Şiirler; acı sular gibi akıp giden hayata dair hatıralarda gezindiriyor insanı...
Zaman bizi biz yaptığını sandığımız şeyleri bizden alıp giderken, hızla akan bir ırmağa bakar gibi bakıyoruz arkasından!
O ise arkasına bile bakmıyor, koca bir yalan gibi gelip geçen sevmeler, sevilmeler ve dostlar, çekiliyor hayatımızdan.
Bazen dünyalık bir kavga ile, en masumları bile yaşlı damarlarımızdan çekilen kanımız gibi çekiliyor hayatımızdan.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Teşekkürler Bekir bey saygılar...
Aşk maşk şiir miir derken şöyle bir durdum…
Yavaşladım
Sakinleştim
Bi ciddileştim…
Evet… Gerçekler…
Tebrikler
Teşekkürler Bekir bey saygılar...
Teşekkürler Hamiye Gül hanım, güzel insanlar daima var olsun, onlardan olmak dileği ile.
Teşekkürler Osman bey o sala sonrası, hoş bir seda bırakanlardan oluruz inşallah.
Duyarlı yüreğinizi,dizelerinizi kutluyorum.Var olsun,daim olsun.
Teşekkürler Hamiye Gül hanım, güzel insanlar daima var olsun, onlardan olmak dileği ile.
Her nefis ölümü tadacak bir gün.
Bizler de zamanımızı şiirle meşgul edenlerdeniz. Bir gün bizlerin de salası verilecek.
Doğunca kulağa bir ezan, ölünce sala sonrası nasipse namazımız kılınacak.
Bir ezan ve namaz arası kadar yaşam.
Bu vesileyle şiiriniz için tebrik ediyorum.
Teşekkürler Osman bey o sala sonrası, hoş bir seda bırakanlardan oluruz inşallah.
Allah razı olsun yolumuzu aydınlatanlardan, Yönelişimizi Allah Aşkı diye ifade ederken ki niyetler aşkın kelime manasındaki o manaya işaret etmiyor etse Allah affetsin dinden çıkarız, Rabbim cahilliyimize sayar affeder İnşallah.
"ŞÜPHESİZ Kİ, ÖLÜM HADİSESİ, ÇOK BÜYÜK BİR HADİSEDİR!"- Hadis-i şerif meali-
Şiir, şuur-u İslami ve manay-ı Kur'ani ve Nebevi demektir İdris bey. Ona bunun dışında manalar yüklemek ya cahillikten, ya gafillikten ya da hainlikten kaynaklanır.
"Aşk", "Işk" kökünden türetilen bir kelime olup, mana olarak da, sevenin sevdiği kimseyi -tıpkı sarmaşığın kendisine payandalık yapan zavallı ağaçlara yaptığı gibi- severken boğup öldürmesi demektir. Onun içindir ki, ne kitabullah'ta ne de sahih hadislerde bu tabir geçmez. Oralarda geçen tabirler, "Hub" ve "Muhabbet" tabirleridir.
Hayırlı çalışmalar.
Allah razı olsun yolumuzu aydınlatanlardan, Yönelişimizi Allah Aşkı diye ifade ederken ki niyetler aşkın kelime manasındaki o manaya işaret etmiyor etse Allah affetsin dinden çıkarız, Rabbim cahilliyimize sayar affeder İnşallah.
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta