Soğuk kış günlerinin sonu gelmiş gibiydi,
Dağlar: Yemyeşil olmuş! .. Çiçekler serpiliydi…
Güneş: Sıcak doğmuştu! Hep neşe saçıyordu,
İnsana huzur dolu bir dünya açıyordu…
Rengârenk olmuşlardı, çağırıyor kendine;
Tabiatı sevenler, kapılıyor bendine…
Huzur doluydu oda tesiriyle bu günün;
Dolaşmak istiyordu! Arzusuyla gönlünün,
Almıştı navaleyi… Sevdiğiyle kol kala;
Kırda piknik yapmaya, çıkmışlardı bu yola…
Dere, tepe aştılar… El ele, yavaş, yavaş;
Tenhada yürüdüler… Huzurlu sarmaş, dolaş…
Saatlerce gittiler olmadan hiç farkında;
Çünkü: Esmer sevgili geziyordu yanında…
Gelmişlerdi. Nihayet eteğine bir dağın;
Kapıları açıktı sadet dolu bir çağın…
Oturdular baş başa; O mis gibi kırlara;
Bir sohbete daldılar… Gelecekte yıllara,
Biraz odun toplayı, bir ateş yakmışlardı;
Pişirmeye etleri şişlere takmışlardı…
Etler: Ateşte iken, mis gibi kokuyordu;
İçtikleri içkiyse onları yakıyordu…
Tatlı sohbet, aşk ile yediler ve içtiler;
Mutluluk haddindeydi… Benliğinden geçtiler…
İki çocuktu sanki.. On dört, on beş yaşında,
Koşuşup, oynuyorlar bu ıssız dağ başında…
Hava birden karardı; Bulutlar toplanmıştı,
Şimşek, yıldırım sesi top gibi patlamıştı…
Yağmur, dolu ve rüzgar… Bir tufan başlamıştı;
Sanki tabiat ana onları taşlamıştı!
Toparlandılar çabuk… Koşuyorlardı yola;
Sığınak bulmak için baktılar sağa, sola…
Bir kaya kovuğuna çabucacık sindiler;
Bir birinin adeta üzerine bindiler…
Nasıl gelmişti bulut hiç farkında olmadan?
Uçup gitmişti bahar… Daha ona doymadan…
Büyük bir şimşek çaktı! Ateş sardı gökyüzü;
Korkudan açılmıştı iki aşığın gözü! ..
Sarmaş, dolaş oldular korkunun tesiriyle;
Vücutları yanmıştı arzunun iksiriyle…
Atlı, sıcak bir buhar onlardan çıkıyordu,
Bu buharın kokusu onları yakıyordu…
Titreyen eller ile onun saçın düzeltti;
Büyük bir arzu ile onu kendine çekti…
Kenetlendi delice,,, Kor gibi dudakları;
Sinsi bir kıpırtıyla ürpermişti canları…
Aniden sıçrayarak birden ayağa kalktı;
Gördüğü şeye karşı beyninde şimşek çaktı? ! .
Kader onlara kötü bir oyun oynamıştı;
Kadını çekti birden… Aklı gitti sanmıştı…
Mağranın köşesinde: Bir ayı yatıyordu;
Kaldırmıştı başını onlara bakıyordu…
Korkudan: Şaşkın, şaşkın önce bir bakıştılar;
Vermişlerdi el ele… Uzun süre koştular…
Vız gelmişti onlara, ne yağmur ne de dolu;
Koşarak gidiyorlar saatler süren yolu…
Dere, tepe koştular… Artık yağmur durmuştu;
Sımsıcacık bir güneş tabiatı sarmıştı…
Bir baktılar havaya: Bulutlar gidiyordu;
Güneş: Sanki onları seyredip gülüyordu…
Bir birine bir ara şöyle dönüp baktılar;
Delice kahkahalar birbirine attılar…
Rüzgârsız bir köşeye oturdular yeniden;
Elbiseler kurudu… Isındılar derinden…
Saçlarını toplayıp, çeki, düzen verdiler;
Her şey unutulmuştu… Yine yola girdiler…
Koskoca bir gün geçti… Silindi hatıradan;
Ev sahibi ayının korkusu baki kalan…
Kol kola yürüdüler… Gelecek ümitlere;
YufKA size mutluluk diler, nice günlere…
YufKA
Yusuf Kenan AtıcıKayıt Tarihi : 3.2.2011 19:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!