
Üç cemre, dört mevsim aşkına...
Kayıt Tarihi : 6.8.2024 11:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!