Bir gün böyle olacağını biliyordum. Aşkın acıya kırağı çaldığı günü ilk kez biz yaşamıyorduk. Güneş yaşamı soluduğunda, kardelenler açıyor, gelincikler rüzgarı soluyordu. Sen bir başka boyutta üçgenini kuruyordun. Martılar bile ağlıyordu duygularıma...
Ankara geceye dönüyor. Michigan gölüne fırlattığım taş üç kez sekiyor, zenci taksicinin dikiz aynasında gördüklerini aynen yaşıyorum...
Peri bacalarının ıssızlığında kurmuştum düşlerimi, Chicago’nun kaldırımlarında sabahlıyordum... Bilmem anlatabiliyormuyum, sana bu mektubu yazarken, yine bir şiiri yaşıyordum.
Ankara’da gün battığı zaman
Hüznün şarkısı çalar
Metroda bir çift aşk öyküsü yazarken
Bir türkü yak...
Yanık bir türkü yak
Hüznünden kainat ağlasın
Beni anlatsın
Sen ol nağmelerde
Yankılansın dağ doruklarında
Devamını Oku
Yanık bir türkü yak
Hüznünden kainat ağlasın
Beni anlatsın
Sen ol nağmelerde
Yankılansın dağ doruklarında




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta