İnce, ince bir yağmur hafiften yağıyordu,
Sokağın köşesinden bir adam bakıyordu…
O: Hiç aldırmıyordu. Sırılsıklam olmuştu;
Çok sevdiği kumrala, epey hasret kalmıştı…
Azimle bekliyordu! İstiyordu bir görmek,
Yüreğindeki: Hasret ateşini dindirmek! ..
Zayıf; Uzunca boyu biraz kamburlaşmıştı,
Kısım, kısım saçını beyazlar kaplamıştı…
Baktığı yere yakın bir de pastacı vardı,
Cadde oldukça geniş, durduğu yerse dardı…
Yağan yağmur kaşından, bıyığından akıyor;
Onun gözü: Zamandan ötelere bakıyor…
En son onu dün akşam rüyasında görmüştü;
Sadet ve mutlulukla dünya onun olmuştu..
Beyaz bir gelinliği giyinmiş, yanındaydı;
Ondaki o güzellik; İlahi şanındaydı…
Kol kola yürüdüler. Bir kapıda durdular;
Gülden pembe ışıklı bir odaya daldılar…
Tozpembeydi duvarlar… Yatak, tüller tozpembe;
Göz göze bakıştılar. Tutuştular el ele…
İlk adımıydı daha mutlu dünyaya giden;
İkisi bir olmuştu… Onları mesut eden…
Onu seyir etmeye bir türlü doymuyordu;
Dokunursa? İncinir! .. Addedip korkuyordu…
Yatağın köşesine yan yana oturdular,
Kollarını “aşk” ile birbirine sardılar…
Pencereden içeri acı bir rüzgâr esti;
Tüm vücudu titredi… Ürperti onu sarstı…
Sırıl, sıklam haliyle rüzğara kapılmıştı,
Dayanılmaz bir sızı bedenini sarmıştı…
Karşılıksız bir aşkla sevmişti o kadını;
“O”ysa bunu görmedi… Duymadı feryadını! ..
Umudunu yitirdi… Son bir kez daha baktı,
Kara sevdanın derdi: Tüm hayatını yaktı…
Amansız bir öksürük, ciğerini söktürdü;
YufKA’nın kaleminden, kızıl kanlar döktürdü! ..
YufKA
Yusuf Kenan AtıcıKayıt Tarihi : 3.2.2011 19:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!