Ayak.'' amma sen gel bana sor'' olsun. Mesela son mısralar,
Tütüyorum ''amma sen gel bana sor''
Ötüyorum ''amma sen gel bana sor''
Batıyorum ''amma sen gel bana sor''
Çatıyorum ''amma sen gel bana sor''
Katıyorum ''amma sen gel bana sor''
Atıyorum ''amma sen gel bana sor''
şeklinde olabilir.
Konu- Serbest
Bu çalışmada sadece hece olarak 11 li ölçüyü esas alıyoruz. Durakların 6+5 olmasını istiyoruz. Ancak şart koşmuyoruz. Kesin kuralımız hece 11 li olacak, en az yarım kafiye bulunacak. Bu kadarına uymayanı, yer misin yemez misin
yapıyoruz :)
DİKKAT-
KAFİYE VE HECE KONUSUNDA BİLGİM YOK DİYORSANIZ BU MESAJI SAKLAYINIZ. MESAJIN SONUNDA SİZE KAFİYE VE HECE KONUSUNDA BİR YAZI KOYDUM.. ORADAN KAFİYE VE HECE HAKKINDA BİLGİ SAHİBİ OLABİLİRSİNİZ.
KAFİYE ÖĞRENİYORUZ
kafiye-durak bilgileri
KAFİYE(UYAK)
Kafiyenin tanımını yapmadan önce bu konuda gerekli olan bilgilerimizi tekrar edelim.
Alfabemizdeki sesli ve sessiz harfler:
Sesli(ünlü) harfler:a-e-ı-i-o-ö-u-ü
Sessiz(ünsüz) harfler:b,c,ç,d,f,g,ğ,h,j,k,l,m,n,p,r,s,ş,t,v,y,z
Şimdi kafiyenin tanımını yapalım ve örnek verelim.
Kafiye (uyak) :Dize sonlarında bulunan ses benzerliklerine denir. Kafiyeler her zaman mısraının yani dizenin sonunda bulunmayabilir. Bazen dizenin başında dahi olabilir.
Daha sonra örnek vereceğiz. Uyağa saz şairleri(aşıklar) ayak derler.
Kafiyeler beşe ayrılır:
1-Yarım kafiye
2-Tam kafiye
3-Zengin kafiye
4-Tunç kafiye
5-Cinaslı kafiye
Yarım kafiye bir sessiz(ünsüz) harf ile yapılan kafiyelerdir. Kafiyeyi oluşturan kelimelerin sadece bir sesiz(ünsüz) harfi benzeşir.
Örnek:
Bağrıma basarım ta(ş) lar,
Akıttım gözümden ya(ş) lar
Yavrusun yitiren ku(ş) lar,
Yuvasına döner gelir.
Bu dörtlükte uyak olan harf (ş) harfidir ve sesiz harftir. Buradaki (lar) ekleri kafiyeye dahil değildir. Bu genellikle karıştırılan bir husustur.? lar? ekleri rediftir. Redifi daha sonra açıklayalım.
Burada kafiyeyi oluşturan kelimeler? taş? ,? yaş? ,? kuş? kelimeleridir. Her üç kelimede ortak olan harf (ş) harfidir. Dolayısıyla kafiyeyi oluşturan harftir. Bu dörtlükte ilk üç dize arasındaki kafiye bir tek sesiz harfle (ş) yapıldığı için yarım kafiyedir.
Gelelim? lar? eklerine. Buradaki üç mısra sonunda bulunan bu? lar? ekleri çoğul eki yani çekim ekleridir.
Yeri gelmişken redif? i açıklayalım.
Redif:Kafiyeden sonra gelen,görev ve anlamları aynı olan mısra sonlarındaki ses benzerliklerine redif denir.
Yukarıdaki dörtlükte kafiye olan (ş) harfinden sonra gelen? lar? ekleri bu durumda rediftir.
Kafiyenin oluşturulduğu kelimelerde yeniden görelim.
taş-lar
yaş-lar
kuş-lar
Kafiye olan (ş) harfinden sonra gelen? lar? ekleri rediftir
TAM KAFİYE
Bir sesli ile bir sesiz harften oluşan kafiyelere tam kafiye denir.
Örnek:
Gece nedir,gündüz ned(ir) ilmezler,
Güneş,sema,yıldız,bed(ir) bilmezler,
Üşümezler urba, set(ir) bilmezler,
Ne aba sordular, ne çul sordular.
Yukarıdaki dörtlükte kafiyenin oluştuğu kelimeleri ele alalım.? nedir? ,? bedir? ,? setir? . Peki bu kelimelerde ortak olan harfler hangileridir.? Cevabımız (i) ve (r) harfleri olmalı. Yani kafiye bir sesli harf olan (i) ve bir sessiz harf olan (r) dır. Dolayısıyla bir sesiz ve bir sesli harften meydana gelen bu kafiye tam kafiyedir.
Peki redif nerede bu dörtlükte?
Gece nedir,gündüz nedir/ bilmezler,
Güneş,sema,yıldız,bedir/ bilmezler,
Üşümezler urba, setir/ bilmezler,
Ne aba sordular, ne çul sordular.
Üç mısrada kafiyeden sonra tekrarlan (bilmezler) kelimesi rediftir.
ZENGİN KAFİYE
İki sesten daha fazla sesle oluşturulan kafiyelere zengin kafiye denir.
Örnek:
Köşe bu(cak) la güzel,
Ateş o(cak) la güzel
Sevda ku(cak) la güzel
Sen benimle güzelsin
Mehmet Ali Kalkan
Yine kafiyenin oluştuğu kelimeleri alalım.? bucakla? ,? ocakla? ,? kucakla? Burada kafiyeyi oluşturan harfler? c? ,? a? ,? k? harfleridir; kafiye üç harf ile yapıldığı için zengin kafiyedir.kafiyeden sonra gelen kısımlar aşağıda gösterilmiştir.
Köşe bucak/la güzel
Ateş ocak/la güzel
Sevda kucak/la güzel
Sen benimle güzelsin
(/) işareti ile ayrılan ve tekrarlanan kısımlar rediftir.
TUNÇ KAFİYE
Aslında tunç kafiye bir zengin kafiyedir. Kafiye olan kelimelerden birinin seslerinin tamamı diğer kafiye olan kelimenin içinde tekrarlanıyorsa buna tunç kafiye denir.
Örnek:
Her şey akar, su, tarih,yıldız,insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Bu beyitte görüldüğü gibi kafiye olan kelimelerden? kir? kelimesinin bütün sesleri kafiyeyi oluşturan diğer kelime? fikir? in içinde aynen tekrarlanıyor.
Gerçi beyit Türk Halk Şiiri nazım şekli değildir. Ama tunç kafiye örneği vermek için bu beyit? i aldık.
CİNASLI KAFİYE
Yazılışı ve okunuşu aynı, anlamları ayrı olan eş sesli (sesteş) kelimelerden meydana gelen kafiyelere cinaslı kafiye denir.
Örnek:
Oku yara
Git derdim oku yara
Sinemde yer kalmadı
Meğer ok oku yara
HECE İLE ŞİİR YAZMAK İSTEYENLER
HECE KURALLARI
Hece Şiiri:
Siz nasıl tercih edersiniz, neyi seversiniz bilemem ama Şiir; ARUZ-HECE ve SERBEST olmak üzere üç şekilde yazıldığı ve üç şekli olduğu rivayet edilir :)
Serbest şiiri çok iyi bilidğinizi varsayarak ben hece şiiri üzerine bir kaç şey söyleyeyim müsadenizle..
Hece vezni, belirli sayıdaki hece kümelerine dayanan bir nazım ölçüsüdür. Hecelerin sayısı parmakla sayıldığı için ‘parmak hesabı’ da denilir.Türkçe’nin en eski ve tabii veznidir hece. Türkçe’nin yapısına uygun bir ölçüdür. Kaşgarlı Mahmud’un ‘Divan-ı Lugat-it Türk’ adlı eserindeki şiirler de hece ölçüsüyle yazılmıştır. Halk ozanları ve tekke şairleri tarafından kullanılan hece vezni, bu milletin ruhundan kopmuş samimi ve kendi sesidir. Yabancı kültürlerin etkisi altında kalmadığımız, yani aruz veznini öğrendiğimiz XI. yüzyıla kadar kullandığımız tek ölçü, hece veznidir.
‘Hece vezni; bir ahenk yolu olmasa idi, Türk dağlarda ve şehirlerde türkülerini, tekkelerde cezbeli nefeslerini bu vezinle asırlarca söyler mi idi? ’ demiş Yahya Kemal Beyatlı hece için.
Hece vezinli şiirlerde en önemli öğeler şunlardır: a) hece sayısı, b) duraklar, c) ayak d) kafiye.
Mısralardaki hece sayısının eşitliğinden hece ölçüsü doğar. Bir manzumenin ilk dizesinde kaç hece varsa, diğer dizelerde de o kadar hece vardır. Hece vezninde iki önemli özellik göze çarpar. a) Hecelerin toplam sayısı, b) Mısralardaki duraklar. Duraklarda kelime bitmiş olur ve mutlaka iki kelime arasına rastlaması şarttır. Hece ölçüsündeki duraklar, mısralardaki musikiye ayrı bir çeşni, ayrı bir güzellik katar.
Bunun yanı sıra hecenin yüzyıllardır kullanıla gelen epeyce zengin kalıpları vardır dilimizde. Ulusal ölçümüz hecenin kullanılan ölçü ve durakları şöyledir: İkili; Üçlü (1+2) : Dörtlü (1+3) : Beşli (2+3) : Altılı (3+3) : Yedili (4+3) : Sekizli (4+4) : Onlu (5+5 ve 6+4) : On birli (6+5 ve 4+4+3) : On ikili (4+4+4, 7+5, 6+6) : On üçlü (7+6, 8+5) : On dörtlü (7+7) : On beşli (8+7) : On altılı (4+4+4+4) : On dokuzlu (4+4+4+4+3) .
Bu kalıplar içinde en çok kullanılanlar 7’li, 8’li, 11’li ve 14’lü olanlardır. 7’li daha çok manilerde, 8’li semai, varsağı, destan ve türkülerde, 11’li ise koşma ve destanlar olmak üzere aşık ve tekke edebiyatı şiirlerinde kullanılmıştır. 14’lü hece ölçüsüne ise yine tekke ve çağdaş Türk şiirinde sıkça rastlanır.
Yedili (3+4, 4+3) :
Çıkam dağlar + başına
Vatana+ doğru bakam
Bıçak soksan+ gölgeme
Sıcacık + kanım damlar
Gir de bir + bak ülkeme
Başsız başsız+ adamlar
N. F. Kısakürek
Sekizli (4+4) :
Bu dünyada + bir nesneye
Yanar içim + göynür özüm
Yiğit iken + ölenlere
Gök ekini + biçmiş gibi
Yunus Emre
Ben giderim + adım kalır
Dostlar beni + hatırlasın
Düğün olur + bayram gelir
Dostlar beni + hatırlasın
Aşık Veysel
On birli (6+5, 4+4+3) :
İplik kumaş olmaz + dokutmayınca
Oğlan alim olmaz + okutmayınca
Ayı var et yemez + kokutmayınca
Yallılar ölüyü + sinden çıkarır
Develili Seyrani
Bu akşam bu tenha + saati ömrün
Yeşil yaprakların + arkasında gün
Bu güneş döşenmiş + bahar bahçesi
Suyun uzaklaşan + yaklaşan sesi...
Ahmet Hamdi Tanpınar
Sarı saçlarına + deli gönlümü
Bağlamışım, + çözülmüyor + Mihriban
Ayrılıktan + zor belleme + ölümü,
Görmeyince + sezilmiyor + Mihriban
Abdurrahim Karakoç
Uğrunda can nedir + canlarca cansın,
Tarih bu sevdayı + gıptayla ansın,
Leylâ’lar-Mecnûn’lar + derdine yansın,
Destan senin ile + biter bitanem...
OFLU
Dünyanın merkezi + bastığın yermiş (!)
Sende taşıyansın + Küre-i Arz'ı (!)
Dilin, her lahza da + bin zikir dermiş,
Tâç edip bidât’ı + terk edip farzı.
Bu nefsin şerrinden + koru Allah'ım
OFLU
On dörtlü (7+7) :
Ecel erer kurur baş + tez tükenir uzun yaş
Dümdüz olur dağla taş + gök dürülür yer gider
Yunus Emre
İnsan bu, su misali, + kıvrım kıvrım akar ya
Bir yanda akan benim, + öbür yanda Sakarya
Su iner yokuşlardan, + hep basamak basamak
Benimse alın yazım, + yokuşlarda susamak
Her şey akar, su, tarih, + yıldız, insan ve fikir
Oluklar çift; birinden + nur akar, birinden kir...
N. F. Kısakürek
Vatan bir büyük sevda + yüreklere yetmeyen,
Analar feryadıdır + hakkı helal etmeyen,
Şahâdet; bir tutku ki + göz açıkken bitmeyen,
-Uğrunda ölünecek + her toprak diyar bizim.
-Malazgirt, Çanakkale + Sakarya’mız var bizim.
FORMAT AÇISINDAN ÖRNEK OLMASI GAYESİYLE, KATILANLARDAN AŞAĞIDA ÖRNEKLER VAR. İNCELEYİN.
Sizinle burada, doldum erenler.
Taşıyorum amma, sen gel bana sor.
Ölmeden ölmeye, gönül verenler.
Yaşıyorum amma sen gel bana sor..........................Mansur İlhan Yakar
Leylamı yitirdim, yaban illerde.
Akıl da peşinden,durmadı elde.
Bir mecnun misali, ömrü çöllerde.
harcıyorum amma, sen gel bana sor........................Abdullah Acar
Gözyaşımdır senden, kalan geriye
Üç günlük dünyada, ayrılık niye
Sensiz yaşamanın, tek yolu diye
Ölüyorum amma,sen gel bana sor...........................Abdülkadir Karaca
Kalemim hep seni, hep seni yazdı
sanki hece-hece, resmini çizdi
Sesin kulağımda, yanık bir sazdı
Övüyorum amma, sen gel bana sor.........................Ahmet Faruk Türkyılmaz
Hak Yolda yürümenin var bedeli,
Kimi 'Veli' der, kimisi de 'Deli',
Şom ağızlara bilmem ne demeli,
Susuyorum amma, bir de bana sor.........................Ahmet Sandal
Kış geldi dağların, karına yandım.
Yazın tarlaların, harına yandım.
Bir ahu gözlünün, narına yandım.
Pişiyorum amma, gel de bana sor..........................Ahmet Sefer Koçer
Sevenlerin sağı, solu belirsiz
Gönlüm ne dertlidir, sensiz sevgisiz
Yaşadığım hazin, mutlak bedelsiz
Kalbimdesin amma, sen gel bana sor.....................Ali Bıyıklı
Bana âlem zindan, gardiyanım sen,
'Gel seni affettim, ey kulum' desen,
Yaratmazdın elbet beni sevmesen,
Ümitvârım amma, sen gel bana sor........................Ali Hışıroğlu
Geceleri insan, uykuya yatar.
Benim gibileri, olanı da var.
Uykusuz gözlerim, yıldızlar yakar.
Yatıyorum amma, sen gel bana sor.......................Alper Kürük
Pervane oldum yar, rüzgarım nerde.
Gelip sana konsam, dalların yerde.
Bir acemi rûhum, önümde perde.
Topraktayım amma, sen gel bana sor...................Arif Emrah Toyoğlu
Yüzümde hayatın, kazıntısı var.
Gözümde uykunun, kırıntısı var.
Aynada bir korkak, görüntüsü var.
Bakıyorum amma, sen gel bana sor......................Asima Azra
Tanıştığımız gün, ağlatmamıştın.
Sana gelen yolu, bağlatmamıştın.
Bırakmak terketmek, öğretmemiştin.
Öğretiyorsun amma,sen gel bana sor....................Asude Çiçek
Kırk yıldan fazladır, O'nu anarım.
Söner gibi olur, yine yanarım.
Geçmiş günün yâd'ı, ile kanarım.
Kanıyorum amma, sen gel bana sor......................Atakan Kartaltepe
Seni düşünürüm,düşlerim kışlak.
Ala gözlerinde,gözlerim tutsak.
Sol yanımda ağu,özlemim ıslak.
Seviyorum amma,sen gel bana sor........................Aydınlı İbrahim Dikmen
Yıllarca sallandım, sevgi salın da.
Gördüm ki herkesi, kendi halın da.
Bülbül oldum beyaz gülün dalında,
Ötüyorum amma, sen gel bana sor........................Ayser Özbakır.
Garip kaldı sılam, yar şimdi bensiz.
Geçiyor gündüzüm, gecem bedensiz.
Hasretin içimde, kor gibi sensiz.
Yaşıyorum amma, sen gel bana sor.......................Bengül Yağıbasan
Gönülde yerin yar,sırça taht derdim,
Ben sana aşkımdan,nice gül derdim,
Aşıkım yanarım,sendendir derdim,
Susuyorum amma,sen gel bana sor.......................Burak Zorlu
Bu aşkın derdinden, yıllarım yitti
Kapına varmadan, yollarım bitti
Sevdan yüreğimi, terkedip gitti
Gülüyorum amma, sen gel bana sor......................Burhanettin Akdağ
Leylayı dertlendim, mecnunu tattım
Bunca yıl aşkımı, içime attım
Yüz kere söndürdüm bin kere yaktım
Tütüyorum amma, sen gel bana sor......................Bülent Uzun
Kabe'yi kıble'yi şaşırdım nerde.
Sevdamın üstüne çekmişem perde.
Yar adın besmele,oldu seherde.
Tapınmışım amma, sen gel bana sor.....................Cengiz Alçayır
Seni senin bildim, sesinde bildim
Beni benim kıldım, kendimde bildim
Seni sendin bildim; kendinde bildim
Gidiyorum amma, sen gel beni sor.......................Cumhur Boratav
Dağında erimez,gördüm karları,
Yükle gecelerine, bu efkarları,
Aslında etmezdim, bedduaları,
Ediyorum ama, sen gel bana sor..........................Cumhur Karaca
Halı hala düşkün, soru mu sordun,
Yolu yola küskün, hayal mı yordun,
Canı cana yekün, canana hordun,
Ölüyorum amma,sen gel de bana sor...................Çağlar Karataş
Sevda bir garip ok,ne kadar şaşkın.
Ömrüme düşmüyor,vuslat-ı aşkın.
Ne böyle tufan var,ne böyle taşkın.
İçiyorum amma,sen gel bana sor..........................Değer Ulaş Turan
Özlemin zar oldu, dilime düştü.
Ağlayan hayalin, elime düştü.
Gözyaşın karıştı, selime düştü.
Akıyorum amma, sen gel bana sor.......................Dilan Tan
Karşılığı yoksa, aşk feci yakar.
Gözlerim her daim, bir garip bakar.
Söylemem derdimi, içime akar.
Akıtırım amma, sen gel bana sor..........................Dilek Çınar
Yar nasib değilmiş, ezelden haber.
Ar çile kurşunluk, kederden beter.
Temuzda yağdı kar, ölüm sen geber.
Gidiyorum amma, sen gel ana sor........................Ekrem Akbunar
Gelin kaldıralım, belden yukarı,
Aşktır sanmayalım, o arzuları,
Gerçek aşıklardır, gören baharı,
Söylüyorum amma, gel sen bana sor....................Ekrem Şama
İsterim düşmanın, görmek merdini.
Çekemem döneğin, bir tek ferdini.
Akılsız dostların, bitmez derdini.
Savıyorum amma, sen gel bana sor......................Emin Atalay
Aşkından eridim, tükendim soldum.
Bu gönül yarama, ismini koydum.
Koyamaz olaydım,yaramdan oldum
Seviyorum amma, sen gel bana sor......................Emre Saıçiçek
Küfür ile isyan, günah günaha.
Pişmanlık karışır, ah ile vaha.
Son nefes şehadet, ekber Allah' a,
Ediyorum amma, sen gel bana sor........................Erdal Arslan
Sevdasın gönlümde, aç iken aşım.
Yokluğunda durmaz, akar göz yaşım.
Şimdi yanımdasın, göklerde başım.
Gidiyorum amma, sen gel bana sor.......................Esat Korkmaz
Yalandan mı bilmem, ağlar gözlerin.
Hançerden de beter, ağu sözlerin.
Kan revan içinde, bağın güllerin.
Deriyorum amma, sen gel bana sor.......................Esen Sevinç
Perişanım dostlar,o şimdi nerde.
Aşkın başladığı, bu güzel yerde.
Belkide sevdiğim, yine severde.
Bilmiyorum amma,sen gel bana sor.......................Faik Danışman
Geldi geçti ömrüm, hüzünle doldum.
Matemim bitmedi, sarardım soldum.
Mecnun da oldum ben, Leyla da oldum.
Yaşıyorum amma, sen gel bana sor........................Fatih Mehmet Tiyanşan
İğneli sözlerin, gönlümü ezdi,
Sarsıldı yüreğim, ayrılık sezdi,
Kalemim sitemler, yazmaktan bezdi,
Bekliyorum amma,sen gel bana sor.......................Feride Özmat
Ölüm şeb-i arus, dedirtendir aşk.
Mecnunu çöllere, düşürendir aşk.
İkiyi bir diye, gösterendir aşk.
Biliyorum amma, sen gel bana sor.........................Fırat Erdoğan
Kalemi oynatmak, mümkün olmadı.
Yüreğim yenildi, duygu dolmadı.
Günlerim yorucu, takat kalmadı.
Yazıyorum amma, gel sen bana sor.......................Gökten Aydoğdu
Dünyanın kaderi, kavga ve savaş.
Kimi taht peşinde,kimi arar aş.
Yaralar çok büyük,yetişmez kumaş.
Sarıyorum amma, sen gel bana sor........................Gül_i_zar Hanım
Ne güzel iyi ki,sizler varsınız,
Benim kapımı da, hep tıklarsınız,
Kalbimin içinde, ilk baharsınız,
Özlüyorum amma,sen gel bana sor........................Gülnare Leman
Askın ateşiyle, yandı yüreğim.
Sana kavuşmaktır, bir tek dileğim.
Gül yüzünü son kez olsun göreyim.
Ölüyorum amma, sen gel bana sor.........................Güner Kaymak
Ne yaman ateşmiş, sardı tenimi.
Gördüğüm şiirler,titretti beni.
Ruhumu dinledim, ruhunda seni.
Anıyorum amma, sen gel bana sor..........................Hakan Kılıç
Kuzularla kurtlar, çıkınca ava.
Sulh ile çözülmez, bu kanlı dava.
Gözyaşı selinde, büsbütün ova.
Çağlıyorum amma, gel sen bana sor.......................Halil İbrahim Özdemir
Gezen ayak amma, görmeli yürek.
Yüreğin de gözü, açıkta gerek.
Gezerdik yol tepen, özler görerek.
Geziyorum amma, sen gel bana sor........................Hasan Ateş
Görmedim yürekten, dostum diyeni.
Gülleri severken, battı dikeni.
Değer verdiklerim, giydi kefeni.
Yaşıyorum amma, sen gel bana sor........................Hazan Sultan Ayten
Gözlerin bağladı, beni sevdaya.
Benziyordu sanki, güneşe aya.
Sonunda bıraktın, sen beni yaya.
Yürüyorum amma, sen gel bana sor.......................Hıfzı Özbekmez
Kalmadı dermanım,kolda bacakta.
Yüreğim örstedir, gönlüm bıcakta.
Şu eylül ayında, kuru sıcakta.
Eriyorum amma, sen gel bana sor..........................Hikmeti Elitaş
Baharın bitti de, geldi mi eylül.
Bahçende gönlünde,soldu mu sümbül.
Kurumuş dallardan, öter mi bülbül
Biliyorum ama, sen gel bana sor............................Hülya Ekmekçi
Şiir dağda kekik, dalda gül kokar.
Çağlayıp yürekten, gözümden akar.
Yakılsam da yanmam, kim şiir yakar.
Yazıyorum ama, sen gel bana sor...........................Hüseyin Gül
Rahata ermedim, kaygıda hep baş.
Gül umar beklerim,gönderir yar taş.
Gözümde bitmiyor, tükenmiyor yaş.
Döküyorum amma, sen gel bana sor......................Hüseyin Sığırtmaç
Zorlama söz ile, yazma heceler
Gines rekoruna, ayaz geceler.
Ateşten gömleği, giyer niceler.
Susuyorum amma, sen gel bana sor.......................Prof.Dr.İbrahim Necati Günay
Büküpte boynunu, bakma gözüme.
Aklım yetmez oldu, artık çözüme.
Münafık riyakar, iki yüzüme.
Şaşıyorum amma, sen gel bana sor........................İzzet Su
Şu gözler dünyada, neleri görmüş,
Kimine özenmiş, kimine vurmuş,
Kemale ermenin, bedeli varmış,
Pişiyorum amma, gel sen bana sor.........................K.Tahir Özcan
Yürek aşkı seçti, aşka üzüldü.
Sevda bahçesine, turna süzüldü.
Adımız yan yana, gizli yazıldı.
Seviyorum amma, sen gel bana sor........................Leyla Akgül
Rüzgarım yalandır, cihan yelinde.
Muhabbet talandır, fani dilinde.
Saniye saniye, zaman elinde.
Geziyorum amma, sen gel bana sor.......................Mansur İlhan Yakar
Duymadın sözümü, ağıza baktın.
Aşk ile sevgiden, çabucak bıktın.
Sevdâlı gönlümü, ateşe yaktın.
Susuyorum amma, sen gel bana sor......................Mehmet Bicik
Uzaktan uzağa, karşında durup.
Yaşadım yıllarca,hayaller kurup.
İlahi bir aşkı, sırtıma vurup.
Taşıyorum ama, sen gel bana sor..........................Mehmet Lütfi Aydın
Tanrım bana vermiş, çekilmez derdi.
Bir zaman benim de, sevgilim vardı,
Şimdi saklar onu, dağların ardı,
Özlüyorum ama, sen gel bana sor.........................Mehmet Nacar
Gözler seni görür,yüreğimde iz.
Yaratanın sende, sakladığı giz.
Seherlerde hergün,doğuyoruz biz.
Görüyorum amma, sen gel bana sor.....................Mehmet Tekeci
Güneş olacağım, her dar kapına.
İftarına suyum, mendilim yaşına.
Kıyamam merhemim, acı yarana.
Söylüyorum amma, sen gel bana sor....................Miyase Çavuşoğlu.
Sen hep aklımdasın,sana doymadım
Yaralı kalbimde, huzur koymadın
Bir an bile olsa, hatır saymadın
Yaşıyorum amma, sen gel bana sor......................Mustafa Alpaydın
Dilim tat buluyor, yarin adında,
Dünyada başka yok, onun tadında.
Bir Kerem misali, aşkın od'unda,
Pişiyorum ama, sen gel bana sor..........................Mustafa Erkenekli
Gönül meramını, eder arzuhal.
Kalmadı umudum, hayat oldu lal.
Yolumuz ayrıldı,sana hoşça kal.
Gidiyorum amma, sen gel bana sor.......................Mustafa Sami
Hafiften rüzgarlı, bir pazar günü.
Düşündüm korkuyla, bir an ölümü.
Hala çözemedim, bu kördüğümü.
Zorluyorum ama,sen gel bana sor.........................Mustafa Murat Aydoğdu
Cahilin özüne,olamam kefil
Dönersem sözümden,halim sersefil
Binlerce yakaya,taktım karanfil
Yaşıyorum amma,gel sen bana sor........................Naci Kasapoğlu
De gardaş! Aşığa, gurbet sefa mı?
Yana yana sevda, çekmek cefa mı?
Gurbete düşeli, sersem kafamı.
Dövüyorum amma, sen gel bana sor! ....................Necmi Ünsal
Geldim gitmek üzre, ben bu dünyaya.
Yürüdüm yoruldum; düştüm sevdaya.
Ecel bir göz etti; geçtik sıraya.
Gidiyorum amma, sen gel bana sor.........................Nevzat Erkol.
Kalbimin hecesi,dizmişte sözü.
Bilmiyor sevdiğim,hoş görür özü.
Tut nalan yüreği, ateşte közü.
Seviyorum amma, sen gel bana sor.........................Nur Ulusoy
Toplanmış yarenler, adımız anar.
Dayanmaz yüreğim, vicdanım kanar.
Selam olsun size, şiir yazanlar.
Gönderirim amma,sen gel bana sor........................Nurten Altınok
Rast gelip bir yerde,görsem izini
Yüreğim hisseder, bitmez sızını
Başımı reddeden, malul dizini.
Dövüyorum amma, sen gel bana sor.......................Okan Sevim
Gözlerin vatanım,hayatım sensin.
Bülbül'üm galiba, halime şensin.
Bilsenki derdimi, yok böyle dersin.
Demiyorum amma, sen gel bana sor........................Ozan İlgün
Düne kilit vurdum, yok anahtarı.
Hasretle eyledim, ömrümü yarı.
Yükledim sırtıma, koca dağları.
Gidiyorum amma,sen gel bana sor..........................Ömer Aslan
Yerlere uzanmış, ıtırlı dallar,
Göklere dayanmış,nurlu sevdalar,
Yürekle yıkanmış, örnek insanlar,
Arıyorum amma, gel sen bana sor...........................Özcan İşler
Mecnunum yıllardır,çöllerde gezdim.
Her kumun üstüne, resmini çizdim.
Ayağı altında, ezdiği tozdum.
Yitiyorum amma, sen gel bana sor...........................Özgür Çelik
Sevdana gark olup,kayboldum çölde.
Sensizlikle yanıp,savruldum külde.
Yaşamak nedir ki, ölmeden öl de.
Esiyorum amma, sen gel bana sor............................Özgür Köktürk
Yanarım yanarım, deli çağıma.
Dönüşü olmayan, aşk ırmağına.
Karışır giderim, hayat çağına.
Gidiyorum amma, gel sen bana sor...........................Sabri Özcan
Ulu Divan elbet, bir gün kurulur.
Koyun hakkı o gün, koçtan sorulur.
Faniden isteyen, boşa yorulur.
Biliyorum amma, sen gel bana sor.............................Sadık Altınkaynak
Eli tutar mızrap vurur tel diye.
O kalbimde anlıyorlar, el diye.
Gönül heran çağırıyor, gel diye,
Çağırıyor amma, sen gel bana sor.............................Sadık Softa
Dermanım kesildi,ah dizlerimden.
Mutluluk eksildi, bak sözlerimden.
Ağlasam kan damlar, şu gözlerimden.
Gülüyorum amma, gel de bana sor............................Saim Bastık
Güller boynun bükmüş,baykuş bakıyor.
Bülbül garip kaldı, dertle şakıyor.
Zaman eskisinden, hızlı akıyor.
Yürüyorum amma, gel de bana sor...........................Samet Mehmet Bora
Yıkandım ırmakta, kendimi oğdum.
Kin ile nefreti, sularda boğdum.
Dünya'ya anadan, bir garib doğdum.
Yaşıyorum amma, sen gel bana sor..........................Selvi Çelik
Ne can fayda verir, ne de cananım,
Bana aşık olup, candan kananım,
Bilirim tek sensin, içten yananım,
Kovuyorum amma, se gel bana sor..........................Sevim Yakıcı
Acemi şaire, kusurlar bolca.
Sesimiz çıkmaz ki, gözler dolunca.
Bir de şiirlerim, garip olunca.
İnliyorum amma, sen gel bana sor............................Sibel Koçarslan
Zamanla susar mı, şiirin kalbi.
Mekana asidir, kalbin sahibi.
Ölüme gönderen,bir zehir gibi.
İçiyorum amma, sen gel bana sor.............................Şeref Akar
Mazlumun hakkını, yiyip aşırma.
Şerefini koru, yere düşürme.
Faydasız sözünen, kafa şişirme.
Dinliyorum amma, sen gel bana sor..........................Tuncay Akdeniz
Taptuk'um sözünü,geçirmez yara,
Böylece düşmüşüm,gurbette dara,
Yarı sözde değil, gönülde ara,
Arıyorum amma, sen gel bana sor............................Turgay Baykuş
Hasretin beladır, fırak başıma.
Acılar düşürdün,gençlik yaşıma.
Yaşarken Fatiha,mezar taşıma.
Okuyorum amma,sen gel bana sor...........................Turgut Gündoğmuş
Arz sema kirlendi, kendimde izdim.
Şirk şimdi birlendi, üstünü çizdim.
Toprağım elendi, kefeni dizdim.
Yaşıyorum ama, sen gel bana sor............................Turhan Toy
Meclise girince,oturdum kaldım.
Az kelam söyledim, çoğunu aldım.
Nefsi emmareydim, günaha daldım.
Susuyorum amma, sen gel bana sor.........................U.Deniz Ülkegül
Perdesi iniyor,görmez gözlerim.
Yarama tuz oldu,kendi sözlerim.
Mezar taşım olsan, seni özlerim.
Susuyorum amma, sen gel bana sor..........................Uğur Aydın
Yakarak gectiler, onca seneler.
Nerdeler acaba, çokca bilenler.
Aglarmı daima, bolca sevenler.
Gülüyorum amma, sen gel bana sor..........................Veli Dakbudak
Hep gamı kederi,taşıdım serde.
Ezilmedim teslim,olmadım derde.
Takatım yok artık,gözümde ferde.
Yumuyorum amma, gel sen bana sor........................Veysel Koşar
Büyüdüm annemin,sıcak kolunda.
Kuş oldum babama, yuva dalında.
Bir yaprak misali, hayat yolunda.
Uçuyorum amma, sen gel bana sor...........................Yasin Yakar
Denizlerden baksan, kara görülür,
Yokluklardan baksan, yara vurulur,
Yüreklerden baksan, kara sürülür,
Çekip gider amma, sen gel bana sor.........................Yavuz Bayram Çalışkan
Sensizlik hayatta, bitmeyen beste.
Ruhum bedenimde, sanki kafeste.
Soluduğum hava, her bir nefeste.
Anıyorum amma, sen gel bana sor............................Yavuz Mercan
Sevdanın koynunda, acı durulur.
Sevmeyi bilenler,bundan vurulur.
Aşkın karargahı, nerde kurulur.
Biliyorum amma, sen gel bana sor.............................Yusuf Korkmaz
Tenime değdirme, şuh gözlerini.
Daim hayra yordum,el sözlerini.
Ki kaybettirmişsin hâr izlerini.
Yaşıyorum amma, sen gel bana sor............................Zafer Şık
Saniye dakika,saatle günler,
Gün ile buluşur, hafta da dünler.
Aylarım ağlaşır, seneler inler.
Zaman geçer amma,sen gel bana sor.........................Zekeriya Yeniyol
Gözlerim yollara, yorgun bakıyor.
Özlemin kalbimde, ateş yakıyor.
Hayalin yaş olup, suskun akıyor.
bekliyorum amma, sen gel bana sor...........................Zeynel Cebeci
Kayıt Tarihi : 12.10.2007 14:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Aşkın karşısında mumdan bedendim.
Zifiri karanlık geceyi yendim.
Ben sana ışıkken baktım ki kendim,
Bitiyorum, amma sen gel bana sor............İrfan Yılmaz
Sevgili üstadım Muhteşem çalışmana şiir yolunda ilerleyen şairler adına şükranlarımı sunarken acizane bir dörtlükle katılayım dedim. Lütfen kabul buyurunuz.
Sevgili Kardeşim: Prof. Dr. İbrahim Necati Günay
Mayıs ayının ilk günlerinde kardeşimin şiir ve gönül sayfasına ulaşmış bulunmanın mutluluğunu yaşıyorum., Ilık rüzgâr esintisi, papatya kümeleri arasında türlü çeşitli çiçekleri ile boy gösteren mayıs çiçekleri ile; kimimize göre çok uzun, kimimize göre nasıl hızla geçtiğini anlayamadığımız karlı fırtınalı ve soğuk kış günlerini geride bıraktık. Aslında kış mevsimi ile birlikte geride bıraktığımız, akan ömür nehrinde hiçbir zaman tersine akmayan ömrümüzün sayılı günlerinden bir bölümdü. Gene de bahara ermenin mutluluğu ve coşkusunu yaşıyoruz.
Mayıs çiçeklerinin bütün güzellikleri ile sizin , sevdiklerinizin ve sizi sevenlerin gönlünde açması dileklerimi kardeşimin sayfasına bırakıyorum. Her şey gönlünüzce olsun.
Beğenerek ve saygı duyarak okuduğum bu güzel şiirin hakkı olan : Tam puanı Tekirdağ'dan gönderiyorum.
Sevgi ve saygılarımla.
Dr. İrfan Yılmaz. TEKİRDAĞ.
bence çok güzeldi
!
çoy faydalandım açıkcası,.tşk ederim kendi adıma.
Tüm dostlara sevgi ve selamlarimla...
kutlarim sizi ve adi gecen bütün degerli saire ve sairleri...
sevgi ve saygi ile
TÜM YORUMLAR (9)