İçimden bir ses gelir
‘’İsfehan nısfu cihandır’’
Atım doğuya heveslenir
Yavuz büyür köklerimin derinliklerinde.
İnerken Üsküdar yokuşlarını
Ayın pareleri kızkulesine yollanırken
Bir sengine Acem mülkü fedadır
Ki Şehr-i İstanbuldur bahsedilen
Lalezar sofralarında.
Kal der içimden bambaşka bir ses
Uzanıp kanlıcanın bahçelerine.
Bambaşka sesler de vardır içimde
Dağları ve çocukları anlatan
Zarif bir yankıdır bir sevdadır ve bir çağrıdır
Anneler nasıl da sevilesidir anlatan
Biz kimiz sorusu hiç yoktur o ‘’Zarif’’ seslerde
Kendini hiç kaybetmemiştir
Tevekkül ve sabırla birlikte Rikkat ve merhamet ehlidir
Gülü hiç terk etmemiştir
Ve Gülü Ebru tadında sevmiştir
Her an Ölüme atları koşumlu
Sevdiğinde vurgun yemişçesine duran
Arslan duruşlu öylesine
Öylesine Şairane.
İçimde bir İstanbul dallanır
Gülhane akşamlarında budaklanan
Bir İstanbul büyür içimde o anlayış o irfan
Atım da O Şehriyare göre salınır
Ben işte öyle bir benken içimde İstanbullar gezinen
Tanıdım o Zarif şairi daha 17 sindeyken
Mavera ötesine özlemlenen bir hayatın şairini
Aşkı ve zerafeti ve çağrının işaretini
Gidişin öyle sevilesi bir yerden çağrıdır
Öyle sevgiliye gidiş
Güller diyarına vuslattır
Şiirin özlemdi
Gidişin yeni bir varış
O kapıda durduk ve ağlayarak
Sadece ağlayarak sessizce sana yakışan
Seni gerçekten sevmiştik
Zerafetin Ve Aşkın Timsali.
Kayıt Tarihi : 25.4.2012 20:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!