Osman abim evdemi
Damdan dama atlan yâr osmana yandım
Puskulleri sarkan yâr birtanem
El eyledim gelmedi Osmana yandım
Horozlardan korkan yar birtanem.
Osman abim evdemi evdemi
Üç odalı yerdemi yerdemi
Ak kadifeli evdemi evdemi.
Terligimin tepesi osmana yandım
Mis kokuyor nefesi birtanem
Karşı köyden geliyor osmana yandım
Nazlı yârim' in sesi birtanem.
Osman abim evdemi evdemi
Üç odalı yerdemi yerdemi
Ak kadifeli evdemi evdemi.
Dere boyu gezerim osmana yandım
Çapkın kalbi üzerim birtanem
Ben o yâri alırım Osmana yandım
Aksaray da gezerim birtanem. .
Aşık Molla Mehmet Akça
Dam başında sarı çiçek
Dam başında sarı çiçek oy oy
Burdan gidek ürgübe göçek
nennide feridem nenni
Ürgübe vardığımız gece oy oy
Hâk yoluna kurban kesek
nennide feridem nenni
Gidiyorum işte gör oy oy
Hayalde gör düşte gör
nennide feridem nenni
Gıymatımı bilemedin oy oy
Bir kötüye düşte gör.
Nennide feridem nenni
Odaları köşeli oy oy
Güli reyhan döşeli
nennide feridem nenni
Ne ağladım ne güldüm oy oy
Ben bu aşka düşeli
Nennide feridem nenni
Aşk badesin doldurdun oy oy
Dost düşmanı güldürdün
nennide feridem nenni
Gitme kurbanın olam oy oy
Bu garibi öldürdün
nennide feridem nenni
Sen Mollayı öldürdün
nennide feridem nenni.
Kapı önü çardaklı oy oy
Gader bana hor baktı
nennide feridem nenni
Geri dönüp gelirse oy oy
Feridem gurban adaklı
Nennide feridem nenni.
Yârim gurban adaklı
Nennide feridem nenni.
Ciğerlerim dagladın oy oy
Köşelerde ağladım
nennide feridem nenni
Ardın sıra meledim oy oy
Birkez dönüp bakmadın
nennide feridem nenni.
Niye dönüp bakmadın
Nennide feridem nenni
Gülen yüzüm soldurdun oy oy
Çıralarım söndürdün
nennide feridem nenni
Ayağına kapandım oy oy
Sevdiğim gevurmuydun
nennide feridem nenni.
Vicdansız gevurmuydun.
nennide feridem nenni.
Yaralarım azdırdın oy oy
Seyah gibi gezdirdin
Nennide feridem nenni
Yâr aşkına düşeli oy oy
Bu canımdan bezdirdin
nennide feridem nenni .
Aşık Molla Mehmet Akça
Gelin olan uzun olur
Gelin olan uzun olur
Zülifleri düzgün olur
Kurban olam sarı gelin
Bizim düğün güzün olur.
Gelin olan al olmazmı
Yanakları bal olmazmı
Kurban olam sarı gelin
Seni gören deli olmazmı.
Keklik uçtu dağa düştü
Şavkı bizim bağa düştü
Kurban olam sarı gelin
Benim gönlüm sana düştü.
Gelin olan olan suya gider
El oğluna çalım eder
Kurban olam sarı gelin
Seni gördüm aklım gider.
Aşık Molla Mehmet Akça
Arabamın dingili
Arabamın dingili nenni yarim nenni Yâr
Şimdi buldum dengimi nenni yarim nenni yâr
Gidin söylen o yâre nenni yarim nenni Yâr
Gamalasın kendini nenni yarim nenni Yâr.
Gökte uçan teyyare nenni yarim nenni Yâr
Selam söylen o yâre nenni yarim nenni Yâr
Benden ona fayda yok nenni yarim nenni Yâr
Bulsun derdine çare nenni yarim nenni Yâr.
Altınım var tel gibi nenni yarim nenni Yâr
Ne bakarsın el gibi nenni yarim nenni Yâr
Ben sana güvenirdim nenni yarim nenni Yâr
Kazanılmış mal gibi nenni yarim nenni Yâr.
Ayna attım almadı nenni yarim nenni Yâr
Yâr yüzüne bakmadı nenni yarim nenni Yâr
Yedi deste gül verdim nenni yarim nenni Yâr
Yarım gibi kokmadı nenni yarim nenni Yâr.
Çavdar sürdüm sünmedi nenni yarim nenni Yâr
Yâr yüzüme gülmedi nenni yarim nenni Yâr
Yare ömrümü verdim nenni yarim nenni Yâr
Kıymetimi bilmedi nenni yarim nenni Yâr
Aşık Molla Mehmet Akça
Türk Polisi
Bayrak korur, sancak korur
Millet korur , vatan korur
Durmaz ileriye yürür
Anlı şanlı Türk polisi.
Onlardır yurdumun sesi
İçimde kaynar sevgisi
Dünyada yok hiçbir eşi
Anlı şanlı Türk polisi.
Korkmaz tüfekden mermiden
Yokken vâroluyor birden
Helal süt emdi annesinden
Anlı şanlı Türk polisi.
Sonu yoktur boştur dünya
Kimler kalmışki burda
Feda eder cânı yurda
Anlı şanlı Türk polisi.
Zor günümde koşar gelir
Vatanıma huzur verir
Ata'nın izinden yürür
Anlı şanlı Türk polisi
Bağır sesini duysun dünya
Allah seni koymaz darda
Sana seslendi Aşık molla
Selam olsun Türk polisi.
Aşık Molla Mehmet Akça
Aksaray Destanı
Tarihi var değeri var
Bilgini var bileni var
Zati hak'tan pilanı var
Aksarayı'm Aksaray'ım.
Kırkkızlar'da Ervahı var
Yetmiş bin Evliyası var
Mecnunu var leylası var
Aksarayı'm Aksaray'ım.
Çok eskiden tarihi var
Bilgini var ârifi var
Güzellikte tarihi var
Aksarayı'm Aksaray'ım.
Ozanı var şairi var
Dervişi var alimi var
Bereketli talihi var
Aksarayı'm Aksaray'ım
Çok asil milleti var
Hurisi var cenneti var
Aşık molla mehmedi var
Aksarayı'm Aksaray'ım..
Aşık Molla Mehmet Akça
Hasandağı
Etrafında yüce yüce dağın var
Çevresinde mor sümbüllü bağın var
Ayrıldım eşimden ahuzarım var
Hasandağı niye kalkmaz dumanın
Ovalarda kekliklerin ötüşür
Koyun kuzu birbirine akışır
İnce bele acem şalı yakışır
Hasandağı niye kalkmaz dumanın
Avcıların etrafında dolaşır
Ceylan kacar tazıların ulaşır
Sarmaşıklar ayağına dolaşır
Hasandağı niye kalmaz dumanın
Güzellerin sürme ceker gözüne
Ateş düştü şu ozanın özüne
Beyit yazdım hosurafın kızına
Hasandağı niye kalkmaz dumanın
Haber saldım gökteki turnaya
Bir taraftan bakıverdim yaylaya
Sitemler edersin aşık mollaya
Hasandağı niye kalkmaz dumanın.
Aşık Molla Mehmet Akça
Var M'ola
Medet medet âlemleri yaratan
Aylar, yıllar geçti böyle aradan
Bekledim haberler gelmez sıladan
Acep sorsam selvi boylum var m’ola.
Lech-i kalem böyle yazmış yazıyı
Orda kattık koyun ile kuzuyu
Gel gezelim Fatihleri Gâzi’yi
Acep sorsam sarı keklik var m’ola.
HakkTeala bilir, yaktık bu teni
Genç iken soldurdun bu gonca gülü
Dolaş Aksaray’ı Niğde’yi Bor’u
Acep sorsam huri melek var m’ola.
Âşık Molla, unutmadı Hüdâ’yı
Yenilmez kalbine verdin sedâyı
Kırgıl, Acem ile Ulukışla’yı
Acep sorsam nazlı yârim var m’ola.
Gözü Kör Kulağı Sağır
Kevserinde yunmayanın
Etrafın görmeyenin
Hikmetini bilmeyenin
Gözü kör kulağı sağır
Aşk badesin içmeyenin
Sıratından geçmeyenin
Havalanıp uçmayanın
Gözü kör kulağı sağır
Cennetine ermeyenin
Cehenneme girmeyenin
Cemalini görmeyenin
Gözü kör kulağı sağır
Bana geliyor selamın
Dünyaya ola ilanın
Erene darbe vuranın
Gözü kör kulağı sağır
Aşık Molla Mehmet Akça
Gudretten bir ses geldi
Gudretten bir ses geldi
Geldide içimi deldi
Erenlerim bir yol verdi
Çatıladı ateş saçtı. Aksaray da darda idim
Evden çıktım yolda idim
İniledim derin derin
Çatıladı ateş saçtı.
İniledim yandı bir yer
Dedi eren elini ver
Hak diyorki kendine gel
Çatıladı ateş saçtı.
Bitti ömür gel nihayet
Birdenbire korktu millet
Özlemidir Cumhuriyet
Çatıladı ateş saçtı.
Hak kelamı yüce Kurân
Ara Peygambere inan
İçinde olsun müslüman
Çatıladı ateş saçtı.
Bu keramet Aksaray da
Velileri bul eyvahlar
Değer var Aşık mollada
Çatıladı ateş saçtı.
Aşık Molla Mehmet Akça
Ağlasın
Dertli dertli böyle yazar dururum
Uzağı yakını erken görürüm
Ucu bulunmayan yolda yürürüm
Yetişemediğim yerler ağlasın.
Kimse anlamadı eren kulunu
Senin hikmetinle kestim dilimi
Yine soldurdular gonca gülümü
Kevser ırmağında seller ağlasın.
Ararım leylamı döndüm şaşkına
Kimse varamadı benim farkıma
Felek ganca attı dönen çarkıma
Köroğlun'da Çamlıbeller ağlasın.
Dertli dertli çalamadım sazımı
Uçurmadım ördegimi kazı mı
Aldırdım elimden körpe kuzumu
Deryalarda akan göller ağlasın.
Ben molla' yım tek ararım mevlayı
Aldım kendisinden aşkı sevdayı
Kirklar aleminde bul Mevlanayı
Şehitler , gaziler, pirler ağlasın.
Aşık Molla Mehmet Akça
Lalekler.
Atlayın ileri dergaha varın
Hazreti Resul'e selamı verin
Ulaşıp Mekke 'ye Kabe'yi bulun
Orda dertli dertli ötün lalekler.
Atlayın mısır'dan Halep' e doğru
Orası kerbela çetindir yolu
Hasan Hüseyin'in kesildi kolu
Onlarada dua edin lalekler.
Birisi şam'dadır ikinci Ervah
Burası Aksaray etmeli tavaf
Aşık hacı Mehmet bir derin seyyah
İlhâmı pazarda satın lalekler.
Daraldı Peygamber orası uhud
Bağladı örümcek , yılanda ağıt
Sevgili Resul' un amcası şehit
Orada gözyaşı dökün lalekler.
Hınzır düşmanları sokma yurduma
Çetin vur kanadı bakma ardına
Selam söylen gazilerin merdine
Anıt üstünde uçun lalekler.
Çabuk uçup dolaşasın dünyayı
Size derim tek bulasın Mevla' yı
Konya ovasında bul Mevlana' yı
Heryere ateşi saçın lalekler.
Çırpınıp ulaşam yedinci kata
Kendisi askerdir mübarek kıta
Zikredin Allaha yapmayın hata
Aşık molla darda deyin lalekler.
Aşık Molla Mehmet Akça
Kavurgayı Dağladım.
Kavurgayı dağladım elifi'm ninni
Döne döne ağladım şerifi'm ninni
Sacı koydum tandıra Elifi'im ninni
Yâri kimler kandıra Şerif'im ninni.
Sedire serdim halı Elifi'im ninni
Yine geldi sevdalı Şerif'im ninni.
Tutuverdim turnayı Elifi'im ninni
Çağır gelsin Molla'yı şerifi'm ninni.
Aşık Molla Mehmet Akça
Kırdı Felek kanadımı kolumu.
Şu deli gönlümü hoş edemedim
Bu yalan dünyadan göç edemedim
Zalim felek ile baş edemedim
Bulamadım menendimi gülümü
Kırdı Felek kanadımı kolumu.
Ak anlıma kara yazı yazıldı
Gurbet elde mezarımız kazıldı
Dolu vurdu yuvalarım bozuldu
Bulamadım menendimi gülümü
Kırdı Felek kanadımı kolumu.
Türlü türlü şerbetini içirdi
İçirdide aklımızı kaçırdı
Yüksek yüksek kayalardan uçurdu
Bulamadım menendimi gülümü
Kırdı Felek kanadımı kolumu..
Aşık oldum bir güzelin aşkına
O güzel döndürdü beni şaşkına
Neler geldi şu Molla nın başına
Bulamadım menendimi gülümü
Kırdı Felek kanadımı kolumu.
Aşık Molla Mehmet Akça
Bizimdir.
Bizler öncüsüyüz güzel vatanın
Yepyeni yeşeren dallar bizimdir
Bir imanla düzüverdim imlayı
İleri uzanan kollar bizimdir
Çok sıkıntı çektim gençlik çağında
Adım adım gezdim ilmin dağında
Ölürsem eserim Hasandağında
Kırılıp düşmeyen sallar bizimdir.
Molla Mehmet ne olacak bu halin
Hançeri bağrına vurdu o zalim
Şu orta yaşında gelirse ölüm
Yerin kara toprak seller bizimdir.
Aşık Molla Mehmet Akça
Gönül
Gönül gönül deli gönül
Gönlümün baharı gönül
Beni sen pazara tuttun
Pahalı sattınmı gönül.
Gönül gönül engin gönül
Erenlerden zengin gönül
Biraz başı döngün gönül
Nittin bana deli gönül.
Gönül gönül yanık gönül
Gam içinde sönük gönül
Bir deryada balık gönül
Sana derim deli gönül.
Gönül gönül bülbül gönül
Uzun uzun sümbül gönül
Molla gibi süzül gönül
Yaktın beni deli gönül.
Bedeldir dünya ya tek bir erimiz
İlmi hâktan galemlerim var benim
Yalan dünya tek başıma dar benim
Sır içinde gasavetli yar benim
Aşık molla dede ölmüş desinler
Ulu Hakdan defterimiz dürülmüş
Bin ayaklar bir ayağa derilmiş
Günahlarım orta yere serilmiş
İster beni cehenneme koysunlar
Atatürk'le Maraşal dır pirimiz
Belli olmaz hem ölümüz dirimiz
Bedeldir dünyaya tek bir erimiz
İsterlerse bize çatıp görsünler
Bura mizan terazisi tartılır
Lokman gelir yaprakları yırtılır
Sevenler cehennemden kurtulur
Ahbaplarım talgınıma uyusunlar.
Aşık Molla Mehmet Akça
Kurban Olduğum
Yana yana kül eyledi
Her kapıda gul eyledi
Halk içinde dil eyledi
Emrine kurban olduğum
Beni havada uçurdu
Aşkın şerbetin içirdi
Birden aklımı kaçırdı
Emrine kurban olduğum
Eren makamını verdi
Verdi de içimi deldi
Irmagından tasın doldu
Seline kurban olduğum
Kendi makamına atti
Bir pul gibi beni sattı
Ereni narına tuttu
Yoluna kurban olduğum
Aşık Molla Mehmet Akça
Gadere bak
Bu dünyada hüküm süren
Mahsun kalbim oldu viran
Beni yerden yere vuran
Şu gara gadere bak
Çeşmim yaşını akıtan
Bülbül dilimi şakıtan
Vurup vurup yere yıkan
Şu gara gadere bak
Açıp açıp tez solduran
Hem ağlatıp hem güldüren
Yalan dünyadan Yıldıran
Şu gara gadere bak
Badelerimi taşıran
Birden yolumu şaşıran
Aşık mollayı pişiren
Şu gara gadere bak
Aksarayın özü ile
Emrahların sazı ile
Sürvaninin kızı ile
Şu gara gadere bak
Aşık Molla Mehmet Akça
Hayranım
Çıkıp seyran ettim hasandagında
Mis kokulu çamları körpe çağında
Buldum huzuru yeşil ormanda
Bagrında yeşeren fidana hayranım
Filizden şıvgası, yemliktir yaprağı
Huzur verir mollaya kokan çamları
Yeşillendirelim beyler yüce dağları
Gölgesinde içtiğim çaya hayranım
Girince hoş oldum dostun bağında
Allı pullu kızlar gençlik çağında
Yetişir ağaçlar Hasandagında
Buz gibi akan suyuna hayranım
Eşsiz Kanlı pelittir hepsinin atası
Taptık Yunus Emre garipler babası
Şeyh Hamdi velidir gönüller sultanı
Miski amber kokusuna hayranım
Aşık molla yolların uzanır gider
Hasandagı eteğinde goncalar biter
Dağa taşa fidanı ekin efendiler
Döşünden sızan bala hayranım
Aşık Molla Mehmet Akça
Sevdiğim
Şu deli gönlümü hoş edemedim
Sardı kara sevda baş edemedim
Feridem ben sana nettim neyledim
Kolum kanadımı kırdın sevdiğim
Merhamet etmedi vicdansız zalim
Huzuru mahşerde yüce Allah kerim
Karardı günlerim vahimdir halim
Gündüzümü gece ettin sevdiğim
Alnımdaki yazıya etmem şikayet
Her şerrin ardında vardır keramet
Ulu Rahman gönlüne versin hidayet
Orak alıp sinemi deştin sevdiğim
Aşık molla yaraların azdı ne çare
Bulunur mu derman gayrı bu derde
Hançer vurdu bağrıma allı Feride
Ölmeden kabrimi kazdın sevdiğim
Aşık Molla Mehmet Akça
Rabbin Nedir, Nebîn Kimdir
Adın yüce Ulu ceddâr
Dolaşırım diyarı diyarı
Can alıcı gelir kıyar
Rabbin nedir, nebîn kimdir
Bu dünyada Eren isen
Peygamberi gören isen
Gullarından engin isen
Rabbin nedir, nebîn kimdir
Ben"lik Allah'a yakışır
Sel akar dağlar tokuşur
Cennetlikler tez buluşur
Rabbin nedir, nebîn kimdir
Eren Molla varamazsan
Sen Mevlayı bulamazssan
Bu súaili veremezssen
Rabbin nedir, nebîn kimdir
Rabbim Allah, Nebim Resúl
Bu dünyada yapma kusur
Hâkka yanaş usul usul
Rabbim nedir, nebîn kimdir
Aşık Molla Mehmet Akça
Yoğumuş
Söyleyin güneşe yoldan sapmasın
Tükenen ömrüne derman katmasın
Bitmiyor geceler yalnız yatmasın
Bizim gibi dertli olan çoğumuş.
Söyleyin güzele sürme çekmesin
Karardı dünyamız çıra yakmasın
Yâdi ellerin sözlerine bakmasın
Hâk'dan başka sahibimiz yoğumuş.
Molla derki sular aksın durulsun
Topraklarda karış karış yarılsın
Herkes sevdiğine sıkı sarılsın
Ahirette sorgu suâl yoğumuş.
Aşık Molla Mehmet Akça
Uyan Alim sabah oldu
Evlerinin önü musluk
Muslukda çalınır ıslık
Üşüdüysen kolum yastık
Uyan Alim sabah oldu
Tan yıldızı zindan oldu.
Evlerinin önü marul
Sular akar harıl harıl
Darıldıysan bana darıl
Uyan Alim sabah oldu
Tan yıldızı zindan oldu.
Evlerinin önü çardak
Çardakda asılı bardak
Sabah oldu geçti gerdek
Uyan Alim sabah oldu
Tan yıldızı zindan oldu.
Aşık Molla Mehmet Akça
Çiçekler
Çiçekler içinde birisi lâle
Domurcuklu sarı gülde var
Dökülür yapraklar bak tane tane
Bir kokladım arı'daki balda var.
Çiçekler içinde menekşe başka
Yemlik , çıtlık arasında har'da var
Her birinin goncaları açılmış
Kiraz dudak, elma yanak yâr'da var.
Çiçekler içinde birisi sümbül
Erenlerin yolunda bâdeyi doldur
Ey yaradan gayrı mollayı güldür
Bitti ömür uzun uzun sal'da var.
Aşık Molla Mehmet Akça
Ne deyim
Her yerde okunan Hakkın kelamı
Mekke Medine de verdim selamı
Allah'tan ulaşan ilmin planı
Bizi tanımayan kula ne deyim.
Önümüze eserleri yazdılar
Arkamızdan kuyumuzu kazdılar
Sallayınca deli diye kızdılar
Ankara' da akan sele ne deyim
Elimize cisimleri verdiler
Teker teker devletleri serdiler
Mevlanada mevleviyi sürdüler
Benden anlamayan kula ne deyim.
Atatürk' ün maaşını sordular
Anlamayan mareşali yordular
Sobanın içine kağıt koydular
Bana küfür eden kula ne deyim.
Medine' de Hâktan emir aldılar
Şehitlerim her tarafa vardılar
Amerika'nın uydusunu kırdılar
Kolombiya'da yanardağa ne deyim..
Aşık Molla Mehmet Akça
Gelmedi
Saç üstünde kızartıllar tavayı
Çok aradım bulamadım havayı
Bu günlerde tek aradım Mevla'yı
Ben çağırdım feridemi gelmedi.
Selvinazın bahçesine daldılar
El bağlayıp huzurunda durdular
Feridemi başkasına verdiler
Ben çağırdım feridemi gelmedi
Ayşe sultan bir araya geldiler
Taş kuyunun kenarında durdular
Testlerin bir tarafa sürdüler
Ben çağırdım feridemi gelmedi
Bilemedim Akça kızın huyunu
Ölçü verdim şu selvice boyunu
Yine hatırladım gırgıl köyünü
Ben çağırdım feridemi gelmedi
Aşık Molla mollaların mollası
Birde baktım bura kepir yaylası
Ulu tanrım cümlalemin Mevlası
Ben çağırdım feridemi gelmedi.
Aşık Molla Mehmet Akça
Misafir
Annemin rahmine düştüğüm zaman
Dokuz ay yaslandım kanda misafir
Bugün geldim ise yarın giderim
Ben bir Ulu kervanım handa misafir.
Din Muhammed dinidir, taptığım tapı
Yıkılmaz Mevlanın yaptığı yapı
On iki bahçede kırk sekiz kapı
Eren Aşık Molla yolda misafir.
Hâkkın sevgilisi Hazreti Peygamber
Gece gündüz mâkamına nur damlar
Vaktine hazır ol cihânı selver
Ogün ümmetlerin sende misafir.
Aşık Molla Mehmet Akça
Yalan Oldular
Şu yalan dünyadan gelip göçenler
Şol ecelin şerbetinden içenler
Gök yüzüne havalanıp uçanlar
Ben konuştum ,onlar haber verdiler
Verdilerde böyle yalan oldular
Allı pullu kızlar ile gelinler
Konuşanı bak anlıyor derinler
Ak topuklu benizli, benli huriler
Ben konuştum, onlar haber verdiler
Verdilerde böyle yalan oldular.
Kurumuş ağaçlar, sönmüş Söğütler
Bura cennet birbirini öğütler
Şu sırma bıyıklı babayiğitle
Ben konuştum, onlar haber verdiler
Verdilerde böyle yalan oldular
Kimi işitemez, kimi sağırdı
Molla diye Peygamberim çağırdı
İnceden inceye Sesler duyuldu
Ben konuştum, onlar haber verdiler
Verdilerde böyle yalan oldular.
Kurumuş kemikler, kalmıştır deri
Anladım burası kırkların yeri
Bunca kerametler şaşırdı beni
Ben konuştum, onlar haber verdiler
Verdilerde böyle yalan oldular.
Hâk korusun taşlarınız dönmesin
El kaldırdım ocağınız sönmesin
Dedilerki Eren Molla senmisin
Ben konuştum, onlar haber verdiler
Verdilerde böyle yalan oldular
Aşık Molla tutmaz oldu dizlerin
Ayeti hadisdir herbir sözlerin
Bekçisiyim Medinenin Mekkenin
Ben konuştum, onlar haber verdiler
Verdilerde böyle yalan oldular.
Aşık Molla Mehmet Akça
Bülbül
Boşa feryat etme divane bülbül
Ötme garip garip eşin nerede
Gülistan dağının bir yanı sünbül
Taze gonca açmış gülün nerede
Benim gibi dertli dertli ötersin
Tutuşan bağrıma ateş atarsın
Issız sâhralarda yalnız yatarsın
Islanmış kanadın telin nerede.
Sendemi ağlarsın ben gibi darda
Yitirmiş yârini kalmışın yolda
Bir yanı yaralı asılmış dalda
Tüylerin dökülmüş ölün nerede.
Ak kanadın kayalara vurursun
Sende benim gibi ağlar durursun
Kaybolan yavrunu arar bulursun
Şakımaz dillerin beller nerede.
Bülbülün şimali aklı karalı
Hâkka Aşık olmuş içi yaralı
Aşık Molla gibi bahtı karalı
Cenneti âlâdan selin nerede.
Aşık Molla Mehmet Akça
Topraktır
Kıvrım kıvrım olmuş paslıca zincir
Yeşerir ağaçlar, sallanır incir
Al eline küreğin, tepeden indir
Lav gibi kaynayan kara topraktır
Kurumuş ağaçlar , sallanır hâyva
Serpilmiş yapraklar , dalında meyva
Çok sıkıntı çekti Ademle Havva
O buğdayı veren kara topraktır.
Saban aldım ekinimi bitirdim
Boz kepirde çarığımı yitirdim
Çok yoruldum taş höyükte oturdum
Beni dinlendiren kara topraktır
Pare pare eyleseler tenimi
Bu dünyada duyururum şanımı
Ecel yakın, yaklaştırdım ölümü
Aşık Molla yerin kara topraktır.
Aşık Molla Mehmet Akça
Aşk Badesi İçmeyince
Bu ilime girmelisiniz
Yeryüzüne inmelisin
Sana derim aziz dostum
Sen haddini bilmelisin
Dalkavukluk neye yarar
Cehaletten gelir zarar
Yıkılırmı sağlam duvar
Aşk badesin içmeyince
Bu ilime giremezsin
Sen Mollayı bulamazsın
Cennet yüzü göremezsin
Sen haddini bilmelisin
Dalkavukluk neye yarar
Cehaletten gelir zarar
Yıkılırmı sağlam duvar
Aşk badesin içmeyince
Orda dara çekilecek
Defterine bakılacak
Teneşire tutulacak
Sen haddini bilmelisin
Dalkavukluk neye yarar
Cehaletten gelir zarar
Yıkılırmı sağlam duvar
Aşk badesin içmeyince.
Azrail üstüne çöker
Annen bacın yaşlar döker
Gâm devesi gelir ıkar
Sen haddini bilmelisin
Dalkavukluk neye yarar
Cehaletten gelir zarar
Yıkılırmı sağlam duvar
Aşk badesin içmeyince
Kim ne derse varıp sorma
Çalış kazan sende durma
Sakın milletini bölme
Sen haddini bilmelisin
Dalkavukluk neye yarar
Cehaletten gelir zarar
Yıkılırmı sağlam duvar
Aşk badesin içmeyince
Ben Erenim dolar gelir
Koyun kuzu meler gelir
Bağrımızı deler gelir
Sen haddini bilmelisin
Dalkavukluk neye yarar
Cehaletten gelir zarar
Yıkılır mı sağlam duvar
Aşk badesin içmeyince.
Aşık Molla Mehmet Akça
Çifte Benlim
Çifte benlerine kurban olduğum
Arayıpta Mevlasını bulduğum
Usul usul yaylasına daldığım
İşte bura Mehriban 'ın yaylası
Havva kızın duğranları yayılır
Soğuk ayranını içen bayılır
Acı haber selvinaza duyulur
İşte bura Mehriban'ın yaylası
Nevcivandır şenliklerin balası
Elbeyinde telli nigar yarası
Umarım mahşerde beni bulası
İşte bura Mehriban'ın yaylası
Dağlarında berrak sular akıyor
Aşk bâdesi ciğerimi yakıyor
Çiçek açmış mormenekşe kokuyor
İşte bura Mehriban'ın yaylası
Aşık Molla tek aradın Mevlayı
Birden bire aşıverdin sahrayı
Ruhlar aleminde bul Mevlana'yı
İşte bura Mehriban'ın yaylası.
Aşık Molla Mehmet Akça
Bu bâdeyi Mehriban'la kaldırdım
Hâkkın mâkamından bâdeler geldi
Baktım ârşı âlâ şevk ile doldu
Dünya rakamları geride kaldı
Bu bâde yi Mehriban'la kaldırdım
Göründü gözüme Şehidin katı
Baktım bağlı durur Hızırın atı
Senden istiyorum böyle imdâdı
Bu bâde yi Mehriban'la kaldırdım
Nevcivan kızları Emrah'n soyu
Kars'a yakın ola Elbeyin köyü
Selvinaz hanımın çetindir huyu
Bu bâde yi Mehriban'la kaldırdım
Vardır Erzincanda bir derin dere
Cennetten huriler yanıma gele
Yıldırım beylere oldum enişte
Bu bâde yi Mehriban'la kaldırdım
Yanımda oturan Sürvani baba
Böyle vatan için, içimde çaba
Derin Evliya nın kızıdır Havva
Bu bâde yi Mehriban'la kaldırdım
Emrah'ın bacısı Mehriban hanım
Nevcivan kızına gene kurbanım
Cenneti âlâda telli nigar'ım
Bu bâde yi Mehriban'la kaldırdım.
Aşık Molla Mehmet Akça
Mehribanla Dolaştım
Yandım yandım yıkıldım
Semavâta çekildim
Urgan gibi büküldüm
Dalda idim döküldüm
Kimde imiş kusuru
Bağdat yemen mısırı
Bu menzile ulaştım
Mehriban'la dolaştım.
Yandım yandım yanmadım
Kapınıza gelmedim
Gitti telli nigarı'm
Muradımı almadım
Kimde imiş kusuru
Bağdat yemen mısırı
Bu menzile ulaştım
Mehriban'la dolaştım.
Yandım yandım yosmaya
Kapısında asmaya
Azap etti mollaya
Çektim yine yıkıldım
Kimde imiş kusuru
Bağdat yemen mısırı
Bu menzile ulaştım
Mehriban'la dolaştım.
Aşık Molla Mehmet Akça
Hakk’ın sesini duyarım
Ben Milliyim Milletime uyarım
Hâkkın mâkamında benim ayârım
Sayın Valim, beni iyi anlayın
Yüce Hâkkın ben sesini duyarım
Kim ne derse desin aldırış etmem
Çobansız koyunu dağlarda gütmem
Ben Eren guluyum kimseye atmam
Yüce Hâkkın ben sesini duyarım.
Aşkın şarabından pervane gibi
Bazı olur pevrúl daneler gibi
Molla hünkarlarda Mevlana gibi
Yüce Hâkkın ben sesini duyarım.
Çanakkale dumlu pınarlar gibi
Maraşal 'da Gazi Kemal'lar gibi
Medine Muhammed Mustafa gibi
Yüce Hâkkın ben sesini duyarım.
Ben Aşık Mollayım âkı diyen var
Gelen bâdelere rakı diyen var
Bunu anlamayıp haram yiyen var
Yüce Hâkkın ben sesini duyarım.
Aşık Molla Mehmet Akça
Kül Oldu
Sür düdüğü gibi çalar kurnalar
Hâkkın varlığını kim bilir anlar
Hayvanları casus yapıyor Ruslar
Her hepisi yandı yandı kül oldu
Bu işi bilirse Erenler bilir
Kevser ırmağından çok keskin gelir
Hazreti Mevlana bize bildirir
Her hepisi yandı yandı kül oldu.
Şu büyük devletler sinsi davranır
Emir gelir takla gibi sallanır
Sâbilerim beşiğinde dillenir
Her hepisi yandı yandı kül oldu.
Cenneti âlâda kevser ırmağı
Dâdì Hâktan Hùrilerin tırnağı
İnce uzun Peygamberin parmağı
Her hepisi yandı yandı kül oldu
Büyük bardaklarla bâdeyi içen
Uzanıp Dünyayı yel gibi geçen
Ben Eren Mollayım semaya uçan
Her hepisi yandı yandı kül oldu.
Aşık Molla Mehmet Akça
Allılar Allılar taze kesin mantıyı
Allılar Allılar ben istemem eltiyi
Allılar Allılar eltiler gamaz olur
Allılar Allılar damlara sığmaz olur
Allılar taze kesin mantıyı
Allılar Allılar kayadan atın beni
Allılar Allılar atarken tutun beni
Allılar Allılar ben bir yeni yar sevdim
Allılar Allılar ne akıllı ne deli.
Allılar Allılar acem şalına gurban
Allılar Allılar mercan dişine gurban
Allılar Allılar aklım başımdan alan
Allılar Allılar galem gaşına gurban.
Aşık Molla Mehmet Akça
Allılar
Allılar damdan dama ip gerdim
Allılar ipekli mendil serdim
Allılar o zalımın oğlunu
Allılar candan yürekden sevdim
Allılar yeşilliler morlular
Allılar elleri deste güllüler
Allılar belleri acem şalılar.
Allılar bahçalara gün doğdu
Allılar ay vurdu da gün oldu
Allılar benim sevdiğim oğlan
Allılar içmeden sarhoş oldu.
Allılar yeşilliler morlular
Allılar elleri deste güllüler
Allılar belleri acem şalılar
Allılar bahçeler de meleme
Allılar gözlerin sürmeleme
Allılar ölürsem ganlım olun
Allılar göğsünü dügmeleme
Allılar yeşilliler morlular
Allılar elleri deste güllüler
Allılar belleri acem şalılar.
Allılar ipeklidir mendilim
Allılar darılmış bana gülüm
Allılar ne dedimde darıldın
Allılar Lâl olsun ağzım dilim
Allılar yeşilliler morlular
Allılar elleri deste güllüler
Allılar belleri acem şalılar
Allılar kara üzüm habbesi
Allılar gönlümün sevgilisi
Allılar geç buldum tez yitirdim
Allılar buda Hâkkın vergisi ..
Aşık Molla Mehmet Akça
Gitti
Dam başında açan mormenekşe
İn aşağı yanıma gel otur hele
Yâr gitti uzağa gayrı ne çare
Feridem yaramı sarmadan gitti.
Kapım önünde açan yeşil süpürge
Üğründükçe selamım ver şirin yâre
Saçlarını ördüğüm nazlı feride
Veballerim boynuna aldıda gitti.
Yanımda Üğrünen çalı dikeni
Yâr ekti bağrıma hüzün çiçeği
Aldılar elimden can ferideyi
Yüzün dönüp mollaya bakmadan gitti.
Hâkka el sallayan türlü çiçekler
Yârin hasretiyle yandı Yürekler
Türlü mahlúkatlar türlü böcekler
Feridem ahvâlimi sormadan gitti.
Aşık Molla Mehmet Akça
Yâ Gâffar Yâ Ceddâr
Yâ gâffar, yâ ceddâr
Bu gulun seni arar
Yâ açık, yâ hayal
Bu gulun seni arar.
Yâ umman , yâ derya
Yâ Ulu , yâ Mevlâ
Yâ deniz, yâ derya
Bu gulun seni arar.
Yâ Eren Evliya
Yâ alem Mustafa
Yâ çabuk mutlaka
Bu gulun seni arar.
Yâ molla , yâ Derviş
Yâ sultan, yâ ermiş
Yâ doğru, yâ dürüs
Bu gulun seni arar
Aşık Molla Mehmet Akça
Doldurup tasını içen içene
Cenneti âlâyı gezdim dolaştım
Hùrilerle ben orada dalaştım
Muhammed' ın mâkamına yanaştım
Doldurup tasını içen içene.
Ortada akıyor kevser ırmağı
İlmi Haktan hurilerin tırnağı
Mehriban kızıyla yedim sarmayı
Doldurup tasını içen içene.
Yine arttı Turkiyemin telaşı
Burası Medine oldum tıraşı
Elimdeki cisim düşmana karşı
Doldurup tasını içen içene.
Hâkkı bulanlara Eren dediler
Uzağı yakını gören dediler
Yüce Divânına varan dediler
Doldurup tasını içen içene.
Aşık Molla Mehmet Akça
Kim anlaya bu derini.
Yudumladım Yudumladım
Yüce Aşkın kevserini
Milliyeyi milli bildim
Kim anlaya bu derini.
Hâkkın divânına çıktım
Yıldırımlar gibi aktım
Düşmanın üstüne sıktım
Kim anlaya bu derini.
Şehidin katına vardım
Gazilerden kuvvet aldım
Peygambere elçi oldum
Kim anlaya bu garibi.
Erenlerde molla derler
Kemal'lerde derya derler
Bir ortamda metot derler
Kim anlaya bu derini.
Aşık Molla Mehmet Akça
Nedir bu çektiğim elinden Gader.
Gader seni bir torbaya atarım
Atarımda pazarlarda satarım
Issız virânlarda yalnız yatarım
Nedir bu çektiğim elinden gader.
Gader seni lokma gibi yutarım
Yutarımda katarlara katarım
Issız sahrâlâra tutar atarım
Bir damla içmedim gölünden .
Gader sana ne dedimse yapmadın
Tükenen ömrüme derman katmadin
Yere attın ellerimden tutmadın
Beni sen ayırdın yarimden gader.
Gader beni Erenlere gönderdin
Bâde sunup başlarımı dönderdin
Molla olduğumu arşa bildirdin
Gizli sırlarımı diyemem gader
Gader sende binbir ilim düzülü
Yüzüğümde ismi âzam yazılı
Şehit verdim yanı çifte kuzulu
Kaybı Allah bilir bilemem gader.
Aşık Molla Mehmet Akça
Onlar misali
Kurbanın olayım ey dili şeyda
Cümlenin Rahmanı Cenabù Mevla
Darda kaldı mecnun , ağladı leyla
Aşka yandım bende onlar misali
Seherlerde yine gördüm düşünü
Yine Felek boşlamadı peşimi
Kerem çekti aslı için dişini
Aşka yandım bende onlar misali
Mahmut gibi aşk oduna yandığım
Elif gibi sıkı sıkı sardığım
Ayıplaman benim Eren olduğum
Aşka yandım bende onlar misali
Tahir gibi dağdan dağa aştığım
Zühre gibi aşk badesin içtiğim
Ol sıratın köprüsünden geçtiğim
Aşka yandım bende onlar misali
Hùri gılmanlarla halay çektiğim
Kucaklayıp Sâbilerim öptüğüm
Üzerine kevserleri döktüğüm
Aşka yandım bende onlar misali
Peygamberin ellerinden tuttuğum
Bu ilhamı pazarlarda sattığım
Zelzelede çamurlara battiğım
Aşka yandım bende onlar misali
Hâkkın divânında Eren olduğum
Arayıpta mâkamını bulduğum
Mustafa Kemal' den emir aldığım
Aşka yandım bende onlar misali.
Aşık Molla Mehmet Akça
Kayaların yılanı mehriban
Çağır gelsin ereni mehriban
Aşık Molla demişler mehriban
Buda Hâkkın yâreni mehriban.
Mehriban
Bahrilerde güneşi mehriban
Hùrilerin sırdaşı mehriban
Meleklerin kardeşi mehriban
Bulunurmu bir eşi mehriban
Yol göründü Kabeye mehriban
Girişelim tövbeye mehriban
Erenlerin kervanı mehriban
Geldi Eren Mollaya mehriban
Aşık Molla Mehmet Akça
Sevmiyorsan vebâlimiz boynuna.
Yeğin olur şu kepirin iklimi
Hoş oluyor arpaların dikimi
Havva gelin Erenlerin yakını
Yanıma gel allı gelin yanıma
Böyle işler yakışırmı şanına
Sarı gelin sarı gelin nerdesin
Gel ileri, pencereye gelesin
Turna gibi allı gelin süzüne
Hasret kaldım feridemin yüzüne
Sariversen kollarını boynuma
Benziyorsun nazlı yârin aynına
Sevmiyorsan vebâlimiz boynuna.
Sarı gelin sarı gelin nerdesin
Gel ileri, pencereye gelesin
Dayanılmaz senin derin oynuna
Açıverip tez giresin koynuma
Şikayeti yapacağım kaynıma
Arabadan atlayıver yanıma
Gelmediysen vebâlimiz boynuna
Sarı gelin sarı gelin nerdesin
Gel ileri , pencereye gelesin.
Aşık Molla Mehmet Akça
El eden var.
Eleden var, eleden var
Pencereden gel eden var
Namus ile areden var
Havva gelin çabuk gele
Selvinazım düştü dile.
Tacinlerin yolu darda
Hasandağı buzlu karda
Başımızda kara sevda
Fatma gelin çabuk gele
Nevcivanım düştü dile.
Baktım ardıma önüme
Koçhisarın tuz gölüne
Yosmalar çıktı önüme
Gülbaharım çabuk gele
Eren Molla düştü dile.
Feridem' in çetin huyu
Birden yıkıldı taş kuyu
Yeşiltepe Kırgıl köyü
Erenlerim çabuk gele
Molla dede düştü dile.
Aşık Molla Mehmet Akça
Yaratanın Aşkına
Yana Yana kül eyledi yar beni
Al çabucak kollarına sar beni
Sergen gibi orta yere ser beni
Seni beni yaratanın aşkına
Yüke koydu , incelikten indirdi
At'tan aldı merkeb ine bindirdi
Dolu sundu divâneye döndürdü
İşte böyle yere serdi yâr beni.
Molla oldum Erenlere karıştım
Şehitlerin diyarına danıştım
Bu vatana cânı koydum çalıştım
Yedi derya fırlatınca yâr beni.
Aşık Molla Mehmet Akça
Gullarına Allah uzak değildir.
Hakkın hikmetini bilemeyen var
Bunca mucizeyi göremeyen var
Bu işin farkına varamayan var
Gullarına Allah uzak değildir
Hazreti Resúl'u anamayan var
Merhemi yarayı saramayan var
Bir dalın üstünde duramayan var
Gullarına Allah uzak değildir.
Musalla taşını kıramayan var
Cennetti âlâyı soramayan var
Tek kılın üstünde duramayan var
Gullarına Allah uzak değildir.
Bendeki kanadı soramayan var
Bütün kâinâtı göremeyen var
Gökyüzünde bilinmeyen alem var
Gullarına Allah uzak değildir. .
Ateşin içine giremeyen var
Bunun vebâlini veremeyen var
Bak böyle kendini bilemeyen var
Gullarına Allah uzak değildir.
Hâkkın hazinesin göremeyen var
İsteyip önüne gelemeyen var
Şehidin gazinin planları var
Gullarına Allah uzak değildir.
Bizi hiçe sayan divaneler var
İlmin yollarında merdânelar var
Harun reşit pevlildaneler var
Gullarına Allah uzak değildir.
Cennetinde Burak Muhammed Mustafa var
Uhud dağında Hazreti Hamzası var
Nemruda firavuna ağır gazabı var
Gullarına Allah uzak değildir.
Deli bildiğiniz nice serseriler var
Hâkla pervane Mevleviler var
Onların yanında şehitlerde var
Gullarına Allah uzak değildir.
Ak bürgülü Hüriler Sâbiler var
Yanlarında refref Cebrailde var
Bazı can alıcı Azrailde var
Gullarına Allah uzak değildir.
Ceryana yapışan yâreninde var
Sana Aşık olan ereninde var
Pervane döndüren húrilerin var
Gullarına Allah uzak değildir.
Aşık Molla Mehmet Akça
Hasandağı benim Yârim nerdedir .
Taşpınar 'dan ötesine geçtiğim
Gelverinin sularından içtiğim
Yeşil Bordan Niğdemize uçtuğum
Hasandağı Fatma gelin nerdedir.
ılısudan şu zığâya dönünce
Abù zemzem hamamında tumunca
Kesilir sızılar şifa bulunca
Hasandağı sultan gelin nerdedir.
Ihralaradan soğuk sular içince
Çağlıyor pınarı akar derince
Yeşil Bordan Ortaköyü sorunca
Hasandağı Gülbahar ım nerdedir.
Bâyam deresini varıp bulunca
Hâki beyin hanesinde kalınca
Niğde nın sesinden ibret alınca
Hasandağı Hùri Sultan nerdedir.
Çalı gibi Ekecigin meşesi
Pelitler, alıçlar yere düşesi
Cennet gibi Vatanımın köşesi
Hasandağı Haçça gelin nerdedir.
Nevşehir"in kenarından geçtiğim
Ortaköy den Kırşehir"e uçtugum
Koçhisar da kefenleri biçtiğim
Hasandağı Dudu gelin nerdedir.
Tuz golünden seyir ettim konya yı
Boşa tepeledim yalan dünyayı
Mevlevi nezninde buldum Mevlayı
Hasandağı Mehriban'ım nerdedir.
Molla derki evlerine vardığım
Vardığımda hanesinde kaldığım
Elâ gözlerine kurban olduğum
Hasandağı Selver gelin nerdedir.
Aşık Molla Mehmet Akça
Gayet zormuş.
Ben yanarım yâne yâne
Olmuşum deli divâne
Divanda döndüm pervane
Mevlevide Mevla varmış
Eren olmak gayet zormuş.
Ben giderim koşa koşa
Hâkka vardım düşe düşe
Emrah 'ın hanımı eşe
Mevlevide Mevla varmış
Eren olmak gayet zormuş.
Ben uçarım sâhralarda
Sâbilerde, Bahrilerde
Her işimiz derinlerde
Mevlevide Mevla varmış
Eren olmak gayet zormuş.
Benim adım Aşık Molla
Gizli ara, orda Mevla
Sürvani 'de derin imlâ
Mevlevide Mevla varmış
Eren olmak gayet zormuş.
Aşık Molla Mehmet Akça
Mehribanım gelmedi.
Elbet dinleniyor arifin sözü
Birde gördüm ora Erzurum özü
Sürvani babanın havva'dır kızı
Ben çağırdım mehriban'ım gelmedi.
Aşkın badesinde onun acısı
Geğin geçer oraların gıcısı
Dedikleri Emrah'ların bacısı
Ben çağırdım mehriban 'ım gelmedi.
Ciziroglu Mustafa' yı sordular
Varıp elbeyin'den haber aldılar
Şu telli Nigarı bana verdiler
Ben çağırdım mehriban"ım gelmedi.
Çıkmıyor içimden yârin acısı
Selvinazdir sümmaninin bacısı
Nevcivandır Erzurumun gürcüsü
Ben çağırdım mehriban' ım gelmedi.
Ben Aşık Mollayım yanık yüreği
Asker konağında yedim böreği
Anneleri pişirdiler çöreği
Ben çağırdım mehriban 'ım gelmedi.
Aşık Molla Mehmet Akça
Beri gel kurban olduğum.
Beri gel beri gel kurban olduğum
El bağlayıp huzuruna durduğum
Koçhisar" dan Ankara’ya vardığım
Salını salını gider bu gelin.
Evlerinin önü iğde ağacı
Çıktı önümüze şu çifte bacı
Ayrılıkmı yoksa bunun ilacı
Salını salını gider bu gelin.
Ben Aşık Mollayım aşka dayandım
Şehitlerim ığraladı uyandım
Hakkın kapısına vardım güvendim
Salını salını gider bu gelin.
Aşık Molla Mehmet Akça
Ne derse desin.
Velilere deli derler
Bilmeyen ölü derler
Başlarının keli derler
Kim ne derse desin bana.
Askerlere milli derler
Hemde böyle İimi derler
Cehaletin zulmü derler
Kim ne derse desin bana.
Şehitlere uçar derler
Şeytanlara kaçar derler
Sırat ince geçer derler
Kim ne derse desin bana.
Hepimizi sever derler
Pervanede döner derler
Mevlevide mevla derler
Kim ne derse desin bana.
Kendi velî asker derler
Medine’de leşker derler
Peygamberde evlat derler
Kim ne derse desin bana.
Kul Allah'a yakın derler
Aşık Molla akın derler
Erenlerde yok kibirler
Kim ne derse desin bana.
Aşık Molla Mehmet Akça
Elâ gözler.
Elâ gözler, elâ gözler
Tatlı şirin güzel sözler
Seyrân eder gelin kızlar
Bayram ola seyrân ola
Bu can sana kurban ola.
Elâ gözün sürmesine
Selam vermiş ninesine
Gümüşlenmiş düğmesine
Bayram ola seyrân ola
Bu can sana kurban ola.
Elâ gözün karasına
Bak gönlümün yarasına
Elindeki kınasına
Bayram ola seyrân ola
Bu can sana kurban ola
Elâ gözün bakışına
İğne takmış nakışına
Hayran oldum dikişine
Bayram ola seyrân ola
Bu can sana kurban ola
Elâ gözün eğmesine
Güzelliğe degmesine
Eren Aşık Mollasına
Bayram ola seyrân ola
Bu can sana kurban ola
Aşık Molla Mehmet Akça
İndi pınara
Gördüm altı güzel indi pınara
Onlar etti beni deli divane
Sanki oldum bir yıkılmış virane
Hiç birisi nazlı yâre benzemez.
Birisi has giyer, ipekli hastan
Boyu selvi dalı, giymiş libastan
Doldurun içeyim kalaylı tastan
Hiç birisi nazlı yâre benzemez.
Biri giymiş acem şalı kuşağı
Ben olaydım bu gelinin uşağı
Bir kabaca ola yârin döşegi
Hiç birisi nazlı yâre benzemez.
Birinin nişanı vardır yüzünde
Birinin sürmesi elâ gözünde
Birinin evlenmek vardır özünde
Hiç birisi nazlı yâre benzemez.
Birinin bakışı dudu dillidir
Birinin endamı ince bellidir
Biri konuşuyor tatlı dillidir
Hiç birisi nazlı yâre benzemez.
Benim Yârim hurilerin hurisi
Açık geldi Resúl ile birisi
Sevgili Erenin budur buluşu
Hiç birisi nazlı yâre benzemez.
Aşık Molla Mehmet Akça
Haber varmı
Bilinmeyen deryasından
İlmi Haktan Mevlasından
Ahiretten dünyasından
Ben sorarım haber varmı.
Delisinden tembelinden
Böyle yazarım derinden
Allahın Peygamberin'den
Ben sorarım haber varmı.
Şu dünya nın düzeninden
Minareden Ezanından
Şairinden ozanından
Ben sorarım haber varmı.
Amerikadan Rusyadan
Yunanından bulgarından
Arabistan diyarından
Ben sorarım haber varmı.
Atatürk'ün anıtından
Uzağından yakınından
Uçağından atomundan
Ben sorarım haber varmı.
Sözlerimiz çok derinden
Milli Ortam yelkeninden
Bize gelen cisimlerden
Ben sorarım haber varmı.
Haber geliyor Mevladan
Bazı bazı Mevlana dan
Korkmaz Eren bu dünyadan
Ben sorarım haber varmı.
Ordumuzun kışlasından
Sıkıntılı şu başımdan
Atatürk'ün maaşından
Ben sorarım haber varmı.
Havadaki turnasından
Hızlı akan kurnasından
Yüce Mevla'nın katından
Ben sorarım haber varmı.
Kesme ümidi dua'dan
Al haberi şu molladan
Havadaki kolombiyadan
Ben sorarım haber varmı.
Aşık Molla Mehmet Akça
Beni Beni
Uzak yakındır yolları
Kurân okuyor dilleri
Taze açan şu gülleri
koklattiıar beni beni.
Hızlı çıkar avazları
Derin çalınan sazları
Cennette húri kızları
Oynattiılar beni beni.
Serindir tuba dalları
Erenleri hafızları
Seyrân eder bazıları
Gezdirdiler beni beni.
Beyaz örtü tırnağında
Şu kevser in ırmağında
Yüce Hâkkın divânında
Geçirdiler beni beni.
Aşık Molla Mehmet Akça
Yâr elinden yaram vardır
Dertli öter telli turnam
Kanatları kınâm kınâm
Beni bekler allı sunam
Yâr elinden yaram vardır
Bak turna'nın kanadına
Şahin gibi imdadına
Benim gibi muradına
Yâr elinden yaram vardır
Dertli öter havalarda
Hızlı uçar semalarda
Yaylalarda deryalarda
Yâr elinden yaram vardır
Hâkka doğru giden yolda
Hem denizde hem karada
Yârim bekliyor sılada
Yâr elinden yaram vardır
Aşık molla dilinde
Emir Allahın elinde
Eren yazar benliğinde
Yâr elinden yaram vardır
Aşık Molla Mehmet Akça
Bir yavruya meyil verdim
Bir yavruya meyil verdim
Önüne mendili serdim
Onun aşkı ile yandım
Acep oda yandı mola
O yavrunun yavrusuna
Giri verdim avlusuna
Çıķı verdim karşısına
Bâde içip kandı mola.
Kendine güveyi oldum
Kapısında çok yoruldum
Hâkkın divânına vardım
Orda beni gördü mola.
Medine’yi seyrân ettim
Aşk ilinde yandım bittim
Çobansız koyunu güttüm
Súr düdüğü çaldım mola
Erenlerde Eren oldum
Aşkın bâdesini aldım
Yudumladım Hâkkı buldum
Peygamberim geldi mola.
Aşık Molla Mehmet Akça
Duydunmu.
Açıgı kayıbı Allah biliyor
İşlerimiz tam rayında yürüyor
Güzel Turkiyeyi kendi koruyor
Mucizeler açıklandı duydunmu.
Her işte Allahın dediği olur
İyide kötüde lâyıkın bulur
Özün doğru ise Yaradan korur
Eğri cehennem de yandı duydunmu.
Yedi kat semada namaz kılan var
Gaflet zincirini büküp kıran var
Hak hukuk demeyip tüm tüm yutan var
Bütün bunlar sorulacak duydunmu.
İlimle göklere hakim olan var
Cahil olup lâyıkını bulan var
Hem maddede 'hem manada olan var
Daha neler bulunacak duydunmu.
Kırksekiz 'dir şu cennetin kapısı
İsmi âzam duasıdır yapısı
Hep bunların doğrulukdur hepisi
Giden gitti geri gelmez duydunmu.
Cennette akıyor kevser ırmağı
Dalgalanır Peygamberin sancağı
Gerçeği gösterir islam parmağı
Çağırınca çoğu gelmez duydunmu
Binbir ilim vardır çoğu ne anlar
Türklere yan bakar rus ile bulgarlar
Amerika olmuş sinsi canavar
Füzeleri yere düştü duydunmu.
Çoğu uzaklaşır dinden imandan
Hergün binlercesi geçiyor candan
Ders alalım ırak ile irandan
Ne büyük yaralar açtı duydunmu.
Aşık Molla Mehmet Akça
Ben dünya'yı dolaşmışım
Bir bardağı taşıdılar
Onu bana içirdiler
Erzurumdan aşırdılar
Ben dünya'yı dolaşmışım .
Taştı bardak derya oldu
İçiverdim Hâkkı buldu
Kendi divânına vardı
Ben dünya'yı dolaşmışım.
Bardağı attım kuyuya
Ganya 'ya girip uyuya
Birtek böcek, vur kıyıya
Ben dünya'yı dolaşmışım
Şu bâde 'nin acısıyla
Kúdretin böcüsüyle
Emrah'larin bacısıyla
Ben dünya'yı dolaşmışım.
Aşık Molla Mehmet Akça
Elif yazdım mim oldu.
Cennetinde hurileri seçildi
Sırat köprüsünü birden geçildi
Turkiyeme yeni çağlar açıldı
İşte bunlar Erenlere yol olur.
Gökten rahmet damla damla saçıldı
Kör şeytanın şerlerinden kaçıldı
Cennetlik olana hülle biçildi
Hızlı esti bütün dünya sel oldu.
Gullarıyın günahları tartıldı
Sam yeliyle bir tarafı yırtıldı
Pek çokları cehennem 'den kurtuldu
El kaldıran Erenlere gün oldu.
Türk milleti mâkamına yakışır
Sıkılırsa bir koç gibi tokuşur
Alametin bu kuluna yakışır
Konuştum şu dünyaya dil oldu
Aşık Molla benim miskin erenim
Hızlı atıp , bir kopmayan firenim
Medine’de hâl ve hatır soranım
Elif yazdım okuyunca mim oldu.
Aşık Molla Mehmet Akça
İçer Sigarayı Hırılar Döşü
Her daim böyledir Allahın işi
İçer sigarayı hırılar döşü
Yaşı kırk demeden göremez işi
Döşü kapananı görsen olmazmı.
Ekmekten kesilir , aşdan kesilir
Öksürürken ciğerleri kasılır
Verem gibi iki büküm yasılır
Yolda abananı görsen olmazmı
Bütün damarlara balgam doluyor
Herkes bunu gözleriyle görüyor
Bunca vatandaşlar kanser oluyor
Doktor'a , hekim'e uysan olmazmı.
İnsanları yavaş yavaş öldürür
Taze taze fidanları soldurur
Tertemiz ciğere zehir doldurur
Büyüğün sözünü duysan olmazmı
İçer içer böyle çıkar dumanı
O tehlike hiç vermiyor amanı
Bak yaklaştı Azrailin zamanı
Anlayıp kendine gelsen olmazmı
Nikotin her türlü hücreyi kırar
Hem cana , hemde kesene zarar
Dostta bulamazssa , düşmandan sorar
Nefsine hükmedip , dursan olmazmı
O zehirdir sarhoş eder adamı
Unutturur hem anneni babanı
Bir anlasan dağ başında çobanı
O gibi sıhhatli olsan olmazmı
Biraz fazla içsen dolanır başın
Paslı demir gibi sararır dişin
Senden nefret eder sevgili eşin
Mis gibi tertemiz olsan olmazmı
İçiyor zehiri ne işe yarar
Oturmuş durmadan sakalı tarar
Parası bitince bakkala sorar
Vatana faydalı olsan olmazmı
Paranı yakarsın göz göre göre
Hergün milli servet veriyor fire
Çoğu nimet diyemiyor zifire
Milli menfaatin bilsen olmazmı
Kuvveti yok biçemiyor biçkiyi
Sigaraya karıştırır içkiyi
Eren Molla ona demez pek iyi
Sağlığın kıymetini bilsen olmazmı
Sigara zararlı herkez biliyor
İçenler acaba ne zevk alıyor
Aşık Molla sizden bunu diliyor
Cigerinden pası silsen olmazmı.
Aşık Molla Mehmet Akça
Selam verin turnalar
Galdırdım turnayı şanlı Konya dan
Kesmem ümidimi yalan dünyadan
Haberini aldım yârin çumradan
Geçti kanunhânâ yolun turnalar
Mevlana ya selam verin turnalar.
Yetişin turnalar hâdime varın
Eğlenin orada ılgında kalın
Şems tebrisiye selamı verin
Molla hünkarıma varın turnalar
Mevlana ya selam verin turnalar.
Yürü turnam ereglinin yoluna
Niğde ile bor'un çamlı beline
Düşün Aksaray’ın asfalt yoluna
Birde bizim için ötün turnalar
Mevlana ya selam verin turnalar.
Turna'nın sesleri geliyor şam'dan
Görmüyor gözleri tozdan dumandan
Hasan Hüseyinle hem kerbeladan
Sultanı hicâza varın turnalar
Mevlana'ya selam verin turnalar.
Mekke Medine’de Muhammed kolu
Islenmiş kanadı şakıyor dili
Yakın ol Allaha atın kibiri
Arafat dağına dönün turnalar
Mevlana ya selam verin turnalar.
Bağdat basrada şamdaki pirler
Kerbelada yatan şehitler erler
Hüseynin Yanağı ay gibi parlar
Ötüşerek lebbeyk deyin turnalar
Mevlana ya selam verin turnalar.
Yürüyün burası Hakkın divânı
Bu âlâmet hayret eder insanı
Hızlı uçup dolaşasın cihânı
Allah diye feryat edin turnalar
Mevlana ya selam verin turnalar.
Karlı yağışları alın getirin
Mağaranın kapısına oturun
Bizden Peygamber'e selam götürün
Molla sana aşık deyin turnalar
Mevlana ya selam verin turnalar.
Makbule bacıya selam söyleyin
Latife hanımı yolda eyleyin
Bura Anıtkabir nevar dinleyin
Ora hicret ile göçün turnalar
Mevlana ya selam verin turnalar.
Hızlı uçup şu İzmire yetişin
Zübeydâ' nın mezarında ötüşün
Hakkın kevseriyle yanın tutuşun
Eren Molla darda deyin turnalar
Mevlana 'ya selam verin turnalar.
Bize uzak değil ruhlar alemi
Okuttular yeşil kaplı kelamı
Hazreti Musa'ya benim selamı
Çok dardayım yetiştirin turnalar
Mevlana'ya selam verin turnalar.
Gecikme nâmeyî çabucak gönder
Ata'yı sevmeyen olamaz dindar
İkinci semada ise Peygamber
Güdük minareye konun turnalar
Mevlana'ya selam verin turnalar.
Gidesin kara donlu beytullaha
Çabuk yetiş sultanların katına
Beni bindirdiler Burak atına
Milli Derviş molla denir adıma
Mevlana'ya selam verin turnalar.
Rusya' nın üstüne tuttuk âsâyı
Titretti bu cisim ârşı âlâyı
Hâktâlâ sarsaladı dünyayı
Emir böyle gelmiş deyin turnalar
Mevlana'ya selam verin turnalar.
Hazreti Musa'da , âsada gemi
Beni bilmeyen zanneder deli
Sevgili Erenim göreyim seni
Molla bize yaklaş dedi turnalar
Mevlana'ya selam verin turnalar.
Aşık Molla Mehmet Akça
Gerek seni gerek beni
Gerek seni gerek beni
Beni seni ,seni beni
Aşkın ile oldum deli
Belki deli, belki deli.
Gerek sende gerek bende
Canan ile can bedende
Arıyorum seni benı
Gerek seni gerek beni.
Aşık Molla Mehmet Akça
Aşık Veysel 'e
Kültür aleminin ilhamlı huyu
Güzel Turkiyemin salırsıldı kıyı
Sivas Şarkışla sivrialan köyü
Gitti Veysel onun için ağlarım.
Ben ararım uzaklarda yakında
Yüzüverdim deryalarda akında
Tarih aleminde Aşkın çağında
Gitti Veysel onun için ağlarım.
Dostum ağlar, düşmanıma ah olsun
Her tarafı bahçe olsun bağ olsun
Giden gelmez Türk Milleti sağolsun
Gitti Veysel onun için ağlarım.
Geçermi ozanın baharı yazı
Ötüşür bülbüller , çıkar avazı
Asılı duruyor müze 'de sazı
Gitti Veysel onun için ağlarım .
Bu vesile hepimize and olsun
Şehit olsun, Gazi olsun ,yâd olsun
Büyük Atatürk'ün ruhu şâd olsun
Gitti Veysel onun için ağlarım.
Molla derki giden gelmez ne fayda
Oturmadım böyle köşkte sarayda
Eşsiz bülbül gibi kaldım diyarda
Gitti Veysel onun için ağlarım.
Aşık Molla Mehmet Akça
Sivrisinek
Bacağıma sarılınca
Ellerimiz yarılınca
Kendi uzun, teli ince
Yaktı beni sivrisinek
Atladım sırtına bindim
Orda bataklığa girdim
Tutunca pervane döndüm
Yaktı beni sivrisinek
Bataklıktan hemen kaçtım
Kaçınca sırt üstü düştüm
Çok ateşli yandım piştim
Yaktı beni sivrisinek.
İnce telden boynuzu var
Soylusu var soysuzu var
Kan emmeye hırsızı var
Yaktı beni sivrisinek
Vızıl vızıl vızıltı var
Yandı kolum cızırtı var
Sesli sessiz gürültü var
Yaktı beni sivrisinek .
Önüne geçeni yıktı
Nice nice canlar Yaktı
Aşık Molla senden bıktı
Yaktı beni sivrisinek.
Aşık Molla Mehmet Akça
Kurban olduğum
Ak gerdan üstünde çifte benleri
Çokda kibar kınalıdır elleri
Taze açmış sevdiğimin gülleri
Kokan güllerine kurban olduğum.
Kayalarda keklik gibi sekişi
Halı dokur tevir tevir nakışı
Bu gelinin húri gibi bakışı
Dönen kirmanına kurban olduğum.
Çifte kemer sıkmış ince belleri
Gâmlı günde yine giymiş alları
Uzak düştü onun bana yolları
Ağlayan gözüne kurban olduğum.
İncimidir mercanmıdır dişleri
Yas tutuyor alıcının kuşları
Bu günlerde hayal olmuş düşleri
Selvi boylarına kurban olduğum.
Dayanılmaz muhannetin ferdine
Dert çekerim böyle ardı ardına
Aşık Molla muhtaç olmuş yardıma
Tatlı dillerine kurban olduğum.
Aşık Molla Mehmet Akça
Aşk elinden avareyim
Aşk elinden avareyiim
Bir yıkılmış virâneyim
Hak yolunda divaneyim
Devranımız şâyân oldu.
Derdim büyük, aşkım yüce
Ben ağlarım gündüz gece
Dağ yarıldı , yıkık baca
Anlamadım neler oldu.
Abdal oldum kapısında
İlmi derya yapısında
Musallanın tapısında
Ecel geldi duyan oldu.
Erenlerin diyarında
Yedi derya ayarında
Cehennemin külhânında
Başı açık yanan oldu.
Sen ne dersin Eren Molla
Arifsen kendini kolla
Günahın çok bunu sorma
Yandı bağrım talan oldu.
Aşık Molla Mehmet Akça
Eserlerim Yunus Emre türüdür.
Katipler yazamaz böyle eseri
Hakkın kelamıyla içtim kevseri
Efendiler beni sanmayın deli
Eserlerim Yunus Emre türüdür
Sümmaniyle buluşanlar Velîdir.
Kimse bilmez, bizi bilir dervişler
Bir uçmada Medine’ye varmışlar
Yol veren Melekler geri durmuşlar
Eserlerim Yunus Emre türüdür
Emrah ile buluşanlar Velîdir.
Eren Aşık Molla engin guludur
Bazı diri, bazı yerde ölüdür
Hazreti Resul 'un milli koludur
Bazı akıllıdır bazı delidir
Şenlik ile buluşanlar Velîdir.
Erenlerde elbeyleri süzülmüş
Konuşmayan Lâl dilleri çözülmüş
Telli nigarları bana yazılmış
Eren Molla divanedir delidir
Sümmaniyle buluşanlar Velîdir.
Aşık Molla Mehmet Akça
Haber yok mihriban'dan
Dalda baykuşlar ötüşür
Ötüşür bağrı tutuşur
Ağlamak bana yakışır
Dağlar inler fiğanimdan
Haber yoktur mihriban'dan .
Türlü kuşlar mahlukatlar
Uçar iner geri atlar
Sonbahar'da solar otlar
Senin derin ihsânından
Haber yoktur mihriban'dan.
Tabiatın başı Allah
Edelim bağları seyyah
Bitti ömür eyvah eyvah
Senin yüce makamından
Molla sorar mihriban'dan.
Aşık Molla Mehmet Akça
Bizimdir
Bizler öncüsüyüz güzel Vatan'ın
Yepyeni yeşeren dallar bizimdir
Bir imanla düzüverdim imlâyı
İleri uzanan kollar bizimdir
Cok sıkıntı çektim gençlik çağında
Adım adım gezdim ilmin damında
Ölürsem eserim Hasandağında
Kırılıp düşmeyen sallar bizimdir.
Asla çekinmeyiz sinsi kurtlardan
Yavaşça sürünen ince yurtlardan
Bu vatana fayda gelmez onlardan
Beni çekemeyen eller bizimdir.
Molla Mehmet ne olacak bu halin
Hançeri bağrına vurdu sol zalim
Şu orta yaşında gelirse ölüm
Yerin kara toprak , seller bizimdir.
Aşık Molla Mehmet Akça
Bilesin.
Çok heybetli kürt nenemiz varıdı
Pişirir pilavı eli boludu
Üç oğlu varıdı , kendi duludu
Benim aslım çokça temiz bilesin.
Nasuh ile Mehmet ağa amcamız
Asiye, Nazmiye bibi halamız
Hacı fâkı kızı idi annemiz
Benim aslım çokça temiz bilesin.
Kadir ağa , topal Osman dayımız
Çanakkale harplerinde gazimiz
Evliyada hacı sofu mazimiz
Benim aslım çokça temiz bilesin.
Uzun Fahretin ile İbrahim çavuş
Fahretin ağamın hanımı mavuş
Sen Eren mollasın Mevlaya çalış
Benim aslım çokça temiz bilesin.
Cehennemin ateşini yaktılar
Peygamberin seyir ine baktılar
Hurilerim kollarımdan tuttular
Ben Erenim çokça asil bilesin.
Aşık Molla Mehmet Akça
Mollanın nazlı gülü
Vay güllü güllü
Etekleri püsküllü
Sana kurban olayım
Yanağı çifte benli.
Vay güllü güllü
Mollanın nazlı gülü
Güllü' nün güllerine
Kurbanım dillerine
Tatlı canımı koydum
Güllü'nün yollarına.
Vay güllü güllü
Mollanın nazlı gülü .
Aşık Molla Mehmet Akça
Nazmiye
Kız Nazmiye Nazmiye
Belindeki yazmaya
Hergün gider gezmeyede
Sana kurban Nazmiye.
Kız Nazmiye Nazmiye
Elindeki hızmaya
Dugranında süzmeyede
Sana kurban Nazmiye
Kız Nazmiye Nazmiye
Yine gitti gezmeye
Elin soktu sarmayada
Sana kurban Nazmiye
Kız Nazmiye Nazmiye
Unu koydu eleğe
Benziyorsun meleğede
Sana kurban Nazmiye.
Kız Nazmiye turnaya
Kanadını kırmaya
Sitem etti mollayada
Sana kurban Nazmiye.
Aşık Molla Mehmet Akça
Noldu Felek bize noldu
Noldu Felek noldu vah bize noldu
Çeşmimin pınarı çağladı doldu
Küçücük Zahidem gelinmi oldu
Tâlih beni güldürmedi ne diyim .
Al yanaktan gamzeleri döküldü
Bu sebepten bellerimiz büküldü
Ahbaplarım teker teker çekildi
Tâlih beni güldürmedi ne diyim
Erenlerin mâkamına doldular
Hurilerim tülbendini sardılar
Peygamberin mâkamına vardılar
Tâlih beni güldürmedi ne diyim
Duman çıktı anıtımın üstünden
Eren Molla vaz geçermi dostundan
Ben osandım düşmanların kastından
Senin sırrın kapalıdır ne diyim.
Ben seni bilirim aşkın ezeli
Sarardı yapraklar döktü gazeli
Hâk yaratmış nice nice güzeli
Bunlar sensin yine sana ne diyim .
Aşık Molla Mehmet Akça
Karanlık
Gecelerim hayal karanlık günüm
Hakkın divanında benim düğünüm
Ben erenim erenlerde derinim
Herbir satırlarım vatan gibidir
Biri Yunus Emre biri Mevlana
Onların değeri içimde hâlâ
Hacı Bayram Veli Emir Sultana
Mekke Medine’de divan gibidir.
Allahın katında içtiğim bâde
Türlü alemleri sadeden sade
Kaldırınca karşımdadır Medine
Şehitlerin kanı rehber gibidir.
Ben Aşık Mollayım demeki deli
Bastıkça eğilir iğdenin dalı
Deli gördüğünüz şüphesiz Velî
Kurtarır dünyayı kirman gibidir.
Aşık Molla Mehmet Akça
Leyla'yı
Süre süre indirdiler Leyla'yı
Bu günlerde tek aradım Mevla'yı
Kırklar meclisinde bul Mevlana'yı
Aşkın şerbetiyle pervane döndüm
Okudum elif 'ı divan dediler
Sarsalandı dünya duman dediler
İşte zaman ahir zaman dediler
Aşkın şarabıyla sultana döndüm
Çıkardılar şehitlerin katına
Bindirdiler gazilerin atına
Yunus ile dağa çıktım oduna
Hazreti Hamzayla külhana döndüm
Bura Çanakkale harplere girdim
Cehennem ateşin elime aldım
Ben eren guluyum Hakka yalvardım
Atladım cepheye zafere döndüm.
Aşık Molla Mehmet Akça
Bizden Selam Olsun Güllü Hanıma
Salını salını ırmak kıyına
Kurban olam sinselene soyuna
Benden selam olsun gırgıl köyüne
Mezarım üstüne yat karagözlüm
Sürmeliyi pınarında gördüler
Taş kuyunun tam yanına sürdüler
Benim Aşık olduğumu bildiler
Bunuda deftere yaz karagözlüm
Yükseklerden enginlere indigim
Atlayıpta çakal ata bindiğim
Ayıplaman benim Eren olduğum
Yandı içerimde köz karagözlüm
Kimse gelmez bu dünyada yanıma
Böyle işi yakıştırmam şânıma
Bizden selam olsun Güllü hanıma
Olmasın dünyada söz karagözlüm.
Aşık Molla derki baharım yazım
Asılı duruyor duvarda sazım
Gözümün bebeği üç tane kızım
Noktala satırı düz karagözlüm.
Aşık Molla Mehmet Akça
Türkiyemin güzelleri
Zülüfleri telli olur
Bakışından belli olur
İbrişimli güllü olur
Ankara nın güzelleri
Koçhisarlı şallı olur
Yanakları ballı olur
Hosuraflı belli olur
Ortaköyün güzelleri
Adanalı terli olur
Endamından belli olur
Hızlı atlar keklik olur
İstanbul'un güzelleri
Nevşehir"li esmer olur
Nigdeliler kevser olur
Kırşehir"li yaman olur
Şu konyanın güzelleri
Balıkesir asma olur
Bursa"lılar yosma olur
Bellerinde tasma olur
Bandırmanın güzelleri
Erzumlu dadaş olur
Karslı ile gardaş olur
Ardahanlı sırdaş olur
Şu Artvinin güzelleri
Çanakkale mertçe olur
Lehçeleri gıtça olur
Bigalılar sertçe olur
Merzifonun güzelleri
İskenderun güllü olur
Hataylılar mallı olur
Hakkarili karlı olur
Muş ilinin güzelleri
Yozgatlılar uzun olur
Acıpayam hazin olur
Bağlarında üzüm olur
Çapanoglu güzelleri
Aydınlılar yemiş olur
Ordulular ermiş olur
Parmağında gümüş olur
Hendeklinin güzelleri
Bu günlerin düğün bayram
Bade olmuş soğuk ayran
AŞIK MOLLA size hayran
TÜRKİYEMİN güzelleri.
Aşık Molla Mehmet Akça
Kırıkhan
Seyir ettim Kırıkhan'ın ilini
İlleri var bizim ile benzemez
Bağ ve bahçesini bütün dolaştım
Gülleri var bizim güle benzemez.
Türlü türlü halayları tutulur
Gören insan hayran olur yıkılır
Yücesinden ovasına bakılır
Halleri var bizim hâle benzemez .
Kuzuları birbirine akışır
İnce bele has giyimler yakışır
İnsanları hayran olur bakışır
Dili tatlı başka dile benzemez
Halay tutarsın gelinlik kızları
Hepsi nazik çekilmiyor nazları
Dertli dertli ezgin çalar sazları
Telleri var bizim tele benzemez.
Düğünlerde hep düşüyor yollara
Kurban olam hoş konuşan dillere
Aşık Molla karışıyor onlara
Dilberleri başka yâre benzemez.
Aşık Molla Mehmet Akça
Güzelin
Selvi dalı gibi boyların uzun
Lebi şekerlenmiş dili güzelin
Hünerbaz kudretten yapılı huyu
Dağ başından aşar yolu güzelin.
Al yanak üstünde çifte benleri
Bir bakışta yakar tatlı canları
Gel keklik gezelim gurbet elleri
Her yerde açıktır yolu güzelin.
Yelek gömlek giyer üstü sırmalı
Şu kaçan turnayı atıp vurmalı
Güzelleri hosuraf' da görmeli
Kokuyor ayvası narı güzelin.
Gülüşür güzeller , ediyor nazı
Top zülüf dökülmüş, yanak kırmızı
El attı canıma öldürdü bizi
Yaktı ciğerimi odu güzelin.
Sürmeli güzeller beni eyledi
Şakıyor dilleri birden söyledi
Felek düşkünleri yoldan eğledi
Bozulmuş yeşili, alı güzelin.
Uğrayıp firkata derbeder oldum
Döküp yaprağını har gibi soldum
Bende bu kızların kölesi oldum
Hiç kâdir bilmez , gamı güzelin.
İnce bel üstünde acem kuşağı
Kalbinde beslemiş gamı neşeyi
Naciye'yi bırakda al Ayşe"yi
Toplanmış pınara beşi güzelin.
Aşık molla felek sana neyledi
Çevirip yolunu , kızlar eyledi
Şimdi yolun hosurafa uğradı
Testisinde bağlı şalı güzelin.
Aşık Molla Mehmet Akça
O yar benim nimetimdir
O yar benim nimetimdie
Yârenimdir derinimdir
Pir elinden içenimdir
Yâr elinden yâralıyım
Cigerimden pâreliyim.
Gitti gelmez perişanım
Nerde benim Feriştahım
Çok ağlarım Çok yanarım
Hızlı atlar turalıyım
Böyle bahtı karalıyım.
Derin ummanlara daldım
Aşkın ırmağına girdim
On yaşında aşık oldum
Yandı şimşek çıralıyım
Bir tutanın taralıyım.
Derviş oldum erenlerde
Beyit yazdım törenlerde
Gemilerde trenlerde
Kaptan olup süreniyim
Hak yolunu bulanıyım.
Aşık molla külhanlarda
Bir toplumda insanlardan
Türkü seven lisanlarda
İleriyi göreniyim
Bu hükümün ereniyim.
Aşık Molla Mehmet Akça
Gelin
Dağ başından inen gelin
Dizlerini süren gelin
Beni görüp gülen gelin
Eylen sana haberim var
Gamlı yaslı kederim var
Böyle bozuk kaderim var.
Enginlere inen gelin
Küheylana binen gelin
Hızlı hızlı süren gelin
Eylen sana haberim var
Gamlı yaslı kederim var
Böyle bozuk kaderim var
Yeni gelmiş yüze gelin
Sürme çekmiş göze gelin
Kendini çeker naza gelin
Eylen sana haberim var
Gamlı yaslı kederim var
Böyle bozuk kaderim var
Ağa gelin paşa gelin
Girdi onbeş yaşa gelin
Benzer tavus kuşa gelin
Eylen sana haberim var
Gamlı yaslı kederim var
Böyle bozuk kaderim var
Düğün gelin bayram gelin
Bu can sana kurban gelin
Aşık molla hayran gelin
Eylen sana haberim var
Gamlı yaslı kederim var
Böyle bozuk kaderim var.
Aşık Molla Mehmet Akça
Gülbahar
Gülbahar' ın koyunları kuzular
Ak alnına kara kara yazılıŕ
Dolu vurmuş obaları bozulur
Sebebimsin gayri benim Gülbahar
Gülbahar'ın ördekleri yayılır
Anneleri bülüleri doyurur
Gülbaharı gören gençler bayılır
Sebebimsin gayrı benim Gülbahar.
Gülbahar'ın koçlukları tokuştur
Meler ağlar körpeleri akışır
Gülbahar'a türlü donlar yakışır
Sebebimsin gayrı benim Gülbahar.
Aşık molla Gülbahar 'a aşıktır
İçerimde közle yanan ışıktır
Gülbahar'ın gönlü bana düşüktür
Sebebimsin gayrı benim Gülbahar.
Aşık Molla Mehmet Akça
Ağlarım.
Talihsiz başıma yanar ağlarım
Hasreti firkata yanarım gayri
Tutuştum biçare ateşe nârâ
Garip bülbül gibi öter ağlarım.
İstemedim senden böylece dilek
Vurdu hançerini bağrıma felek
Gayrı haram oldu şaire gülmek
Gamlı gözyaşımı döker ağlarım.
Bir emelle bahçesine oturdum
Çok ümitle hanesine getirdim
Mecnun gibi ben leylamı yitirdim
Talihsiz başıma güler ağlarım
Çok uğraştım çalamadım sazı mı
Uçurmadım ördegimi kazı mı
Kaybettim tam bir aylık kuzumu
Gayrı gözyaşımı döker ağlarım
Hayret ettim şu hummalı düşüme
Hele bakın şu feleğin işine
Zehir kattı genç yaşımda aşıma
Bu kadere boyun eğer ağlarım.
Acele evlendim gayet zamansız
Bu işlerin sonu oldu dumansız
Hiç insaf etmedi zalim imansız
Vefasız bir yâre düştüm ağlarım
Geçti hayal gibi sanki düş gibi
Elden uçtu bir alıcı kuş gibi
Çok zamansız bir çaresiz iş gibi
Asfaltlı yollarda tozar ağlarım.
İnanmam kadere talihsiz başım
Dünyada ters gider daima işim
Acıdı yüreğim sızladı dişim
Kerpetene takıp çeker ağlarım.
Bu acı haberi her duyan geldi
Firgatın eseri bağrımı deldi
Kurtuluşda evim kapalı kaldı
Şöyle seyran edip bakar ağlarım.
Bilmem düşmüydü yoksaki hayal
Birden tutar oldu saz ile kaval
Sebebimiz oldu hanevli kemal
Tecelli kısmete yanar ağlarım
İçerdenmi çıkar bunun acısı
Bozdu aramızı zalim bacısı
Çok yiğindir Aksarayın gıcısı
Elimde tırpanım biçer ağlarım
Yürekler acısı dayanmaz kimse
Bizi kınamayın alalım hisse
Dünyada şaire acımaz kimse
Sanki Melihayı anar ağlarım
Bize böyle yapan belasın bulsun
İkaz nasihatın gününü görsün
Birşey değil Türk milleti sağolsun
Sonra tarihlerde duyar ağlarım.
Bilmiyoruz iyilikten bi haber
Yazgıya yazılmış bu kötü kader
Aşık molla yolun uzanır gider
Dört tarafı seyran eder ağlarım.
Aşık Molla Mehmet Akça
Hatice Türküsü
Yumurtanın sarısı
Düştü yere yarısı
Söylen benim yarime
Bozulmasın anası.
Esmer güzel Hatice
Nerde kaldın bu gece
Yumurtanın kulpu yok
Ela gözde uyku yok
Söylen benim yarime
Hiç kimseden korkum yok.
Esmer güzel Hatice
Nerde kaldın bu gece.
Yumurtanın yüzüne
Baktım yârin gözüne
Sana bir selamım var
Bakma eller sözüne.
Esmer güzel Hatice
Nerde kaldın bu gece.
Yumurtayı kırmaya
Haber verin molla'ya
Beni yârdan ayıran
Kayır Kayır kaynaya.
Esmer güzel Hatice
Nerde kaldın bu gece.
Aşık Molla Mehmet Akça
Aşık molla Mehmet akça ve Aşık Bekir Coşkun atışması.
AŞIK MOLLA.
İlkbaharın yazı gibi
Ariflerin sözü gibi
Av almayan tazı gibi
Cızlatırım aşık seni.
BEKİR COŞKUN
Öksüz kalmış kuzu gibi
Aceminin sazı gibi
Çimelinin kazı gibi
Gözletirim Aşık seni.
AŞIK MOLLA.
Kepirlerde yavşan gibi
Yoluna kavuşan gibi
Hızlı kaçan tavşan gibi
Sıçratırım aşık seni.
BEKİR COŞKUN
Ar bilmeyen karı gibi
Dümbeleğin zarı gibi
Oğul vermiş arı gibi
Vızlatırım Aşık seni.
AŞIK MOLLA
Hızlı dönen arşak gibi
Pire gibi yavşak gibi
Karınlarda barsak gibi
Curlatırım aşık seni.
BEKİR COŞKUN
Laf edersin erkek gibi
Yayılırsın döşek gibi
Arpa yemiş eşek gibi
Zırlatırım aşık seni.
AŞIK MOLLA
Baklavanın tadı gibi
Bir öfkeli kadı gibi
Fare tutmaz kedi gibi
Mırlatırım aşık seni.
BEKİR COŞKUN
Damı çökmüş çatı gibi
Cambazların atı gibi
Sosyetenin iti gibi
Yıldırırım aşık seni
AŞIK MOLLA
Bir sahtece oyun gibi
Çabuk yetiş soyun gibi
Bir yozlakça koyun gibi
Meletirim aşık seni.
BEKİR COŞKUN
Sahaların maçı gibi
Yorgun atın kıçı gibi
Oglaklaşmış keçi gibi
Meletirim aşık seni.
AŞIK MOLLA
Kullarına minnet gibi
Eserimiz zihnet gibi
Aşık molla Mehmet gibi
Sustururum Aşık seni.
BEKİR COŞKUN
Bura meydan aldık gibi
Birazcık latife gibi.
Kara molla keklik gibi
Pustururum aşık seni.
Aşık Molla Mehmet Akça
Dilberim.
Gözyaşlarım döndü sele
Varıverdim güle güle
Sen beni getirdin dile
Seni seni dilber seni.
Ak gerdanın hayranıyım
Uzak yolun kervanıyım
Erenlerin hayranıyım
Seni seni dilber seni.
Selvi boyunu sevdiğim
Sevip boynum eğdigim
Sokuda bulgur dövdüğüm
Seni seni dilber seni.
Aşık eren molla adım
Adımladım adım adım
Allahtan ola muradım
Seni seni dilber seni.
Aşık Molla Mehmet Akça
Sevgili babamın ardından
Nasıl feryat etsem, nasıl ah etsem
Artık haykırışlarım faydasız babam
Uğrunda senin için canımıda versem
Seni geri çevirmek imkansız babam..
Kanlı gömleğini alıp sürsem yüzüme
Geri dönüp gelsende, yatsam dizine
Ansızın yok oluşun gitti gücüme
Seni unutabilmek mümkünmü babam.
Yasa girdi Aksaray halini sordu
Bütün dileklerin yerini buldu
Genç mehmetciklerin selama durdu
Oğlum yok diye üzülme babam.
Ah etsin yürekler, diller ağlasın
Parklar bahçeler yollar ağlasın
One büyük şerefki benim babamsın
Atatürkçü izinden yürürüm babam.
Kavruldu acınla yandı yüreğim
Allah kısmet etsin mahşerde göreyim
Cennet evin olsun budur dileğim
Sonsuza dek nurlarda yatasın babam.
Hep Askerim diyerek talimler ettin
Bir trafik yüzünden bak şehit gittin
Yalnız aylar değil seneler geçsin
İçimde kapanmaz yarasın babam.
Aşık Molla Mehmet Akça kızı
Nazmiye Akça
Nazirem
Naziremin testileri avlusunda dizili
Mahsun gezer biçare yürek sızılı
Felek güldürmemiş, kara yazılı
Bir kötüye düşmüş ağlar nazirem.
Kötünün kahrını çekmek zor gelir
Yalan dünya zindan olur, dar gelir
Kendi cevahir ama, göze hor gelir
Bir kötüye düşmüş ağlar nazirem.
Sorma ahvalini yürek yaralı
Hiç gülmez nazirem bahtı karalı
Bir oğlu varıdı oda saralı
Bir kötüye düşmüş ağlar nazirem.
Çalışır durmadan elinde güğüm
Bilmez ne eğlence , ne nişan düğün
Dayak yer boşyere günde beş öğün
Bir kötüye düşmüş ağlar nazirem.
Aşık molla mehmedim dert bitmezimiş
Güz ayları geçmezse, yaz gelmezimiş
Dert çekmeyen nazirem, bal yemezimiş
Bir kötüye düşmüş ağlar nazirem..
Aşık Molla Mehmet Akça
Gelin dostlar mezarımın başına.
Gelin dostlar mezarımın başına
Dolaştım dünyayı boşu boşuna
Neler geldi bu garibin başına
Her geçenler garip ölmüş desinler.
Hızlı koştum bulamadım yolumu
Gâdir mevlam esirgesin gulunu
Nârın ateşine soktum elimi
ILık suda teneşire koysunlar
Gavum gardaş salacama sarıla
Ecel gelip defterimiz dürüle
Günahlarım teker teker sorula
Ahbaplarım talgınıma uysunlar.
Bu dünyada biçip ekin ekene
Yakasız gömleği soktum tepeme
Arkamsıra beyitleri yakana
Ceketimi gömleğimi versinler
Ben erenim aşık molla desinler
Toplansınlar yemeğimi yesinler
Zaman yakın varacagım erenler
İster cehenneme beni koysunlar.
Aşık Molla Mehmet Akça
Yandım Kedimin Elinden
Gözlerime dik dik bakar
Cam gözleri lamba yakar
Hoplar dizlerime çıkar
Yandım kedimin elinden
İçinde aşkın yarası
Kendisi yılan alası
Görüce kaçar faresi
Yandım kedimin eliden
Orta yerde gelir gider
Tüyleri samurdan beter
Oda Hakka zikir eder
Yandım kedimin eliden
Mırıl mırıl uyur durur
Onda yoktur kibir gurur
Erenlere neşe verir
Yandım kedimin elinden
Aşık Molla Mehmet Akça
Çıktım Dağlara, Dağlara
Ay göründü yıldız aktı
Aşk ateşi derin yaktı
Gumru kuşu erken örttü
Çıktım dağlara dağlara.
Dalıverdim bir yar için
Ehli dilde diyâr için
Dönüverdim divan için
Çıktım dağlara dağlara.
Dürüstlerden dürüst ile
Erenlerde derviş ile
Taptık baba yonus ile
Çıktım dağlara dağlara.
İçine daldım derya ile
Tek buluştum Mevla ile
Hazreti Mevlana ile
Çıktım dağlara dağlara.
AŞIK MOLLA MEHMET AKÇA.
Osman Abi Evdemi Evdemi
aksaray yöremizden bir türkü.
.....
damdan dama atlan yar osman'a yandım
püskülleri sarkan yar bir tanem
püskülleri sarkan yar bir tanem
el eyledim gelmedi osman'a yandım
horozlardan korkan yar bir danem
horozlardan korkan yar bir danem
osman abim evde mi, evde mi
üç odalı yerde mi, yerde mi
ak kadifeli yerde mi, evde mi?
terliğimin tepesi osman'a yandım
gül kokuyor nefesi, bir danem
gül kokuyor nefesi bir danem
osman abim evde mi,evde mi, üç odalı yerde mi
Aşık Molla Mehmet Akça
Yarime teselli kâr etmez
Aksaraya indimde bir uzun sokak
Ne sallanır şurda meyvesiz kavak
Ellere verdinde irili ufak
Birtanede bana vermeyen Allah
Ver Allahım Verde gız olsun bari
Yarime teselli kâr etmez gayrıi
Aksaraya indimde kar Hasandagı
Goncalar bürümüş solu ile sağı
Daha kurumadan göbete bağı
Doldurdum oğlumla şu kabristanı
Ver Allahım Verde gız olsun bari
Yarime teselli kâr etmez gayrıi
Aksaraya indimde dereler çaylar
O yarin figani yüreğim dağlar
Haramdır mollaya gayrı uykular
Can verir bağrımda körpe kuzular
Ver Allahım Verde gız olsun bari
Yarime teselli kâr etmez gayrıi
Aksaraya indimde çanta kolunda
Aşık Mehmedimde kendi halında
Gördüm kor acıyı yavrularımda
Kavruldu yüreğim hasret narında
Ver Allahım Verde gız olsun bari
Yarime teselli kâr etmez gayrıi
Aksaraya indimde girdim külhâna
Minareden okunur mübarek seda
Alnımdaki yazılar karadan kara
Anladım dünyada yoğumuş sefa
Ver Allahım Verde gız olsun bari
Yarime teselli kâr etmez gayrıi
Aksaraya indimde Şeyh Hamdi veli
Mollayı bilmeyen sanır serseri
Ne bilsin cahiller hayr ile şerri
İçtim huzurunda kevser şerbeti
Ver Allahım Verde gız olsun bari
Yarime teselli kâr etmez gayrıi
Aşık Molla Mehmet Akça
Aşık Molla Mehmet Akça
Kayıt Tarihi : 26.4.2019 03:33:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Aşık Molla Mehmet Akça](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/04/26/siirlerle-2019.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!